Fatih Altaylý 12 ByLock kullanan vali olduðunu yazmýþtý bir kaç gün önce Habertürk’teki köþesinde.. Bu bilgiyi bir savcýdan aldýðýný, savcýlarýn bildikleri halde bu isimlere dokunamadýðýný iddia etmiþti.. Biz de bu köþeden sorduk; ‘Eðer Altaylý’nýn yazdýðý doðruysa neden yer yerinden oynamýyor’ diye.. Meðer Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcý Vekili bir isim Fatih Altaylý’yý ifadeye çaðýrmýþ.. Bunu yine köþesinden öðreniyoruz.. Ýzin alarak savcýdan konuþtuklarýný da köþesine taþýmýþ.. ‘Bildiðim her þeyi anlattým’ diyor Fatih Altaylý.. Anlattýklarýnýn dosyaya gireceði sözünü de aldýktan sonra, savcýnýn yaptýðý yorumu da köþesine taþýmýþ.. Diyor ki Savcý, Altaylý’nýn naklettiðine göre;
“.. Sadece FETÖ evlerinde kalmak bir kriter deðil. Okuldan mezun olduktan sonra bunlarla tüm baðýný koparanlar var”...
1) Ýddia, 12 Vali’nin ‘FETÖ evlerinden yetiþtiði’ iddiasý mýydý, yoksa ByLock kullanýcýsý olduðu iddiasý mý?..
2) Fatih Altaylý köþesinde kendisine bu bilgiyi veren savcýnýn korkudan iþlem yapmadýðýný yazmamýþ mýydý?.. Muhatap Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcý vekili mi yoksa HSK mý?
Bir gariplik var bu tabloda ama hadi hayýrlýsý bakalým..
Avrasya Tüneli seçeneði
15 Temmuz Þehitler Köprüsü'nün onarýma girmesiyle birlikte, Ýstanbul’da ulaþým çilesi bitmeden bir daha baþladý.. Okullar kapanýnca trafik biraz rahatlar diye bekleyenler, 80 gün sürecek köprü onarýmýyla birlikte yeni bir kaosun ortasýnda buldu kendini.. Seçenek yok mu?.. Elbette var. Misal, TIR ve kamyon gibi aðýr tonajlý araçlarýn Sirkeci-Harem ile Çubuklu-Ýstinye arabalý vapurlarýný kullaným izinleri kaldýrýldý. Üçüncü köprü ve Kuzey Marmara otoyolundan yüksek maliyet nedeniyle geçmeyen TIR ve kamyonlar, Sirkeci’deki arabalý vapurlarý kullanýyorlardý. Bu kýsýtlamayla birliktearabalar için denizyolu seçeneði önemli ölçüde öne çýkmýþ gibi görünüyor.. Ama asýl alternatif bence Avrasya Tüneli.. Ýstanbul’un Anadolu’da da, Avrupa’da da en yoðun semtlerinde aðzý bulunan tünele raðbet artarsa kýtalar arasý ulaþýmda büyük kolaylýk saðlanacak. Peki ama Ýstanbullu neden Avrasya tünelini tercihte ürkek davranýyor?.. Tek bir nedeni var; ücreti.. Küçük araçlar için tek yön 16.60 TL olan ücret, hiç deðilse gidiþ-geliþ olarak düzenlense, önemli ölçüde araç çekeceðini zannediyorum. Kaba bir hesapla, bugün tünelden geçen araç sayýsý karþýlýklý olarak 65-70 bin civarýnda mý?.. Bu rakam tek yönde eðer 100 bin seviyesine gelirse iþletmecinin hiç zararý olmayacaðý gibi kazancý otomatik olarak artacaktýr.. Deðerlendireceklerini zannediyorum..
Dilencilik neden suç?
Bursa Osmangazi’de bir dilencinin cebinden 50 bin, banka hesaplarýndan da 450 bin lira çýkmýþ.. Adama bir miktar idari para cezasý kesip, bankadaki ve cebindeki parasýna da el koymuþlar.. Kafamda oturtamadýðým bir tablo var.. Dilenci kiþisi, her türlü ahlâki deðerden yoksun, insanlarýn duygularýný sömüren, insanlarý ‘muhtaç’ olduðuna inandýrmýþ ve bu vesileyle paralar toplamýþ bir adam.. Fakat bu neden suç ki?.. Yani adam, o paralarý çalmýþ mý?.. Gasp mý etmiþ?.. Zorla mý almýþ insanlardan?.. Anlamýyorum neden el konuyor dilenci paralarýna. 24 Ankara haber editörü dostum Ümit Çetin ilgili yasayý bulmuþ.. Ahmet Necdet Sezer’in Ecevit’in kafasýna Anayasa fýrlatmasý gibi fýrlattý bana.. “...Dilencilik yapan kiþiye, 50 Türk Lirasý idari para cezasý verilir. Ayrýca, dilencilikten elde edilen gelire el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar verilir...” diyor yasada.. Yasa tamam da, nedenini anlayan varsa beri gelsin.. O paralara neden el konuyor?.. Birinin bir nedenle bir diðerine verdiði paraya devlet neden el koyuyor?.. Sahiden anlamýyorum..