Muhalefet partilerinin tamamı kazançlarından çok AK Parti’nin iktidar çoğunluğunu kaybetmesine seviniyorlar.
CHP’nin oyu bir önceki seçime göre artmamış aksine bir miktar eksilmiş.
Lakin bir zafer kazanmış gibi coşkulular.
MHP topu topu 3 puanlık bir artış sağlamış, AK Parti ile arasında 25 puan fark var ama o da zafer sevinci içinde.
Hele HDP baraj korkusuyla seçime girmiş alabildiği tüm oylar emanetler dâhil yüzde 13, AK Parti ile arasında 28 puan fark var. Onlar da sevindirik.
Hepsinin sevincinin temelinde AK Parti’nin iktidar çoğunluğunu yitirmiş olması yatıyor.
Bu da tipik Türk politikacısının kendini avutması olsa gerek.
***
AK Parti’ye gelince. Onlar üzgün. Yüzde 41 gibi yüksek bir oy oranına sahip olmalarına rağmen üzgünler.
Sebep muhalefet partilerinin sevindiği oran. İktidar çoğunluğunu kaybetmek.
Üzülmekte haklılar. Onca icraat ve onca hizmete rağmen seçmen tek başına iktidar şansı tanımadı.
Millet nankörlük mü yaptı yoksa AK Parti’den tamamıyla yüz mü çevirdi?
İkisi de değil.
Millet nankörlük de yapmadı yüzde çevirmedi aksine yüzde 41 gibi diğer partilerin hayal bile edemediği bir destek verdi. Çabalar da dualar da boşa gitmedi.
Millet AK Parti’ye ‘Sen hala benim gönlümde bu ülkeyi yönetmeye en layık partisin’ dedi.
Ama?!
***
Ama dedi ‘biraz kendini kontrol et.’
‘Cemaatlerle ilişkinde daha dikkatli ol. Paralel Yapı gibi seni aldatabilirler!’ dedi.
‘Çözüm sürecini millete çok iyi anlat ki seni destekleyenler başka partilere yönelmesinler!’ dedi.
‘Sonra senin adına konuşanlara ve seni savunuyor gözükenlere dikkat et. Seçmen kitlen hatta teşkilatların senin adına konuşanlardan ve seni savunanlardan hazzetmiyor olabilir!’ dedi.
‘Teşkilat yönetimlerini belirlerken, değişik siyasi temsil görevlerine aday tespit ederken tabanın eğilimine biraz daha fazla hatta sadece ona itibar et’ dedi.
‘Devlette ve belediyelerde senin adını kullanarak vatandaşa zorluk çıkaranlara karşı daha hassas davran’ dedi.
‘Yolsuzluk iddiaları karşısında töhmet altında kalacak tavırlardan kaçın ve tabanını ikna etmeyi önemse’ dedi.
***
Seçmen AK Parti’yi sadece uyardı.
AK Parti bu uyarıyı dikkate alır da kendi muhasebesini yaparsa halk da bunu görür ve hissederse iktidarın tek alternatifi yine AK Parti’dir.
Seçmen çok ince bir ayar yaptı.
Biraz budadı. Budanan ağacın daha gür yeşermesi gibi AK Parti’nin de daha gür ve güçlü olarak dönmesinin önünde hiçbir engel yoktur.
Kriz dönemlerinde 24 saat bile çok uzun süredir ama hükümetlerde birkaç sene bile çok kısa bir süre sayılır.
***
Bence AK Parti koalisyon çalışmalarında makul tavrını sürdürmeli ve hizmete olan duyarlılığını millete göstermelidir.
Lakin illa iktidarda kalacağım diye de ısrarcı olmamalıdır.
Kim bilir, belki muhalefetin birkaç senelik hükümet etmesi AK Parti’nin önünü tekrar açabilir.
Şer zannettiğiniz şeyler hayra vesile olabilir!
DSP-ANAP-MHP koalisyonu AK Parti’ye 13 yıl kazandırdı.
Belki CHP-MHP-HDP koalisyonu da bir 13 yıl daha kazandırabilir!
