M. Yalçýn Yýlmaz
M. Yalçýn Yýlmaz
Tüm Yazýlarý

Cadýlar Bayramý'ndan aile kurumuna

Güney Kore'de yaþanan elim hadise tüyler ürpertti. Cadýlar Bayramý için toplanan gençler gecenin ilerleyen saatlerinde izdihamýn ortasýnda sýkýþýp kaldýlar. 154 gencin öldüðü olayda epeyce yaralý ve kayýp genç var. Ölüm nedeni araþtýrýlan gençlerle ilgili yüksek miktarda alkol ve madde kullanýmý iddialarý ülkede üzüntüyle karþýlandý. Ulusal yas ilan eden Güney Kore hükümeti etraflý bir soruþturma yürütüyor.

Güney Kore'ye Uzak Doðu'da Batýya entegre 'model ülke' misyonu yüklendi. Hýzla geliþen ekonomisi, yüksek teknoloji üssü ülkenin tüketim alýþkanlýklarýný ve yaþam formunu da dönüþtürdü.

Sinema ve dizi endüstrisi, K-pop akýmý gibi ögelerle öne çýkarýlan Güney Kore'de gelenekçi toplumla genç kuþaklar arasýndaki uçurum belirgin hale geldi.

Bugünlerde ailenin korunmasý bizim de gündemimizde. Siyaset kurumunun aileyi korumasý mümkün mü göreceðiz. Ebeveynin çocuklarýný zararlý eylemlerden/akýmlardan korumasý için ailede öncelikle sevginin hakim olmasý gerekiyor. Sevgisiz ailelerin çocuklarýný korumasý ise neredeyse imkansýz.

Ýster seküler ister dindar ailelerin en büyük imtihaný çocuklarýyla. Ergenlik çaðýndaki gençleri internetin sýnýrsýz içeriðinden ve dizi endüstrisindeki marjinal hayatlardan korumak pek de kolay deðil.

Kuþaklar arasý farklýlýðýn iyice açýldýðý bir çaðdayýz. 1930'larda doðanlarýn neredeyse kalmadýðý 1940'larda doðanlarýn da hayata veda etmeye baþladýðý bir dönemdeyiz. Yaþayanlara uzun ömürler diliyorum ancak kýtlýk günlerini gören bir neslin bugün torunlarýna ucube gözüyle bakmasý hiç þaþýrtýcý deðil.

Her nesil kerameti kendinde görür. Memleketin en zor zamanlarýnda büyüdüðünü anlatýrlar. Her kuþaðýn travmasý baþkadýr. Savaþ görenler, kýtlýkla imtihan olanlar, 40 karanlýðýnda tutuklananlar, 27 Mayýs darbesiyle sindirilenler, 12 Mart'ta baskýlananlar, 12 Eylül'de iþkence görenler, 28 Þubat'ta okuldan uzaklaþtýrýlanlar.

Maðduriyetlerimizi yarýþtýrýrýz. Öteki hiç ezilmemiþ gibi kendi travmamýzý yüceltir ve kutsallaþtýrýrýz. Oysa anlamak ve hemhal olmak için o kadar çok ortak hikayemiz var ki...

Orta ve ileri yaþlarda gençlerden ümitsiz karamsar bir nesil var. Ebeveynler çocuklarýný, hatta torunlarýný beðenmiyor ve kendi yaþadýklarý tecrübeyi onlarýn da hissetmelerini istiyorlar.

Mahalle baskýsý, kültürel dogmalar ve saplantýlý inançlar zaman zaman gençleri dýþlayan onlarý yok sayan bir anlayýþý hakim kýlýyor. Kendi çocuklarýyla iletiþim kuramayan ve dertleþemeyen ebeveynler en þikayetçi kesim. Aslýnda ebeveynlerin hedefe koyduklarý Z kuþaðýndan kasýt bizzat ihmal ettikleri kendi çocuklarý.

Siyasete ve iþ hayatýna fazla zaman ayýran insanlar çocuklarýný daha çok ihmal ediyorlar. Her akþam dünyayý deðiþtirmek, hükümetler kurup devirmekle meþgul olanlarýn kendi özel dünyalarýný ihmal ettikleri bir gerçek. Hayatýnýn merkezine büyüme ve yatýrým stratejilerini koyan ebeveynlerin þirketlerini ayakta tutmak kadar çocuklarýna zaman ayýrmadýðý da ne yazýk ki gerçek.

Anne-Baba hangi dünya görüþünden yahut sosyo-ekonomik düzeyden olursa olsun çocuðunun eðitimini ve terbiyesini baþkalarýna ihale etme arayýþýnda. Modern çekirdek aileler çocuklarýný bir kolejde yahut cemaatte yetiþtirmek için arayýþ içinde. Oysa çocuklar aile deðerlerini ancak sevginin hakim olduðu sýcak bir yuvada edinirler. Bu süreçte didaktik bir üslupla nasihat vermek yerine ebeveynin olumlu davranýþýyla model olmasý çocuklar için yeterli.