Cadýlar yüksek uçar

9 -16 Mayýs günleri arasýnda  “...raðmen...” temasýyla Ankara’da gerçekleþtirilecek 16. Uçan Süpürge Uluslararasý Kadýn Filmleri Festivali’nde ne var ne yok...

Ankaralý cadýlarýn festival zamaný geldi...  Bu yýlki temasýný kadýnlarýn dünyayý deðiþtirme inadýna ithaf ederek “...raðmen...” olarak belirleyen 16. Uçan Süpürge Uluslararasý Kadýn Filmleri Festivali 9-16 Mayýs günleri arasýnda gerçekleþtirilecek. Ýzleyiciye bir haftada 100 film sunacak olan Uçan Süpürge, sadece film gösterimlerinden deðil panel, atölye çalýþmasý ve film okumasý gibi yan etkinliklerden oluþan ve sinema sanatý kadar feminist manifestoya da adanan bir festival olarak bir kez daha kayýtlara geçecek.

Cinsiyet ayrýmý yapmayan Pembesiz Mavisiz, aile içi þiddet ve ensesti ele alan Olay Yeri Aile, kadýn yönetmenlerimizin yeni filmlerine yer verilen Türkiye’den Filmler, müzikli filmlerden oluþan Ruhun Gýdasý, etnik ayrýmcýlýða dikkat çeken Ayný Çatý Altýnda, çevre sorunlarýna odaklý Ekoloji,  Kuzeyin Cadýsý: Mai Zetterling, Dikkat! Monica Treut! ve Akbari Kardeþler toplu gösterileri,Galalar, Belgeseller, Canlandýrmalar ve Kýsa Olmazsa Olmaz bölümleriyle dolup taþýyor cadýlarýn kazaný! Bu þahane iksirden Kýzýlýrmak Sinemasý, Goethe Enstitüsü ve yedi üniversitede (Ankara, ODTÜ, Baþkent, Atýlým, Bilkent, Çankaya, Hacettepe) doya doya içebilirsiniz.

Dayan, diren, devin!

Cadýlar, bu yýl da yüksekten uçuyor ve dünyanýn bütün kadýnlarý adýna bir çaðrýda bulunuyor:  “ bizi evlere hapseden düzeninize RAÐMEN sokaðý býrakmýyoruz her gün sayýsýzca ölmemize RAÐMEN yaþamý býrakmýyoruz üstünlük üzerinden var ettiðiniz dilinize RAÐMEN sözümüzü býrakmýyoruz sizin olan kutsalýnýza RAÐMEN bizim olan bedenimizi býrakmýyoruz ikiyüzlü ahlakýnýza RAÐMEN günahýmýzý býrakmýyoruz cenneti ayaklarýmýzýn altýna seren kirli vaatlerinize RAÐMEN cehennemimizi býrakmýyoruz yok saydýðýnýz emeðimize RAÐMEN hakkýmýz olaný býrakmýyoruz duvarlarýn ardýna hapsettiðiniz fikirlerimize RAÐMEN inandýklarýmýzý býrakmýyoruz türlü pazarlýklarla saðlamlaþtýrdýðýnýz koltuklarýnýza RAÐMEN baþka bir dünyayý mümkün kýlabilecek düþlerimizi býrakmýyoruz yasakçý muhafazakarlýðýnýza RAÐMEN özgürlüðümüzü býrakmýyoruz yarattýðýnýz yapay sýnýrlara RAÐMEN sýnýrsýzlýðýmýzý býrakmýyoruz.”

Bu çaðrýnýn altýný da dünya sinemasýndan kadýn yönetmenlerin imzasýný taþýyan yeni ve etkileyici örnekleriyle dolduruyorlar. Festivalin Dayan, diren, devin! baþlýðýný taþýyan tematik bölümünde 14 yeni ve çarpýcý film gösterilecek. Müjde Arslan’ýn Ben Uçtum Sen Kaldýn adlý belgeseli yönetmenin babasýnýn izinde Mahmur Kampý’na dek uzanan, ebeveynlerinden uzak geçirdiði çocukluðunun tekabül ettiði dönemin siyasi çalkantýlarýný bireye ve aileye etkisi üzerinden anlatan ve Güneydoðu Anadolu-Mezopotamya bölgesinin “...raðmen...”inin simgesi olan, özel bir film...

GEÇMÝÞ VE GELECEÐÝ DEÐÝÞTÝREN ÜTOPYA

Jessica Woodworth’un Peter Broesens ile birlikte yönettiði Beþinci Mevsim iklim deðiþiminin yol açacaðý yýkýmý ilkbahar gelmeyince insanlarýn yoldan çýktýðý bir köy aracýlýðýyla anlatýyor. Hep distopya olmaz: Fransýz aktris-yönetmen Noémie Lvovsky ise geçmiþi ve geleceði deðiþtirebileceði bir ütopya yarattý Þimdiki Aklým Olsaydý’ da. “16 yaþýnda aþýk olduðunuz, çocuðunu doðurduðunuz adam sizi bir baþkasý için terk etti... Geçmiþe dönme þansýnýz olsa bu durumu deðiþtirir miydiniz?” sorusuna bir cevap veriyor!

Cezayirli yönetmen Cemile Sahraoui’nin derdi baþka Anne’de. Oðullarýnýn savaþta birbirlerine düþmesine çare arýyor... Norveçli Gry Winther Aslan Kadýn’da Ýranlý kadýnlarýn özgürlük için siyasi mücadelesine odaklandý. Ýranlý kadýnlar aslan, sivil haklar için mücadele veren siyahi Amerikalý kadýnlar ise birer kara panter! En ünlülerinden ve 70’li yýllarda insan haklarý savunucularýnýn simgesi olan Angela Davis’i anlatan Angela’ya Özgürlük belgeselini çocukken Susam Sokaðý’nda oynayarak ünlü olan Shola Lynch yönetti. Aþk söz konusu olunca her kadýn pençelerini çýkarýr ve cesur olur! Michaela Kezele ilk uzun metrajlý filmi Güzel Yurdum’da Kosova’daki savaþ sýrasýnda dul bir Sýrp kadýnýn evine sýðýnan Arnavut askere aþýk olmasýný anlatýyor. Polonyalý Maria Sadowska Kadýnlar Günü’nde kendisi ve kýzý için daha iyi bir hayat isteyen bir kadýnýn iþ hayatýnda yükselebilmek için sömürüye ve dalavereye göz yumup yummama ikilemini konu alýyor.

Herbiri ayrý renk

Uçan Süpürge Kadýn Filmleri Festivali’nin sadece FIPRESCI Ödülü verilen yarýþmalý bölümü Her Biri Ayrý Renk’e bu yýl hepsi iddialý on iki film katýldý. Hemen hepsi geçen yýl önde gelen festivallere seçildi ve ödüller kazandý: Savaþýn Gölgesinde/ Lore, Cate Shortland; Kuleli Ev/ House With A Turret, Eva Neymann; Montrö Kraliçesi/ Queen Of Montreuil, Solveig Anspach; Marussia, Eva Pervolovoci; Seni Görünce/ When I Saw You, Annemarie Jacir; Sessiz Þehir/ Silent City, Threes Anna; Çiçek/ In Bloom, Nana Ekvtimishvili; Üç Dünya/ Three Worlds, Catherine Corsini; Sabah Yýldýzý/ Morning Star, Sophie Blondy, Saraybosnalý Çocuklar/ Children Of Sarajevo, Aida Begiç; Bir Hayalimiz Vardý/ Ginger And Rosa, Sally Potter; Annelik Hüznü/ Baby Blues, Katarzyna Roslaniec.

Ödüller

Uçan Süpürge Onur Ödülleri: Üretkenliðiyle, deðiþkenliðiyle her daim gözde oyuncu Perihan Savaþ ve genç yaþta altý yýla kýrk filmde baþrol sýðdýrdýðý bir sinema macerasý yaþayan Zeynep Aksu’ya...

Bilge Olgaç Baþarý Ödülü: Tiyatro ve sinemada saç ve makyaj alanýnda çalýþtýktan, Bir Demet Tiyatro’da oyunculuk yaptýktan sonra þarkýlarýyla bizi fetheden Suzan Kardeþ’inki bir baþarý öyküsü deðilse nedir?

Tema Ödülü: Türkiye’de oyunculuk denince ilk akla gelen isimlerden Yýldýz Kenter’in sahne üzerinde ve kamera karþýsýnda geçirdiði ömürde hak ettiði çok sayýda ödülden biri de Uçan Süpürge’den geliyor.