Çað çabuk eskitiyor

Dün bir gazetede haberi vardý: Ýstanbul’un kültür nabzýnýn attýðý Beyoðlu’nda, caddeyle ayný adý taþýyan sinema, zor günler geçiriyormuþ... Ýþletmecisi, “Sonumuz Emek gibi olacak; kapanmadan destek þart; kapandýktan sonra eyleminiz neye yarar” demekteymiþ...

Beyoðlu’ndaki bir baþka sinemanýn daha müþterisizlikten kapanma noktasýna geldiðini iþitiyoruz.

Her ne kadar iþletmecileri gösterdikleri sanatsal filmlerin kalitesiyle AVM salonlarýnýn rekabetine dayanamadýklarýný sebep gösterseler de sorunun baþka yönleri olduðu da kesin...

“Kaliteli filmlerin müþterisi yok” gerekçesi hayli ilginç. Kýsa süre önce yýkýlýp iþhaný olarak yeniden inþasý öncesinde Emek sinemasýyla ilgili kopan fýrtýnayý hatýrlayalým. “Sinemamýzý yýkamazsýnýz” diyen genci ve yaþlýsýyla binlerce sanatseverin direniþine tanýk olmuþtuk. Mazisine sahip çýkan, sanat için eylem koyabilen insanlarýn varlýðý gönül okþayýcýydý.

Emek yýkýlýnca ayný âkýbet baþlarýna gelmesin diye Beyoðlu’ndaki diðer sinemalarýn üzerine titreseler ya... Hayýr. Sanat deðeri olmayan filmlere, ya da lüks AVM sinemalarýnda keyif yapmaya koþmuþ olmalý Emek eylemcileri...

Yoksa “Emek, Emek” derken, dertleri, tarihe, sanata, mimari deðerlere sahip çýkmak deðil miydi?

Üzerinde düþünmek lâzým.

Filmleri en geliþmiþ ses ve görüntü sistemleri kullandýklarý için zevkle izleten AVM sinemalarý iyi iþ yapýyor bugün; ancak onlarýn da ömürlerinin uzun olacaðýný sanmýyorum. Dünyanýn her tarafýnda sinema izleme alýþkanlýklarýnda teknoloji köklü deðiþimler yaþatýyor çünkü...

Eskiden ancak ciddi paralar dökülerek kurulabilen ‘ev sinema’ sistemleri bayaðý ucuzladý, daha da ucuzlayacak... Sinema bilet fiyatlarý arttýkça insanlar filmleri aile ortamýnda izlemeyi daha tercih eder hale geliyorlar. Yeni gösterime giren filmleri birkaç hafta geriden evlerde izlemek imkân dahiline giriyor; internet üzerinden veya akýllý televizyonlar sayesinde indirilen filmlerle...

Tabii parasý karþýlýðý; ama yüksek olmayan fiyatlarla...

Henüz bizdeki kablolu yayýnlarla evlere televizyon taþýyan þirketler farkýnda deðiller, ama çok yakýnda pabuçlarýný dama fýrlatma imkâný verebilecek geliþmeler yaþanýyor. Hayli düþük fiyatlarla alýnan cihazlar sayesinde dijital yayýn yapan ulusal ve yerel kanallarý hiçbir ücret ödemeksizin izleyebiliyor bir çok ülke... Ayný cihazlar abone sistemiyle çalýþan film kiralama þirketlerine eriþimi de saðlýyor.

Bir tek bilet fiyatýný aylýk olarak ödeyerek arþivinde 25 bin film bulunduran þirkete abone olabilir ve —bazýsý ayný yýl gösterime girmiþ, diðerleri sinema tarihinin deðiþik dönemlerinin ürünü— istediðiniz filmi evinizin sýcaklýðýnda izleyebilirsiniz...

Þimdilik Türkiye’de herkes bunu yapamýyor, ama bizde de eli kulaðýndadýr.

Kasetler devri geçtiði, DVD’ler devri de sona yaklaþtýðý gibi, kablolu yayýn devrinin de miadý dolmak üzere... Sinemalar yok olmayacak elbette, ama ya genel-geçer olmayan kalýcýlýða sahip, ya da evdeki sistemden teknolojik açýdan üstün filmleri izleyebilmek için...

Üzgünüm, ama günümüzün gerçeði bu...

Emek sinemasý için üzüldük, kapanma sinyalleri veren diðer sinemalara da üzüleceðiz... Sinek avlar hale geldikleri için AVM’lerdeki sinemalara üzüleceðimiz günler de mutlaka gelecek...