Mafya filmlerini sevenlerin tercih edebileceði bir yapým Suç Çetesi. Baþrollerdeki Sean Penn, Josh Brolin, Emma Stone önemli isimler ama yönetmen Ruben Fleischer filmin altýndan kalkamamýþ.
Aksiyon sinemasýnýn en önemli türlerindendir mafya filmleri. Özellikle ABD’de içki yasaðý döneminde kanun adamlarýný ve rakiplerini hallaç pamuðu gibi atan isimlerin gerçek hikayelerinden uyarlanan filmler daha da önemlidir. Mesela 1987 yapýmý Dokunulmazlar-The Untouchbles.
The Untouchables filmini unutmak mümkün mü? Robert De Niro’nun oynadýðý Al Capone rolü hala hatýralarýmýzda. Beyzbol sopasýyla ortaðýnýn kafasýný daðýttýðý sahnedeki monolog kült sahnelerdendir. Yine 1972 yapýmý The Godfather filminde Marlon Brando’nun canlandýrdýðý Don Vito Corleone’nin yola getirmek istediði kumarhane sahibinin yataðýna koyduðu at baþý sahnesi kim bilir kaç kiþiye filmi seyrederken çýðlýk attýrmýþtýr? Gerçek hayat hikayelerinden alýnan mafya filmleri çoðunlukla kült olur. Bu hafta vizyona giren Suç Çetesi de ayný iddiayla yola çýkmýþ bir film. Paul Lieberman’ýn Gangster Squad adlý romanýndan uyarlanan yapým gerçek bir hayat hikayesini iþliyor.
Filmin kadrosu da muhteþem. Los Angeles’ý haraca kesen mafya babasý Mickey Cohen rolünde Sean Penn makyaj yardýmýyla bambaþka bir insan olmuþ. Eski boksör olan mafya babasýný canlandýrýrken kendinden geçmiþ diyebiliriz Sean Penn için. Sean Penn’in doðal tavrýnda da bir aksilik ve sinirlilik olduðu için filmdeki performansý daha gerçek ve etkileyici. Karþýsýnda ise polis çavuþu Ohara’yý canlandýran Josh Brolin yer alýyor. Mafya babasýyla savaþmak için bir araya gelen polis ekibinin oyuncularý birbirinden iyi. Ryan Gosling, Giovanni Ribisi, Robert Patrick, Anthony Mackie, Josh Brolin’in polis arkadaþlarý. Gözünü budaktan sakýnmayan ekip bütün þehri satýn almýþ mafya babasý Mickey Cohen’e savaþ açarlar. Ýlk önce kumarhanelerini ve yasadýþý bahis mekanlarýný basarlar. Mafya babasý büyük miktarda para kaybetmeye baþlayýnca tehdidi ciddiye alýr ve polis ekibini aileleriyle beraber yok etmeye karar verir. Cohen’in sevgilisi Grace polis ekibinden Jerry ile iliþki kurunca iþler daha da içinden çýkýlmaz bir hal alýr. Artýk Cohen hem sevgilisine, hem paralarýna el uzatan bu ekibi daðýtmak için satýn aldýðý bütün yargýçlarý ve polis departmanýndaki kirli adamlarýný ekibin üstüne salar. Los Angeles artýk küçülmüþ ve ya mafya patronunun cenneti veya polislerin kanunlarý herkese eþit olarak uygulayacaðý bir þehir olacaktýr. Cohen’in sevgilisi Grace rolünde Emma Stone çizgi dýþý güzelliðiyle filme çok þeyler katýyor. Emma Stone’un gerçekten 1950’lerin havasýný yansýtan bir tarzý var. Fiziðinin getirdiði avantajý filmde çok iyi kullanýyor aktris. Polis ekibinin baþý çavuþ Ohara’yý canlandýran Josh Brolin için de ayný tanýmlamalarý yapabiliriz. Onun da sanki 1950’lerden kalma bir fiziði ve yüz ifadesi var. Kýsacasý cast çalýþmasý filmde çok baþarýlý.
Þimdi gelelim filmin eleþtirilmesi gereken yerine. Yönetmen Ruben Fleischer ne yazýk ki bu tür bir filmi kaldýracak isim deðil. Neredeyse sadece iki uzun metraj film çekmiþ yönetmeni Zombieland’den hatýrlayabilirsiniz. Bir diðeri ise Türkiye’de vizyona girmemiþ olan 30 Minutes or Less. Ýki film de komedi aðýrlýklý yapýmlar. Fleischer büyük bütçeli filmler yerine baðýmsýz yapýmlara daha yakýn bir yönetmen. Suç Çetesi gibi büyük bütçeli ve kült oyuncularýn yer aldýðý bir hikayenin altýndan kalkamamýþ. Onun için Sean Penn her ne kadar mükemmel bir isim olsa da Dokunulmazlar’daki Al Capone’u canlandýran Robert De Niro, yine Josh Brolin Dokunulmazlar’daki dedektifi canlandýran Kevin Kostner’ýn týrnaðý olamýyor. Neden sürekli Dokunulmazlar’ý örnek gösteriyorum? Çünkü film neredeyse ayný hikayeye sahip. Hatta birebir rollerin karþýlýðý var iki filmde de. Film ne yazýk ki ‘Çakma Dokunulmazlar’ olarak sinema tarihinde yerini alacak.
