Çakşener

Gülüp gülüp duruyorum mu desem, durup durup gülüyorum mu? Nihayetinde klavye müstehzi bir kikirdeyiş içinde. Şu sıralar dalgaya alıyorum, derede dalga ne kadarsa... Rutin garabetlerimize yenisini eklememek için hiçbir sebep yok bu biraz üzücü öte yandan hamakat kuyruğuna girip bol keseden sıyırmak için de can atıyoruz. Şurayı koroyla okuyalım "Sıyırdık".

Kesif balata sıyrığı kokusuyla kombinlenmiş sabah yürüyüşümüze hoş geldiniz. Hatırlayın! Yeşil mezarlık ibriğinin içinden bir adam çıkardılar, ambalajının üzerinde "ağzı açıkta kalmış paketleri almayınız" uyarısını aklı 3,5 havada adamları kale almayınız uyarısıyla değiştirdik lakin kale aldık! Zantrikot yemeyen adam musakka yiyor; gömleğinin manşetlerini bileğine kadar artistik patinajlarla sıvıyordu. Keşke sadece gömleğinin kollarını sıvasaydı İstanbul'u sıvayıp tüy heykeli diktiler maşallah!

Neyse bu adam yazın tatil valizi oluyor, kışın kayak takımına bürünüyor ergonomik avantajlarını gani gani görürken bir anda bir gece İstanbul'u keşke kar lastiği yönetseydi dediğimiz afetli günlerden birinde ortadan kayboluyor. Meğer çokoekrem İngiliz Büyükelçisiyle monolog takılıyormuş.

Dalağı dışarıda otobüsler, akmayan su, vaat edilip verilmeyen burslar sütten kuleler derken çokoekremin aklına bir şey geldi.

Battı balık yan gidiyordu fakat ofansif olursa balığı düzleyebilirdi diye düşündü. Erdoğan'ın hikayesini araklayıp şiirsel bir final düşünüyordu olmadı. Niye olmadı anlatayım.

Öncelikle İngiliz anahtarıyla görüşerek ancak tatil valizinin ağzını açarsın, cumhurbaşkanlık kapısını değil.

Erdoğan'ın çilesini çekmeden hikayesine konarsan susuz yeşil ibrik gibi ortada kalırsın. Erdoğan'ın bir duruşu hakikati ufku var. Sokağı bilen adama konum atamazsın.

Öyle zabıtaları dizip patlıcana tören alayı yazan egonla Yenikapı'ya gidemeden Edirnekapı'da kalırsın.

YSK üyelerine 'Ahmak' dedin, istinaftan döneceği çok belli olan bir karara "Silivri'ye yerleştirme sınavını birincilikle kazanmış gibi sevindin" Hayırdır?

Meral Aplan da çok sevindi cuşa geldi çakşener aplanız da altılı masaya bulaşık yıkatacak hesap çıkardı.

Kılıçdaroğlu da Almanyaktan pazar poşeti gibi afallayarak döndü. Islak hamburger turşusuna döndürdünüz koca Kılıçdaroğlu'nu )!)

Nihayetinde çok sevinçli olmanızdaki temcit pilavı kokusunu aldık. Böylesine bayat bir mağrurdan bir mağdur çıkaramazsınız!

Halkla yazılmayan şiir, kayak takımının altında kalır.