Türkiye, yýllardýr darbecilerin ülkenin baþýna bela ettiði zorbalýklar yüzünden büyük acýlar yaþadý, gencecik insanlarýn eðitim haklarý ellerinden alýndý, umutlarý çalýndý, gelecekleri yok edildi.
Danýþtay’ýn baþörtüsü ile ilgili olarak verdiði ‘özgürlükçü’ karar vesilesiyle, þu günlerde, Türkiye’nin yakýn geçmiþinde yaþanan karanlýk günleri, insan haklarý ayýplarýný yeniden tartýþýyoruz.
12 Eylül ve 28 Þubat darbelerinin, yasa ve anayasa tanýmayan fiili zorbalýklarýnýn, iþkencelerden idamlara, insan haklarý gasplarýndan fiþlemelere kadar ne tür bedeller ödettiðini bütün bir toplum olarak çok iyi biliyoruz.
Oysa, üniversite öðrencilerinin baþörtülü olarak eðitim-öðretim görmelerini engelleyen herhangi bir anayasa hükmü ya da kanun hükmü mevcut deðildir. Aksine 2547 sayýlý Yükseköðretim Kanununun ek 17’nci maddesinde “Yürürlükteki kanunlara aykýrý olmamak kaydý ile yükseköðretim kurumlarýnda kýlýk ve kýyafet serbesttir ” hükmü son derece açýktýr. Yani, yasaya raðmen baþörtüsünü yasaklayan yönetmelik, genelge ve idari düzenlemeler yapmak yasalara aykýrýdýr. Ama bu vicdansýz yasaklar, yýllarca zorbalýkla uygulanmýþtýr, hem de yasalara raðmen... Çok açýktýr ki, baþörtülü öðrencilerin derse alýnmamasý, 2547 sayýlý Kanunun ek 17’nci maddesinden hareketle, Anayasanýn 42’inci maddesine aykýrý olduðu gibi, 5237 sayýlý Türk Ceza Kanunun “eðitim ve öðretimin engellenmesi” baþlýklý 112’inci maddesine göre suç teþkil etmektedir.
Hemen belirtelim, baþörtüsü yasaðý Anayasa Mahkemesinin, “laiklik ilkesi” ekseninde icat ettiði bir yasaktýr. Danýþtay’ýn son verdiði kararý da dikkate alarak söylemek gerekirse, Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye’yi bu ayýptan kurtarma zorunluluðu vardýr. Çünkü, Anayasanýn “temel hak ve hürriyetlerinin niteliðini” öngören 12, “kanun önünde eþitlik” ilkesini düzenleyen 10, “inanç, kanaat ve düþünce özgürlüðünü” düzenleyen 24, “eðitim ve öðrenim görme hakkýný” düzenleyen 42’nci maddeleriyle, Anayasanýn 90’ýncý maddesi hükmüne göre iç hukukun bir parçasý haline gelmiþ olan, BM Ýnsan Haklarý Sözleþmesi, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi, Birleþmiþ Milletler
Kadýnlara Karþý Her Türlü Ayrýmcýlýðýn Önlenmesi Sözleþmesi, Anayasa Mahkemesi’nin, “pozitif yasa koyucu” sýfatýna bürünerek, kamu çalýþanlarý yönünden kýlýk kýyafet serbestisini saðlayacak þekilde lehte kararlar vermesini, içtihatlar ortaya koymasýný zorunlu kýlmaktadýr.
STAR artçý yasaklarý deþifre ediyor
Anayasa ve yasalar son derece açýk, kamuda ya da eðitim kurumlarýnda baþörtüsü yasaðý diye bir kavram olamaz. Yasal dayanaðý bulunmayan bir zorbalýða maruz kalan öðretmen, öðretim üyesi ve öðrenciler, bu maðduriyetlerini idari ve yüksek yargýya taþýmalýdýrlar.
STAR gazetesi, bugüne kadar demokratik hak mücadelesi veren herkesin yanýnda oldu, bundan sonra da olmaya devam edecek. Türkiye’nin son on yýlda yaþadýðý deðiþim ve demokratikleþme adýmlarýný destekleyen ve bu konuda öncü yayýn politikasý izleyen
STAR, bundan sonra da ‘vesayet’ döneminden kalma artçý yasaklarýn temizlenmesi için haber ve yorumlarýyla yine ön safta olacak.
Yazarýmýz Elif Çakýr, uzun süredir 657 sayýlý Devlet Memurlarý kanunu’nun satýr aralarýna gizlenmiþ yasaklarla ilgili önemli yazýlar yazdý. 657’nin yasakçý ruhunu masaya yatýran Elif Çakýr, bir araþtýrmacý gazetecilik örneði sergileyerek yasalarý, yönetmelikleri inceledi, bakanlarla röportajlar yaptý, sivil toplum örgütleriyle görüþtü ve baþörtüsü yasaðýnýn utanç fotoðrafýný ortaya koydu.
Elif Çakýr, bir taraftan yasaðýn fotoðrafýný çekerken, bir taraftan da baþörtüsü maðdurlarýnýn hak arama mücadelesinde izleyecekleri yol konusunda önemli bilgileri köþesine taþýdý.
Eðitimde STAR farký
STAR öncü tavrýný eðitim hizmetlerinde de baþarýlý bir çizgide sürdürüyor. Pi Analitik yayýnlarýyla ortaklaþa hazýrlayýp okurlarýmýza sunduðumuz DENEME SINAVI KÝTAPÇIÐI, STAR’ýn rakipleriyle arasýndaki kalite farkýný net bir þekilde ortaya koymuþ bulunuyor. YGS kitapçýðýný verdiðimiz bir önceki hafta 212 bin 475 tirajýný yakalayan STAR, geçtiðimiz hafta net 15 bin 814 artarak 228 bin 289’a ulaþtý. Okurlarýmýzýn bu büyük teveccühüne teþekkürler...