Camia ile çözüm süreci ihtimali (2)

Pazar günü yayýnlanan ve “Camia ile de bir çözüm süreci olabilir mi?”  konusunu irdeleyen “Fikir Jimnastiði” baþlýklý yazým nasýl bir yanký buldu? 

Sosyal medya alanýnda Camia çevresinden geldiði anlaþýlan ve “özür dileme” tarzýnda algýlar ihtiva eden yaklaþýmlar boþ. Birilerinin ayaðý da yere basmýyor, aklý da havada uçuyor. Ne denir? Boþ.

Hürriyet’te Ahmet Hakan’ýn bir deðerlendirmesi oldu. O “Camia ile bir çözüm süreci olmaz”ý yazmýþ, beþ madde sýralamýþ. Ýki tarafýn da buna hazýr olmadýðýný söylemiþ, PKK ile çözüm sürecinin 30 yýllýk bir mücadelenin sonucu geldiðini hatýrlatarak, “Camia ile savaþ yeni, çözüm aranmaz” gibi bir kanaati seslendirmiþ.

Ahmet Hakan’ýn beþ madde içinde zikrettiði bir husus var ki onu yeniden deðerlendirme gereði duyuyorum. Þöyle yazmýþ:

“Hükümetin, yaþanan tüm olumsuzluklarý üzerine yükleyebileceði bir þeytanlaþtýrýlmýþ düþmana ihtiyacý var. “Paralel yapý”, son dönemde iþte bu ihtiyacý çok süper bir þekilde karþýlýyor. Hükümet bu nedenle de “çözüm süreci” önerisini elinin tersiyle iter.”

“Tayyip Erdoðan’ýn siyaset stili” baðlamýnda bu deðerlendirme öteden beri baþka muhalif aktörler için kullanýlýr. Yani “Tayyip Erdoðan birilerini düþmanlaþtýrýr, bu CHP olur, PKK olur, þu bu olur, ama bu düþmanlaþtýrma ile kendi kitlesini diri tutmak ister ve çoðu zaman da baþarýlý olur.” Bir süredir bu siyasi analiz, Erdoðan’ýn Camia karþýsýndaki mücadelesi için de kullanýlýyor. Ahmet Hakan da onu tekrar etmiþ oluyor.

Bir siyasi mücadele tarzý olarak bu yaklaþým, her siyasi yapý için kullanýlabilirlik niteliði taþýmýyor denemez. Farz edelim CHP’nin de kendi tabanýný konsolide etmek için, “Erdoðan karþýtlýðý”ný malzeme olarak kullandýðý bir vakýadýr. Hatta “Erdoðan karþýtlýðý”nýn þu anda pek çok siyasi oluþumun varlýðýný sürdürme malzemesi olduðunda kuþku yoktur. Camia bile kendi bünyesindeki daðýlmayý önlemek için belki herkesten fazla bir “Erdoðan karþýtlýðý” sürdürüyor.  

Ama ben, Camia tarafýndan yürütülen “Erdoðan karþýtlýðý”nýn kendi bünyesine yönelik yeterli tahkimata imkan saðlamadýðý gibi, Erdoðan’ýn “Camia ile savaþarak kendi kitlesini diri tutmaya çalýþtýðý” tezinin de gerçekçi olmadýðýný düþünürüm.

Neden?

Camia’nýn yürüttüðü “Erdoðan karþýtlýðý” en içerdeki kemik baðlýlarý etkileyebilir. Onlar için, Camia ile problemli olmak, Erdoðan’la savaþmak için yeterli olabilir. Ama yine Camia etrafýnda olmakla birlikte, onu bir iyilik ve hizmet hareketi olarak görenlerin, “Erdoðan karþýtlýðý”na hemen angaje olmalarý mümkün olmayabilir. “Erdoðan’la neden savaþmalýyýz?”sorusunun cevabýný bulmak kolay olmayabilir çünkü. Erdoðan döneminin Camia’ya kazandýrdýklarýna baktýklarýnda, evet belki, “Haþhaþin vs” gibi hakaretleri ilk anda içlerine sindiremeyebilirler ama, bunca savaþ dilini neden hakettiðini de içlerine sindiremeyebilirler. Ben þu anda Camia çevresinde bu yadýrgamadan yola çýkarak araya mesafe koyan çok insan olduðunu biliyorum.

Hükümete ve Ak Parti’ye gelince... Ak Parti þayet, birilerini þeytanlaþtýrarak kendi kampýný diri tutmaya çalýþmayý bir yöntem olarak benimsemiþse, burada herhalde bir oy kazanma - kaybetme deðerlendirmesi yapýyordur. Bunu CHP için yapmayý düþüneceðini görmezden gelmiyorum. Onun da mantýðýnda Ak Parti ile CHP tabanlarýndaki geçiþliliðin sýnýrlý olmasý vardýr. Ama mesela MHP için, BBP için, Saadet için bunu yapmaz. Dini gruplar söz konusu olduðunda bunu hiç yapmaz.

Evet, Tayyip Erdoðan’ýn bir dini düþünce çizgisi vardýr, belki bir Camia’ya mensuptur, ama siyasetçi olunca ve partinizi merkez partisi haline getirme ilkesinden yola çýkýnca, en geniþ ortak paydayý bulmaya çalýþýrsýnýz. Onun için Ak Parti, mesela çok az oy aldýðý Alevi kesimi ile buluþmak için çaba sarf ediyor. Durup dururken, “islami” diye nitelenen bir Camia ile savaþ içine girmeyi düþünmez. Ýþ bana göre kendi kitlesini þeytanlaþtýrýlmýþ bir çevreye karþý tahkim etmek deðildir.

Peki nedir?

Ak Parti liderliðine göre problem, “Dini bir Camia” varsayýmý ile büyüme alaný alabildiðine açýlmýþ bir yapýnýn, devlet içinde paralel bir yapý oluþturarak ve o yapýyý devreye sokarak, kendisine imkan açanlarý vurmaya yönelmesidir.

Ben Hükümetin, Camia’nýn neden buna kalkýþtýðýný henüz çözebildiði kanaatinde deðilim. Ama böyle bir yapýnýn asla kabul edilemeyeceði kanaatinin kesin olduðundan da kuþkum yok.

Camia “Benim böyle bir paralel yapým yok” demeye devam ediyor. Ama buna Hükümet de inanmýyor, toplumun pek çok kesimi de.

Doðru, zor þu anda Camia ile çözüm süreci... Bana göre Hükümet, en istemediði þeyi yapmaya mecbur býrakýlmýþtýr.

Soru þu: Camia fabrika ayarlarýna dönecek mi, nasýl dönecek?