Camianýn reflekslerinin yönetimi

Baþbakan’ýn yakýn çalýþma ekibinden birisi, bir seyahat esnasýnda Camia ile ilgili operasyonun ilk merhalesini, “Açýða çýkarmak” olarak tanýmlamýþtý. “Gizlilikleri güç olarak kullanýyorlardý, dersanelere iðne batýrarak meydana çýkmalarýný saðladýk” demiþti.

Bakýyorum, Camia, adým adým bu projenin aktörü rolünü milim sapmadan uyguluyor. Farkýnda mý deðil mi, bilmiyorum.

En son, Çaðlayan önünde gösteri yapan bir topluluk olarak rol üstlendi Camia. Camia’nýn hesabýnda böyle sokaða çýkmak var mýydý, yoksa, hakim siyasi iradenin projesi onlarý böyle sokaða çýkmak zorunda mý býraktý, sual.

Mahalli seçimlerde CHP’nin desteklenmesi de bir görünülürlüktü, ama acaba Camia’nýn karar merkezlerinde tayin edilmiþ bir görünülürlük mü yoksa, hakim siyasi iradenin sürüklediði alanda bir görünülürlük mü?

Acaba Camia, sürecin hangi safhasýnda “Parti olma”ya karar verir, hakim siyasi irade Camia’yý buna da sürüklüyor olamaz mý?

Camiaya yönelik operasyon baþladýðýndan bu yana ortaya çýkan “Camia olgu”sunun kamuoyundaki niteliði nedir? Ýsterseniz tabloyu okumaya çalýþalým:

- Kesin olarak “Örgütlü bir yapý” algýsý deðil mi?

- Siyasi iktidarla “Güç denemesi”ne giriþebilen, yani özgüven patlamasý yaþayan bir yapý deðil mi?

- “Yargýda ve Emniyet’te ciddi birikim edinmiþ”liði çok net, TÜBÝTAK gibi, maliye gibi baþka stratejik alanlarda mevzilenmiþ olduklarý da ciddi kuþku uyandýran bir yapý deðil mi?

- Devlet için yapýlmýþ sýnavlarý manipüle eden ve bu yöntemle devlet içinde örgütlenme imkaný edinmiþ bir yapý deðil mi?

- Emniyet’teki ve Yargý’daki yapýlanma ile devletin ve “hedefteki kiþiler”in en mahrem alanlarýna nüfuz edebilme imkaný bulmuþ, bu imkaný Camia’nýn çýkarý için kullanmakta tereddüt etmeyecek bir yapý deðil mi?

- “Dini hüviyeti” de bulunmasýna raðmen, dini hüviyetten çok öteler için oynayan, bunun için kamu bünyesinde örgütlenen gizli bir yapý deðil mi?

- Camia çýkarlarý için, diðer bütün dini gruplarý dýþlamayý, hatta ezip geçmeyi göze alan bir yapý deðil mi?

- Medyasýný, hele sosyal medyayý, hiçbir insani-islami hassasiyet göstermeden Camia politikalarý istikametinde en kýyýcý biçimde kullanan bir yapý deðil mi?

- Her baðlýsýný, resmi - sivil bulunduðu her yerde Camia için kullanýlabilir eleman hüviyetinde kurgulayan, bu yönüyle de “Paralel yapý” hüviyeti kazanan bir yapý deðil mi?

Camia’nýn eðitim alanýnda oluþturduðu ve “masumiyet iddiasýnýn en vurgulu boyutu”nu sergileyen yapýlanma, ortaya çýkan “kriminolojik görüntü” yanýnda çok çok gerilerde kalmýþ bulunuyor.

Þimdi sormak isterim:

Camia süreç içinde gerçekten bir merkezden oluþturulmuþ politikalarla mý hareket ediyor, yoksa iðne batýrýlan her alanda ortaya çýkan refleksif davranýþlar mý söz konusu ve bu refleksif davranýþlar Camia’yý þu yukarda resmettiðimiz tablo niteliðine mi büründürüyor?

Camia tarafýndan ortaya konan davranýþlarda, mesela Fethullah Gülen’in tayin edici rolü var mý?

Ne demek istiyorum?

Diyelim hakim siyasi irade, “Emniyet’teki paralel yapý olgusu”nu ortaya çýkarmak için bir hamle baþlattý, Fethullah Gülen, hem Emniyet’teki birimlere, hem Camia medyasýna hem de kitlelere “Meydanlara çýkýn ve kahramanca savaþýn, Camia’nýn kabak gibi ortaya çýkmasýna aldýrmayýn, gün topyekün mücadele günü” gibi bir emir mi veriyor?

Yoksa böyle bir merkezi deðerlendirme ve karar oluþturma yapýsý yok da, herkes bulunduðu alanda “asimetrik bir savaþ”a mý soyundu, polis, savcý, hakim, medya, siyasetçi, þu bu...   

Fethullah Gülen olan bitenin neresinde?

Camianýn bir strateji oluþturma zemini var mý?

Böyle bir strateji varsa, bu strateji içinde Mümtazer Türköne, Ahmet Turan Alkan, Þahin Alpay, Ali Bulaç gibi dýþtan destekçilerin rolleri nasýl biçilmiþ?

Doðrusu ben, Camia’da karar bütünlüðünü oluþturan bir yapýnýn kalmadýðýný düþünüyorum.

Evet, “derin baðlýlýklar” var, ama þu sýralar hakim siyasi iradenin operasyonlarý, Camia bünyesinde fark edilir bir savrulma yaþatýyor. Camia’ya hala “Bu gemi batacak” telkinleri yapýlarak bir “Gelecek umudu” pompalanmak isteniyor. Bu gemi belki de taa 7 Þubat operasyonundan beri batýrýlacaktý; olmadý. Gezi’de olmadý, 30 Mart’ta olmadý. Belki Amerika - Avrupa, ya da dünya siyonizmi vurur, düþürür diye beklendi, olmadý.

Batan bir þey var, evet, ama onu doðru görmek gerekiyor.

Son 6 ay içinde Camia’nýn nereden nereye geldiðini görmek iþin nereye gittiðini de görmeye yetecektir.

Aradan yýllar geçecek ve Camia, “Nasýl bu hale düþtük”ü tartýþacak. Böyle birçok eski yapý gibi?