"Fuatavni ya MOSSAD’sa” baþlýðýný koymuþ Serdar Turgut Habertürk’teki yazýsýna.
Ben de “Fuatavni bir kiþiden ziyade bir istihbari odak olabilir” dedim Kanal 24’teki programda.
Acaba MGK’da “Legal görünümlü illegal odak” tanýmlamasýný yapýp, “Paralel Yapý”yý tehdit deðerlendirmesi içinde gören devlet, karþý karþýya bulunduðu vakýayý bütünüyle teþhis edebildi mi?
Cumhurbaþkaný Erdoðan, ortada “Güneydeki sevdikleri ülkenin maþa olarak kullandýðý” yapýdan söz ediyor. “Kutuya bozuk para atýp istediði müziði çaldýrdýðý gibi bazen ana muhalefetin, bazen terör örgütünün gölgesinde siyaset yapan parti”nin iþine yarayan, hatta “faili meçhul cinayetlere karýþan bir yapý”dan söz ediyor. “Ýnlerine girdik, gireceðiz” diyor.
17-25 Aralýk’ýn operasyonunun yýldönümüne geliyoruz. Sadece çýplak gözle bile bakýldýðýnda “Herhangi bir cemaat”ten söz edilmediðini dünya - alem idrak ediyor aslýnda.
Bir ara ben, “Ana ana muhalefet” olarak söz ettim bu Yapýdan. Müzik kutusuna para atan ve memlekette kasýrga senfonileri estiren birileri var ama, gerçekten orada özne olan kim, nesne olan kim, ya da yýkýlmak istenen hedefe karþý bir geçici iþbirliði mi söz konusu, tartýþýlabilir.
Camia’nýn belli bir güç kullandýðý açýk.
40 yýllýk geçmiþinde meydan okuma geleneði bulunmayan bir yapýnýn gece yarýsý “Yiðitseniz gelin” çaðrýlarýyla miting yapar hale gelmiþ olmasý gerçekten bir güç kullanýmý konseptini devreye soktuðu gerçeðini içinde barýndýrýyor.
Camianýn uluslararasý boyutu var, belli ki. Ve bu uluslararasý boyutla, Türkiye’deki mücadelesine mühimmat saðlýyor.
Bu iliþkilerin ne kadar sorunlu olduðunu, daha önce “Uluslararasý boyut” baþlýklý yazýmda ifade etmiþtim.
“Türkiye, Camia’yý doðru anlamayý baþarmalýdýr.
Bana göre Camia da kendi kendini doðru anlamayý ve deðerlendirmeyi baþarmalýdýr.
Bu çerçevede tahlil edilmesi gereken önemli bir husus “Camia’nýn uluslararasý niteliði”dir.
Bu, öncelikle Camia liderliðinin kendi ülkesi dýþýnda ve Amerika gibi küresel bir gücün bünyesinde barýnýyor olmaktan kaynaklanmaktadýr.
Bu iliþki masum, yani herhangi bir politik bagajdan arýnmýþ bir nitelikte midir?
Amerika, eðitim vs. gibi iliþkilerle baþkaca uluslararasý temaslarý olan bir hareketle iliþkiyi sýrf babasý hayrýna yürüten bir ülke midir?
Ortadoðu gibi, Amerika’nýn en hassas politikalar ürettiði bir coðrafyada, Türkiye gibi Amerika için hayati önem taþýyan bir ülkede, üç dönemdir görevde olan, yakýn gelecekte süreceði kuvvetle muhtemel bulunan bir siyasi iktidarla derin çeliþki yaþayan bir hareket konusunda herhangi bir politika geliþtirmemiþ olabilir mi?
Burada akla gelen bir soru da þudur: Amerika gibi bir ülke, Türkiye örneðinde net olarak ortaya çýkan, eðitim yatýrýmý uzun vadede devlet bünyesinde bir yapýlanmayý hedefleyen bir hareketin, bütün dünyaya yayýlmýþ eðitim faaliyetlerini ister kuþku boyutu ile, ister kendi çýkarýna kullanma hesabý ile görmezden gelebilir mi?
Benzeri bir hassasiyet, Amerika’da, Baþkanlýk üzerinde bile derin nüfuzu bulunan ve Ýsrail dolayýsýyla Ortadoðu’daki her geliþmeyi yakýndan izleyen, bu arada Ýsrail’in Filistin’deki zulmü sebebiyle en net tepkiyi koyan Tayyip Erdoðan’a karþý tavrý bilinen Yahudi lobisinin (ya da beynelmilel siyonizm) yine Tayyip Erdoðan’la kavgaya tutuþan Camia’ya yönelik bir politikasýnýn olmamasý mümkün mü?
Ýlginç bir durum, Camia’nýn Ak Parti iktidarý ile en çok restleþtiði alanýn dýþ politika alaný olmasýdýr. Yine ilginç bir durum, Camia’nýn dýþ politikada en çok restleþtiði alanýn, Amerika’nýn ve Ýsrail’in en duyarlý olduðu alan olarak Ýran’la, Ýsrail’le iliþkiler alaný olmasýdýr.” (03 Aðustos 2014)
“Fuatavni hadisesi”, aslýnda Camianýn gücü adýna bir iddianýn göstergesidir. Ne deniyor? “Bir yýldan bu yana mücadele ediyorsunuz ama biz hala sizin kýlcal damarlarýnýzda dolaþýyoruz ve baþbakan yardýmcýlarýnýzýn haberinin olmadýðý þeyi biliyoruz.” Bu iddia gerçek veya deðil, ama bir güç vehmini seslendirdiði açýk. Ýktidar kadrolarýnýn bu güç gösterisinden “Haþhaþi algý”sýna varmasý yadýrganacak bir durum mu?
Ortada bazen ana muhalefetle, bazen HDP ile, bazen Amerika - Ýsrail ile, bazen AB ile iþbirliði yaparak ve her þeyde ilkesel boyutta “Hükümeti hedef alarak” bunu yaparken Türkiye’yi vurmak gibi bir endiþeyi asla dikkate almayarak mücadele yürüten bir hareket var. Ýlginç bir durumla karþý karþýya Türkiye. Tabanda “Dini alaka”yý mücadelenin bir boyutu olarak sürdürmekte ýsrar eden, dýþarýda Ýslam’la son derece mesafeli alanlarla birlikte iþ tutan Camia da ilginç bir sürecin içinde. Türkiye gerçekten çok önemli bir tecrübe yaþýyor. Bakalým nereye varacaðýz?