Camia’nýn savaþ stratejisi

Tayyip Erdoðan Cumhurbaþkaný oldu. Ak Parti Erdoðan’ýn çizgisinde þekilleniyor.

Ahmet Davutoðlu, Baþbakan olarak, Camia’nýn operasyonlarýný bizzat kendi bedeninde hissetmiþ olmakla, Camia konusunda Tayyip Erdoðan kadar duyarlý.

Konu MGK belgelerine “mücadele alaný” olarak girdi.

Camianýn bu geliþmeye, kendi geleceðini deðerlendirme açýsýndan nasýl baktýðý önemli.

Önümüzde, beþ-on yýllýk böyle bir iktidar iradesinin olduðu söylenebilir.

Tabii Camia için, þu takvimde bunlar iktidarý býrakýp kaçar gibi bir öngörü söz konusu deðilse.

Erdoðan-Davutoðlu birlikteliðinin, Camia’nýn devlet bünyesindeki paralel yapýlanmasýna son vermek için ne mümkünse yapacaðý muhakkak. Bu operasyonun Camia bünyesini etkilemesi kaçýnýlmaz. Þu anda bile, Camia’nýn etki alanýnda ciddi gerileme meydana geldiðini, en azýndan Gülen’in tepkilerine bakarak söylemek mümkün.

Camia bu mücadeleyi, laik-kemalist bir iktidara karþý veriyor olsaydý, diðer Ýslami hizmet gruplarýndan destek bulmasý mümkün olabilirdi. Ama dindar kimliði bilinen ve geçen sürede dindar toplum kesimlerine nefes borusu açan bir siyasi kadro ile, üstelik dindar toplum kesimleriyle mücadele ederek gelen iç-dýþ odaklarla el ele tutuþarak mevzi kazdýðýnýzda, en azýndan toplum zemininde ciddi problem yaþamanýz kaçýnýlmaz.

Ýktidarla ayný toplumsal alanda karþý karþýya geliþ söz konusu.

Acaba o toplumsal alaný kim daha çok etkileyecek?

Kim daha çok etkileyecek, yani kim daha kalýcý olacak?

Gülen’in son konuþmalarýna bakýldýðýnda, bir kere Camia’nýn süreçten etkilendiði, bazý çözülmeler olduðu ve bu çözülmelerin Gülen’i rahatsýz ettiði anlaþýlýyor.  

Gülen’in çözülmeyi izah ve karþý duruþ sergilemeye yönelik söylemi iki ana çerçeveye oturuyor:

Bir: Bu çözülmeler bütün davalarda söz konusudur. Zaman içinde zorluklarla-sýnavlarla karþýlaþýlýr ve paraya-kadýna-þöhrete ram olanlarýn iradesi çözülebilir.

Ýki: Hak dava bu çözülmelere raðmen devam eder, dünyevi hiçbir zafer söz konusu olmasa bile, Hak katýnda kazanýlan yeterlidir. Önemli olan da Hak katýnda kazanmaktýr.

Üç: Bize bu “zülm”ü yapanlar, nifak, belki de küfür içindedir. Camia adýna nifak - münafýklýk çok rahat telaffuz ediliyor, küfür ithamý ise “lafz-ý küfür” ithamlarý ile zýmnen seslendiriliyor.

Söylemin birinci bölümünün, Camia bünyesinde bir ölçüde etkili olmasý mümkündür. Ýkinci ve üçüncü bölümlere inanmak þartýyla. “Zaafa düþme” suçlamasý, özellikle tepe noktalarý özeleþtiri yapmaktan alýkoyar. Para, kadýn - þöhret yanýnda bir de “korku” ithamý, iþi bir haysiyet meselesi haline getirebilir. Ve bir süre daha bünye içinde kalma sonucunu doðurabilir.

Ama davayý “hak dava” olarak kabul etmek ve karþýdakileri de “Nifak - küfür içinde” görmek þartýyla.

Peki bu kolay olacak mý, bir.

Ve iki, diyelim bu süreçte suçlamalarý göze alarak ayrýlan ya da Camia’nýn davranýþlarýný saðlýklý bulmadýðýný ilan edenlerin tamamý hakkýnda “nifak - küfür ithamý” herkesin içine sinecek mi?

Hak dava? Acaba ne ki? Tamam, “Hizmet hareketi” denen hadise, bir boyutuyla evet hizmet hareketi idi ve o hareket içinde yer alanlar açýsýndan “Allah rýzasý” amaçlýydý, ama acaba dindar bir siyasi kadroya savaþ açmak, bunu kimi zaman ana misyonlarý Ýslam’ýn önünü kesmek olan gruplarla iþbirliði içinde yapmak, bunu yaparken diðer bütün Ýslami hizmet yapýlarýyla ayrýþmak da “Hak dava” içine mi giriyor?

Ýþin diðer boyutuna, yani baþkalarýný nifak içinde göstermeye gelince, bu, çok daha tartýþýlýr demeyeceðim, Ýslami açýdan çok tehlikeli bir boyuttur. Suçlamak size geri dönmesi açýsýndan tehlikelidir, toplumun bu yaftalamaya inanmamasý açýsýndan ise Camia’yý yalnýzlýða itecek niteliktedir.

Camia’nýn, Gülen’in konuþmalarýna da yansýyan tepkilerine baktýðýmda, gerçekten iþin içinden nasýl çýkýlacaðýnýn kestirilemediðini görüyorum.

Þu yukarýda tahlil ettiðim davranýþlar, saðlýklý bir istikamet belirlendiðini deðil, nerede durulacaðýnýn kestirilemediðini gösteriyor.

Dini açýdan getirilen gerekçeler, ayný belgelerin kendilerine karþý da kullanýlabileceði bir nitelik arz ediyor. O zaman da “Din’in kendi grup hesaplarýnýz için kullanýlmasý” durumu ortaya çýkýyor. Neresinden baksanýz problem.

Bence oturup her þeyi yeniden deðerlendirmek gerekiyor.

Yanlýþ bir yola girildi ve daha fazla kilometre yapmaya gerek yok. Çünkü bu sürecin her kilometresinde yolcularýn kervandan kopmasý kaçýnýlmaz.