Bugünlerde, fýrsattan istifade, Ýngiliz propagandasý aðzýyla “Ne iþimiz vardý Çanakkale’de” yazýlarý da çýkacaktýr. “Almanlarýn aklýna uyup Ýngilizlere savaþ ilan etmeseydik onlar da buralara gelmezdi caným” yazýlarýný geçen senelerde çok okuduk. Ýngiliz-Fransýz-Rus ittifakýnýn asýl amacýnýn baþta Ýstanbul olmak üzere Osmanlý topraklarýnýn paylaþýlmasý olduðunu bilmeyenler için makul bir itiraz elbette.
200 bin Mehmetçiðin kanýyla kazandýðýmýz Çanakkale Savaþý ise sömürgeci batý güçlerinin kendi aralarýndaki paylaþým kavgasýnýn sonucuydu. Hayýr, sadece Almanlarla Ýngilizler arasýndaki kavganýn deðil, ayný zamanda Almanya ve müttefiklerine karþý savaþan Ýngiltere, Fransa ve Rusya’nýn kendi aralarýndaki çýkar mücadelesinin...
Hikâye Sarýkamýþ Harekâtý ile baþlýyor. Bugün haklý olarak sonucu itibarýyla hezimet yönüyle hatýrladýðýmýz bu askeri seferin aslýnda son derece baþarýyla planlandýðý, ilk aþamalarda planlarýn düzgün uygulandýðý ve Rus ordusunun imha edilerek Kafkasya’nýn kontrol altýna alýnmasýnýn an meselesi haline geldiði bir gerçek.
Sarýkamýþ Harekâtý’nýn Ruslarý çok ciddi endiþeye sevk ettiði sýralarda Moskova Hükümeti müttefiki Ýngilizlerden Osmanlý ordusunu Kafkas cephesinden uzak tutmak için batý bölgelerinde “bir askeri gösteri” yapýlmasýný istemiþti.
Baþlangýçta bu isteðe olumlu cevap vermeyen Londra, Sarýkamýþ Harekâtý’nýn baþarýsýzlýkla sonuçlanýp Ruslarýn artýk rahatladýðý bir dönemde “müttefik Rus ordusunun Kafkas cephesinde rahatlatýlmasý”amacýný ileri sürerek Çanakkale saldýrýsýný baþlattý.
Belki de Çanakkale’ye yönelik askeri seferin Ýngiliz genelkurmayýnýn da muhalefetine raðmen alelacele baþlatýlmasýnýn sebebi Ýstanbul ve boðazlarýn “müttefik Rusya”nýn eline geçme tehlikesiydi!
Hatta Stefanos Yerasimos’un -baþka bir vesileyle daha önce de bahsettiðim- tezine göre Ýngilizler, Goeben ve Breslau zýrhlýlarýnýn Türk boðazlarýna geçiþine de benzer hesaplarla göz yummuþlardý. Ýstanbul ve boðazlarý ele geçirmek için yanýp tutuþan “müttefikleri” Rusya’yý Karadeniz’de oyalayacak bir donanma gücüne sahip olmamýzý istiyordu Ýngilizler! Çünkü Ruslarýn sýcak denizlere inmesi ve petrol bölgeleri üzerinde tehdit oluþturmasý Ýngilizlerin kâbusuydu.
Nitekim müttefikler Çanakkale harekâtýný baþlattýklarýnda Rusya buna katýlamayacak durumda olduðundan eðer Çanakkale geçilebilmiþ olsaydý Türk boðazlarý üzerinde egemenlik kurma þansýný Ýngilizlere kaptýrmýþ olacaktý.
Londra’da bütün bu ince hesaplarý yapan grubun sözcüsü konumundaki Donanma Bakaný Winston Churchill aslýnda daha Osmanlý Devleti savaþa girmeden önce Çanakkale’ye yönelik bir saldýrý planý hazýrlamýþtý. Ýngiliz donanmasýnýn Çanakkale Boðazý’ný geçmesi için Yunan ordusunun Gelibolu’yu iþgalini öngören plan Yunanlýlarýn Bulgaristan’a yönelik kuþkularý yüzünden uygulanamamýþtý.
Osmanlýlarýn savaþa dâhil olmasýndan sonra Churchill Gelibolu harekâtý fikrini yeniden gündeme getirdi ancak Ýngiliz Savaþ Kabinesi büyük miktarda askeri kuvvet sevkini gerektirdiði için bu plana onay vermedi. Churchill ve taraftarlarýnýn ýsrarlarý sonucunda sadece Donanma güçlerinin gerçekleþtireceði bir harekâta izin çýktý nihayet.
Baþta Enver Paþa yönetimindeki Türk Genelkurmayý olmak üzere, askerî strateji uzmanlarý Çanakkale Boðazý’nýn kara kuvvetlerinin desteði olmaksýzýn sadece donanma gücüyle ele geçirilmesinin imkânsýz olduðunu düþünüyorlardý. Ýngiliz ordusunun komuta heyeti de çoðunlukla bu fikirdeydi. Ama Osmanlý Ordusu’nun böyle bir saldýrýya karþý dayanma gücü olmadýðýný düþünen Churchillve arkadaþlarýna bir þans vermekten de geri durmadýlar.
Biraz komplo teorisi olacak ama, belki de bu baþarýsýzlýk sayesinde Churchill’den kurtulmayý düþünmüþ olabilirler!
Nitekim Çanakkale Seferi Ýngiliz-Fransýz müttefik donanmasýnýn hezimetiyle sonuçlanýnca Churchill’in çok parlak ve ümit vadeden siyasi hayatý ciddi anlamda sekteye uðramýþtýr. Bu olaydan ancak çeyrek yüzyýl sonra Baþbakanlýk koltuðuna oturabilmiþtir.
Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda Londra’da askeri uçuþ eðitimi alan Türk subaylarý arasýnda Enver Paþa’nýn oðlunun da yer aldýðýný öðrenen Baþbakan Churchill Büyükelçi Rauf Orbay aracýlýðýyla görüþtüðü Ali Enver Bey’e “senin baban benim siyasi kariyerimi 20 yýl geciktirdi” diyecektir.