Dün, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 102. yýldönümüydü.
Bugün konula ilgili 17 Mart 2015 tarihinde bu sütunda yayýnladýðým yazýnýn bir bölümünü aynen iktibas ediyorum.
“Çanakkale Zaferi’nin gerçek kahramaný devrik sultan II. Abdulhamid Han’dýr.
Evet yanlýþ duymadýnýz, dönemin padiþahý Mehmed Reþad deðil, Beylerbeyi’nde mecburi ikamete tabi tutulan devrik sultan II. Abdulhamid Han’dýr.
Çünkü dönemin iktidar partisi Ýttihad ve Terakki býrakýn Çanakkale’de savunmayý Ýstanbul’dan bile çekilmeyi kararlaþtýrmýþtý!
***
19 Þubat 1915 tarihinde düþman donanmasý Çanakkale Boðazý’na hücum etmeye baþlamýþ, boðazýn giriþini ele geçirmiþlerdi. Donanma Komutaný Amiral Carden Ýngiltere’ye bir telgraf çekerek, ‘14 gün sonra Ýstanbul’da olacaðýz’ diye yazmýþtý.
Ýttihatçýlar artýk savunmamýzýn dayanamayacaðýna inanmýþlar baþkent Ýstanbul’un boþaltýlarak Eskiþehir ve Konya’ya nakledilmesi için gerekli tedbirlerin alýnmasýna karar vermiþlerdi. Eskiþehir ve Konya’da padiþahýn meclisin ve bakanlarýn yerleþeceði binalar ayarlanmýþ tefriþi yapýlmýþtý. Hangi vasýtalarla intikal edileceði planlanmýþ ve cepheden her 10 dakikada durum raporu istenmiþtir.
Anadolu’ya geçme planlarý yapýlmýþtý ama bir sorun vardý. Ýttihatçýlarýn tahttan indirdikleri sabýk sultan II. Abdulhamid, Beylerbeyi sarayýnda zorunlu ikamete tabiydi ve onu da götürmek gerekiyordu. Ýstanbul’da býrakýlýrsa iþgal güçleri onu padiþaha karþý kullanabilirdi. Fakat 33 sene memleketi idare etmiþ dirayetli Sultana bunu kim anlatacak ve kim ikna edecekti.
***
Tartýþmalardan sonra Dahiliye Nazýrý Talat Paþa’nýn baþkanlýðýnda bir heyet durumu Beylerbeyi’ne giderek anlatma kararý verdi. Gittiler, Paþa durumun nezaketini anlattý. Sabýk Sultan paþanýn sözü bitince konuþmaya baþladý:
‘Þevketli biraderimin hak-i paki þahanelerine arz-ý ubudiyet ederim. Endiþeleri gayri varittir. Eðer dokunulmamýþ ise Çanakkale’yi ben zamanýnda fevkalade tahkim etmiþtim. Oradan hiçbir donanmanýn geçmesi kabil deðildir. Amma farzý muhal olarak öyle bir felaket baþa geldiði takdirde Hakan’ýn yapacaðý þey tacýný tebaasýný terk ile kaçma zilletini iþlemek deðil, eyvaný payitahtýnýn taþlarý altýnda canýný feda etmektir. Hazreti Fatih bu beldeyi küffar elinden fethettiði zaman Bizans imparatoru Kostantin kaçmayýp harp ede ede yýkýlan kalelerinin altýnda can vermek kahramanlýðýný göstermiþtir. Biz Fatih’in soyu, Kostantin’den geri kalmayýz. Zat-ý þahaneye böylece arz edin müsterih olsunlar ve ezeli iradeye boyun eðsinler. Þuradan þuraya kýmýldamasýnlar. Düþman buraya giremez. Bana gelince ben artýk bir yere gitmem. Yegane arzum burada ölmektir. Biraderimden ve hükümet-i seniyyeden bu arzuma yardýmcý olmalarýný dilerim’ der herhangi bir cevaba mahal býrakmadan kalkýp odadan çýkarak görüþmeyi bitirir.
33 yýl Osmanlý mülkünü idare etmiþ bu tedbirli padiþahýn kararlý ve isabetli tavrý Çanakkale Boðazý’nýn geçileceði ihtimaline kanaat getiren maceracý Ýttihat ve Terakki iktidarýný bu riskli karardan vazgeçirmiþtir.
Çanakkale’de direniþ ondan sonra baþlamýþtýr.
Büyük adam sarayda da büyüktür sürgünde de.
Mekanlarý cennet olsun."