Türkiye’de cumhurbaþkanlýðý seçimleri en baþýndan beri hep kriz konusu olmuþ, neredeyse bütün seçimler kavga gürültüyle geçmiþtir, biliyorsunuz. Demek ki ülkedeki güç merkezleri bakýmýndan cumhurbaþkanlýðý makamýnda kimin oturacaðý önem taþýyor. Dolayýsýyla cumhurbaþkanlýðý seçimleri her zaman önemli... Atatürk’ün yerine Ýnönü’nün seçilmesi kadar Cevdet Sunay’ýn yerine Fahri Korutürk’ün seçilmesi de önemli... Yine de bazýlarý bazýlarýndan daha önemli kuþkusuz. Bu bakýmdan önümüzdeki cumhurbaþkanlýðý seçimi belki de en önemli seçimlerden biri olacak. Çünkü ilk defa bu makamda oturacak kiþi doðrudan halkýn oyuyla belirlenecek. Bunun hem sembolik bir anlamý var hem de öncekilerden daha farklý birtakým siyasi sonuçlarý olacak.
Öncelikle halkýn oyuyla seçilmiþ olmanýn siyasi gücünü arkasýna alan bir aktör olarak yönetim sistemi içindeki konumu farklýlaþan bir cumhurbaþkanýmýz olacak artýk. Cumhurbaþkanlýðýnýn bizim idari sistemimiz içinde çok güçlü bir konumu ve bunun için gerekli yetkileri var aslýnda. Bu makamda oturan kiþilerden bir kýsmý bu yetkileri ve bu gücü az kullandýlar, bir kýsmý ise nispeten daha fazla kullandý. Bunun ölçüsü siyasi dengelerin doðurduðu ihtiyaç. Ama halkýn oyuyla seçilmiþ bir cumhurbaþkanýnýn geçmiþtekilerden farklý birtakým ölçülere göre hareket edebileceðini beklemek de yanlýþ olmaz.
Bu noktada ikinci bir parametre Çankaya’nýn en kuvvetli adayý olan Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn kiþisel özellikleri... Hem kiþiliði hem de siyasi kariyerinin doðurduðu ve gerektirdiði ihtiyaçlar. Üstüne üstlük Erdoðan’ýn öteden beri Türkiye için “Baþkanlýk sistemine geçilmesini” arzu eden ve her fýrsatta bunu savunan bir siyasetçi olduðu hatýrlanýrsa, bu arada iktidardaki AK Parti’nin kurucusu ve karizmatik lideri olduðu unutulmazsa “Erdoðan’ýn kiþiliði” dediðim faktörün anlamý daha iyi kavranabilir.
Ne var ki seçim sath-ý mailine girdiðimizden bu yana toplumla paylaþabildiði tek fikir “Erdoðan cumhurbaþkaný olmasýn” cümlesinden ibaret olan muhalif çevrelerin konunun bu tarafýyla ilgilendiðine þahit olmadýk. Zira Erdoðan’ýn cumhurbaþkaný olmadýðý bir alternatif durumun gerçekleþeceðine dair ümitleri yok. Erdoðan’ýn adaylýðýnýn açýklandýðý görkemli ve coþkulu AK Parti töreninin aksine kendi adaylarýný iddiasýz ve adeta mahçup bir edayla açýklamalarý da bunu gösteriyor.
Keza toplumun hiçbir kesiminde “Ekmeleddin Ýhsanoðlu seçilirse cumhurbaþkanlýðý yetkilerini nasýl kullanýr” þeklinde bir merak olduðuna veya herhangi bir zeminde bunun tartýþýldýðýna rastlayamazsýnýz. Çünkü Erdoðan’ýn bu seçimde rakipleri var ama hiçbirine seçilme þansý veren yok. Tartýþýlan konu Erdoðan’ýn seçimi ilk turda mý, yoksa ikinci turda mý alacaðý meselesi... Bir de Erdoðan’dan sonra AK Parti’nin ve hükümetin baþýna kimin geleceði konusu tartýþýlýyor... CHP ile MHP’nin ortak “çatý adayý” bir iki gazete röportajýndan ve Anýtkabir ziyareti haberlerinden sonra yokluklara karýþmýþ görünüyor. Toplumda çatý adayýna yönelik “kim bu adam” meraký bile kalmamýþ görünüyor. Daha tanýnmadan unutulmuþ gibi bir hali Ekmel Bey’in.
Çatý adayýnýn seçim kampanyasýnýn bu kadar sönük, bu kadar heyecansýz ve iddiasýz sürüyor olmasý galiba en baþta CHP ile MHP yönetimlerinin bu iþe kendileri de pek inanmadan giriþmiþ olmalarý yüzünden. Parti tabanlarýnda ise seçim kampanyasýný sonuna kadar götürmek için gereken coþku ve enerjiden eser görünmüyor.
Buna mukabil AK Parti yerli ve yabancý bütün politik gözlemcilerin seçimi kazanmasýný garanti saymalarýna raðmen rehavete kapýlmadan hareket ediyor, etkili bir kampanya planlamasý yapýyor ve bir gövde gösterisi içinde büyük bir coþkuyla kampanyasýný baþlatýyor. Öyle anlaþýlýyor ki Baþbakan Erdoðan hiçbir þeyi oluruna býrakmak istemiyor ve kendi tabanýný son ferdine kadar mobilize etmek için disiplinli bir kampanya yürütmeyi planlýyor.
Ancak bu seçim sürecinde, 30 Mart’ýn aksine, sert ve gergin bir havanýn hâkim olacaðýný düþünmemek gerekiyor. Çünkü gerilim ortamý CHP-MHP çatýsýnýn adayýna yarayacaðý için sürecin dominant aktörü olan Erdoðan’ýn buna izin vermeyeceði ve muhalif partilerin tabanlarýnýn konsolide olmasýný saðlayacak bir atmosferin oluþmasýna yol açmaktan kaçýnacaðý tahmin edilebilir.