Çanlar televizyonda çalar

Fenerbahçe Teknik Direktörü Pereira için tehlike çanları çalmaya başladı.Yok, sahada oynanan futbol ya da başka sebeplerden dolayı çalmıyor çanlar...

TRT’de, Stadyum programında Mustafa Denizli ‘nin dikkat çektiği nokta tehlike çanları çaldıran.

Gol kaçıran Ozan Tufan’a kenardan gösterdiği tepkinin aynısını, benzer bir durumda Nani ya da Van Persie’ye gösteremeyecek profili çizen teknik direktör bir süre sonra gitmek zorunda kalır.

Bir yorum yetmez elbette Hoca yollamaya ama bu sözleri duyan taraftar ve camianın güveni sarsılır ve bu da sonun başlangıcı olur.

Gelelim bir diğer fotoğraf kalesine...

Tam da oyuna girmeden önce Van Persie ve Pereira arasında gerilimi her halinden belli bir konuşma yaşandı.

İki dakika sonra da Van Persie golünde sevinmeyen bir Hoca manzarası izledik...

Hayra alamet değildir bu tür kareler...

Belli ki ortada bir problem var, ya Hoca yıldız futbolcuların egosunu yönetemiyor ya da oyuncular hocanın kapasitesini yetersiz buluyorlar.

Hangisi olursa olsun, televizyon yayınları gösterdi ki Pereira’nın kredisi bitmiş ve hatta geri sayım başlamış...

AKILLI İLETİŞİM

Macar kameramanın tekme taktığı Suriyeli baba ve oğlu Real Madrid takımının konuğu oldu.

Son yıllarda gördüğüm en büyük iletişim başarılarından biridir bu.

Bu sayede Real Madrid tüm dünyada haber oldu, Avrupa’da da ciddi bir sempati topladı. İletişim danışmanları neden var sorusuna iyi bir cevaptır bu.

Marka değeri nasıl artar, bir futbol takımı saha dışında da adını nasıl parlatır diye ders olarak okutulacak kadar iyi bir iş bu.

Türkiye’de iletişimi mini etek giymiş güzel kadın algısından daha öteye geçirmek gerek artık...

MİTİNG YAYINI

Televizyonculukta en zor iş, büyük kalabalıkların toplandığı, kalabalık kadar  protokol sıralarını ve de kürsünün de  özen istediği işleri çekmektir.

Bir sürü hesap gerekir bu tür yayınlar.

Birincisi miting yayını tek elden çekilir ve kanallar yayını oradan alırlar ama yine de bir sürü canlı yayın aracı ve yayın seti kurulur.  Sonra kameraları yerleştirme derdi başlar. Dev bir miting olacaksa kalabalığın genel görüntüsünü almak şarttır.

Sonra daha hareketli olan protokol sıraları...

Tam karşısına kamera koyamazsın ama yayını tam karşıdan vermek zorundasın, o zaman Jimmy Jib kullanacaksın ama extrem plus mu yoksa daha rahat çalışacak  2 tane  super plus mı?

Sonra kürsü, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan konuşma yapacaksa hem kürsüyü hem de kalabalığın kürsüden söylenenlere verdiği tepkiyi ekrana getirmek gerekir.

Tüm bunları yaparken güvenlik zafiyetine de yol açmama kurallarını unutmayalım elbette. İstersen yüz tane kamera kur, iyi bir canlı yayın aracın ve reji ekibin yoksa, canlı yayın yönetmenin bu tür işlerde tecrübeli değilse çok uğraşır ve kuvvetle muhtemel başarısız olursun. Pazar günü Yenikapı’da teröre karşı düzenlenen miting en başarılı televizyon işlerinden biriydi.

Aynı yerde yapılan Fetih mitinginde hava gösterileri olduğu için çekimi yapmak daha zordu ama bu mitingde de bayraklardan kaynaklanan bir görsel zenginlik vardı ki, insanı çok kolay tekrara düşürebilir.

Sonuç olarak bu kadar büyük bir kalabalığı bu kadar iyi çekmek için ancak tecrübe gerekir.