Bir müzik programýnýn, üstüne üstlük Türk Sanat Musikisi programýnýn, canlý yayýn ya da bant yayýn olmasý fark eder mi?
Cevabý tartýþýlabilir bir sorudur bu.
Ancak Cumartesi gecesi, TRT Türk’te, Erguvan’ý seyredince, oyumu canlý yayýndan yana kullanmaya karar verdim.
Niye kýsmýný þöyle açýklayayým:
Birincisi, telefonlar ve ekrana getirilen sosyal medya mesajlarý programý zenginleþtirdi.
Ýkincisi, saz heyetinin yetenekleri canlý yayýnda biraz daha fazla ortaya çýktý.
***
Erguvan’ýn bu hafta saðladýðý en büyük fayda ne derseniz, Münip Utandý’yý daha fazla insanýn tanýmasý oldu derim.
Güzel bir ses, harika bir yorum, saygýn bir kiþilik...
Bana göre ekranlarda çok daha fazla yer almayý hak eden bir isim Münip Utandý.
Programdan sonra araþtýrma ihtiyacý duydum, gördüm ki sanatla yaþayan bir aile ve üniversitede dersler veren bir isim Münip Utandý.
Tam 8 tane de albümü var ama böyle deðerli bir sanatçýyý maalesef yeterince tanýmamýþýz.
Bu arada Münip Utandý bir dönem, özel radyolardan birinde Türk Sanat Musikisi programlarý yapmýþ.
Keþke TRT Radyolarý’ndan birinde yeniden program yapsa da hem kendisinin seslendir- diði hem de seçtiði eserleri dinleyebilsek.
***
Gelelim programa dair gözümü týrmalayan noktalara...
Birincisi sehpanýn üzerindeki meyve tabaðý, gereksiz bir kala-balýk yaratýyor.
Ýkincisi, saz heyetinden taksim yapanlarýn isimlerini de öðrensek ne güzel olurdu.
Üçüncüsü, sanatçýlar eserlerini seslendirirken, programýn sunucusu Uður Çýnar zaman zaman kadraja girdi.
Bu kadar kusur kadý kýzýnda da olur diyelim zira kulaklardan pas silen bir program oldu.