Güney Afrika’nýn Cape Town þehrinden ayrýlmadan önce Malik kardeþimizin evinde þehrin en önde gelen Müslüman bilginleriyle bir araya geliyoruz.
O ev sanki kendi evimiz ve sanki bizler birbirimizi yýllardan beri tanýyormuþuz gibi... Hiç birimiz bir diðerimize yabancýlýk çekmeden sarýlýp kucaklaþýyoruz...
Þunu anladým ki birbirleriyle yürekten tutunanlar asla birbirlerine yabancýlýk çekmiyorlar.
Derimizin rengi farklý ama yüreðimiz ayný idealler için birlikte atýyor. Dillerimiz farklý ama yüreðimizi buluþturan din ayný.
Ayný dinin mensubu olmak aradaki tüm engelleri ortadan kaldýrýyor. Habeþli siyahi köle Bilal’i Mekke’nin aristokratlarýndan üstün kýlan o anlayýþ, bütün beþeri ölçüleri yerle bir eden o anlayýþ, yürek buluþmasý üzerinden yeni bir deðerler buluþmasý saðlýyor. Türkiye’yi kendi ülkeleri, kendi anavatanlarý olarak görüyorlar.
Dillerinden Recep Tayyip Erdoðan düþmüyor.
Onun için dua ediyorlar. Onu kendi liderleri olarak görüyorlar.
Onun varlýðýný kendileri için de müthiþ bir güvence olarak görüyorlar.
O hain darbe giriþimi haberini aldýklarýnda sokaklara dökülüp tepkilerini gösteriyorlar. Onlar için Türkiye bir baþka. Onlar için Erdoðan bambaþka.
Erdoðan onlarýn gözünde herhangi bir lider deðil.
Yürek coðrafyalarýmýzý birleþtiren, ayný kýbleye bakan insanlarý daha güçlü ve güvenceli kýlan bir manevi önder... Sadece kendilerinden biri olarak görmüyorlar, kendilerinin baþýndaki biri olarak görüyorlar.
O yüzden bakýþlarý Türkiye’ye ayarlý.
Türkiye’de olup biten her þeyle ziyadesiyle alakalýlar. Türkiye’nin kendilerine sahip çýkacaðý aný özlemle bekliyorlar.
***
Cape Town Müslümanlarýn sayýca fazla olduðu bir þehir. Takriben 700 bin nüfusa sahipler.
Yerel belediye ve hükümet nezdinde etkinler.
Yerelde iktidar olan partiyi destekliyorlar ve onlarla iliþkileri iyi. Ýran’dan rahatsýzlar.
Ýran’ýn mezhepçi politikalarla ta buralara kadar gelip, çocuklarýný devþirmeye çalýþmalarýndan son derece rahatsýzlar.
Kendileri Sünni Müslüman, ama Ýran’ýn dini hassasiyet yerine bütünüyle mezhepçi bir anlayýþ temelinde devþirme politikalarý izlemeleri kendilerini hem üzüyor, hem de endiþeye sevk ediyor.
Bu yüzden Türkiye’nin kendilerine her anlamda el uzatmalarý gerektiðine inanýyorlar.
“Türkiye bizim de vatanýmýz, Erdoðan bizim de liderimiz!” diyorlar.
Cape Town’da ne yazýk ki Konsolosluðumuz yok.
Baþkent ise kendilerine hayli uzak...
Dolayýsýyla Büyükelçilik üzerinden yapýlacak görüþmeler ve ziyaretler çok sýnýrlý kalýyor.
Hem zaman kaybettirici oluyor, hem de sonuç alýcý olmuyor. Büyükelçilikte önceki dönemde etkin ve belirleyici olan FETÖ yapýlanmasý dolayýsýyla hâlâ o hain yapýlanmanýn gücü Cape Town’da varlýðýný sürdürüyor.
Büyükelçilik bünyesinde bir dini ataþemiz bile yok.
TÝKA’nýn merkezinin Afrika’nýn bir baþka yerinde olmasý sorun çýkarýyor.
Oysa kanaatimce ya TÝKA’nýn merkezinin Cape Town olmasý, ya da Cape Town’da etkili bir þubesinin bulunmasý gerekiyor.
Deðerli TÝKA Baþkaný’nýn bu konuya eðilmesini hassaten rica ediyorum.
***
Güney Afrika bizim için önemli.
Oradaki kardeþlerimiz sahipsiz olmadýklarýný yüreklerinde hissetmeliler.
Kendi baþlarýna yaptýklarý faaliyetler sýnýrlý kalabiliyor. Ve her þeye güç yetirebilecek imkanlardan da yoksunlar. Mesela, çok güzel bir bina yapmýþlar.
Bilmem kaç katlý bir Filistin Müzesi...
Osmanlýnýn farklý din ve ýrklarý bir arada barýþ içinde nasýl tutabildiðini anlatmak için yaptýklarý bu proje hâlâ atýl olarak duruyor.
Orada faaliyete geçirilecek Filistin Müzesi çok anlamlý mesajlar verecek bir özelliðe sahip.
Bina hazýr, ama iç tefriþatý için imkanlarý elvermiyor. TÝKA bu projeyi hayata geçirmeli diye düþünüyorum. Hâlâ Abdulhamit’in gönderdiði Ebûbekir Efendi’nin namý geçiyor bu ülkede.
Niye yeni dönemde Ebûbekir Efendilerimiz olmasýn bizim? Türkiye genelde Güney Afrikalý, özelde de Cape Town’da yoðun olarak yaþayan Müslüman kardeþlerine TÝKA, Diyanet ve Maarif Vakfý marifetiyle mutlaka el uzatmalý. Cape Town’da bir okulumuz niçin olmasýn mesela?