Dün demiþtik ki: ‘(…) ‘Güçlenirseniz, bunu diðer devletler, kendileri için yaklaþmakta olan bir tehlike olarak görürler. Zayýflarsanýz, o zaman da sizi yutmakta baþkalarýndan geri kalmamak için bir yarýþ baþlar.. Devlet olmanýn tabiatýnda var olan bir durum bu..
Bunu, Osmanlý’nýn tarih sahnesinden bertaraf oluþu ve sonrasýnda yaþamadýk mý?’
Ve, son cümle de þöyleydi: ‘Görülüyor ki, Azerbaycan -Ermenistan ihtilafý, sadece iki ülkeyi deðil, ilk planda Ýran, Türkiye ve Rusya’yý ve daha geniþ çapta ise, bütün dünyayý ilgilendiriyor.
Konu, daha çetrefilli hale gelebilecek istidatta..’
O yazý yazýlýrken, Azerbaycan- Ermenistan geriliminde, -elbette Ermenistan’ýn esaslý tökezlemesi dolayýsiyle- Rusya’nýn müdahalesi ile dayatma bir ‘ateþ-kes’ yürürlüðe girmiþti 10 Ekim günü..
Amma, dün sabah görüldü ki, üstelik askerî çatýþma bölgesinin 60-65 km. uzaðýndaki Gence þehri, geceleyin, Ermenistan tarafýndan rus yapýmý balistik füzelerle vurulmuþ, onlarca ev harab olmuþ, nice sivil insan yýkýntýlar altýnda can vermiþ, onlarcasý da yaralý..
Fransýzcadan dilimize geçen ‘terör’ kelimesi için, genelde, tam yerli yerinde kullanýlamýyor gibi.. ‘Terreur’, genel olarak, silahlý mücadele içinde yer almayan sivil kitleler üzerinde dehþet ve ürküntü meydana getirmeyi hedefleyen eylemler için kullanýlmalýdýr.
Ermenistan ve onu güç ânýnda hemen yardýmýna koþup, nefes almasý için, bir ‘ateþ-kes’ dayatan Rusya, verdiði silahlarýn nereye ve nasýl kullanýlacaðý gibi ahlâkî bir kaygu taþýmadan, Gence, Mingeçevir ve diðer þehirlerin, sivil merkezlerin vurulmasýna temâþacý kalýyor.
Bu saldýrýlar tam bir terör eylemidir. Silahlý mücadelenin içinde olmayan sivil kitlelere saldýrýlmasý, -hem de ‘ateþ-kes’ isteyip söz verdikten sonra-, bu kitleleri çaresiz býrakýp teslim olmaya zorlamak, dehþet salmak ve ürkütmeye çalýþmanýn baþka bir ismi de vardýr da, teeddüben söylemiyoruz.
Þimdi daha iyi anlaþýlýyor ki, Paþinyan’ýn, kendisinden Ermenistan ve Rusya arasýndaki ‘Savunma Ýþbirliði Andlaþmasý’ný hatýrlatarak yardým istemesi karþýsýnda, Putin’in, ‘Savaþ, Ermenistan topraðýnda cereyan etmiyor..’ demesi, onu terslemek için deðil; Azerbaycan’ý, Paþinyan’ýn desteklenmiyeceði konusunda ümitlendirerek, ‘ateþ-kes’ kararý almak için müzakere masasýna çaðýrmak taktiði imiþ..
Eðer, Azerbaycan da, Ermenistan’ýn sivil yerleþim bölgelerine saldýrmýþ olsaydý, ayný Rusya’nýn ve bütün Avrupa ve Amerikan medya organlarýnýn, devletlerin ve yazar-çizer, akademisyen, sanatçý vs. gibi çeþitli sosyal gruplarýn, ‘insan haklarýnýn ihlâl edildiði, barbarlýk sergilendiði’ gibi nutuklarla nasýl feryadlar yükselttikleri görülürdü.
Bunun en yakýn örneði dün Almanya’da görüldü.
Alman Federal Meclisi ‘Bundestag’ Baþkanlýðý aracýlýðýyla bütün parlamenterlere ve kamuoyuna hitaben, bir kýsým yazar, din adamý , sanatçý, akademisyen ve politikacýlarýn imzaladýðý ve ‘Alman- Türk- Ermeni Dostluk Topluluðu’ tarafýndan yayýnlanan bir ‘Açýk Mektup’ ibretliktir.
Aralarýnda, Yeþiller Partisi m.vekilleri Cem Özdemir, Berivan Aymaz, SPD m.vekili Serdar Yüksel, tarihçi Taner Akçam gibi TC. vatandaþlarýyla, Almanya Ermeni Piskoposluðu baþkaný Piskopos Serovpe Ýsakhaniyan vs., toplum tarafýndan az-çok bilinen bir çok kiþilerce imzalanan bu mektupta, Alman Parlamentosu’nun, 2 Haziran 2016’da ‘Osmanlý Ýmparatorluðunun son döneminde Ermenilere ve baþka halklara yönelik olarak iþlendiði’ iddia olunan ‘soykýrým’ý kabul ettiði hatýrlatýldýktan sonra…
Þimdi de, Daðlýk Karabað’da Ermeniler’in, ‘Yeni Osmanlýcý Türk ve Azerî hükûmetlerinin yürüttüðü politikayla tekrar ölüm ve yok olma tehdidine mâruz kaldýðý’na deðiniliyor ve o kabulün gereði olarak, ‘geçmiþe yönelik suçun itirafýnýn bugün ve geleceðe dair sorumluluk üstlenmeyi de beraberinde getireceði’ iddia olunarak, Ermenilerin sadece Ýstanbul’da deðil, Berlin’de bile husûmet ve saldýrýyla karþý karþýya kaldýðýna belirtilip, bu duruma sessiz kalýnmamasý hatýrlatýlýyor.
Görülüyor ki, 28 yýldýr Ermenistan iþgali altýnda olan Azerbaycan topraklarýnda öldürülen, binlerce müslümanýn ve evlerinden-yurtlarýndan kaçmak zorunda kalan 1 milyonu aþkýn insanýn acýsý, gözyaþý önemli olmadýðý gibi, o 28 yýllýk iþgal de insanî sebeplerle yapýlmýþ gibi gösterilecek neredeyse.. Ve son fiilî savaþýn da ermeni saldýrýlarýyla baþladýðýna da hiçbir iþaret yok, hâlâ da ve sadece, Ermenilerin korunmasý, gözetlenmesi çaðrýsý var. Çünkü, kaný ve caný deðerli olanlar, sadece kendi deðer yargýlarýnýn baðlýlarý..
Bu anlayýþý biz bütün Müslüman halklara, mazlum ve mustaz’af karþý hep sergilenmekte olan bir çaðdaþ barbarlýk saldýrýsý olarak görüp durmakta deðil miyiz?
Cezayir’de 1,5 milyona yakýn Müslüman, Fransýz emperyalizmi tarafýndan katledilirken.. Fransa oraya medeniyet götürüyordu!!
Yine Fransa’nýn ve Katolik kilisesinin baþrolde olduðu bir korkunç katliâmla Ruwanda’da ‘tutsi’lerle ‘hutu’larýn birbirine düþürülüp, 1994 Baharý’nda 800 bin insanýn katledilmesi kimin eseriydi?
Filistin’de 70 küsur yýldýr sionist Yahudilerce onbinlerce müslüman; Afganistan’da Rusya ve Amerika eliyle yüzbinler katledilirken.. Keþmir’de Hindularca, Çeçenistan’da Rusya tarafýndan ve Bosna’da 250’ bin’e yakýn insan Sýrbistan eliyle ve sýrf Müslüman olduklarý için öldürülürken; Arakan’da milyonlarca Müslümanýn yerleri-yurtlarý ateþe verilip, tehcir olunurken.. Ve daha adlarýný saymadýðýmýz yýðýnla toplumlar da feryad ederken..
Ýþbu ‘modern dünya’dan ciddî ve etkili bir itiraz yükseldiðinin duydunuz mu?
Hattâ, muteber ing. gazetelerinden birinde 3 sene kadar önce, gazetenin 35 yýllýk kadrolu karikatüristi, Netanyahu’yu, Filistinlilerin kan ve bedenlerini harç olarak kullanarak bir barýþ duvarý örer vaziyette çizdi diye, iþine son verilip Netanyahu’dan özür dilenilmesi karþýsýnda bu karanlýk ruhlu ‘aydýn’lar bir itiraz geliþtirmiþler miydi?
Evet, güçlendiðinizde de , za’fiyet gösterdiðinizde de düþmanlarýnýz mutlaka daha bir artar. Bütün mes’ele, hem haklý ve hem de güçlü olabilmekte..
Nitekim, 11 Ekim günü Ermenistan sempatizanlarý, Almanya’da, Köln’deki büyük katedral Dom’un önde yaptýklarý gösteri sýrasýnda en çok da Türkiye’nin SÝHA’larýndan yakýnmýþlar..
Haklý ve güçlü olmak derken, iþte bunu da hatýrlatmak istiyoruz.