Fenerbahçe baştan kokuyor. Bu koku da Dick Advocaat’tır. Beyefendinin canı sıkıldıkça ülkesi Hollanda’ya tatile çıkıyor. Futbolcularını da yardımcılarına teslim ediyor. O zaman adama sormazlar mı, “Yardımcıların bu kadar mükemmelse, oyuncularını da onlara teslim ediyor isen, senin ne işin var takımın başında?” diye. Geldin geleli alınan sonuçlar ortada. Bir türlü başarıyı elde edemedin. Devamlı her maçtan sonra futbolcularını eleştirdin. Kendini boy aynasının önüne koy sorgula derim. “Benim takımım neden bu kadar başarısız, neden istenilen futbolu bir türlü sergileyemiyor?” diye.
Maç kayıpları yakışır şekilde hiç olmadı. Üstüne üstlük takımın deplasman maçlarında ne yapacağı belirsizliği hala devam ediyor. Şimdi Kardemir Karabükspor deplasmanına çıkacaksınız. Eğer cumartesi günkü bu maçta da puanlar kaybedersen yönetimin kararını hiç beklemeden kendi arzun ve isteğinle Hollanda’ya kesin dönüş yap derim. Çünkü senin hal ve gidiş tarzın ne bir teknik adamlığa ne de futbol adamlığına hiç yakışmıyor. Sen takımına şaşı bakarsan, futbolcuların sana nasıl güvenecek? Sevgi ve inanç bağları kopmuş durumda. Hal böyle olunca da zaten kör topal başarılar elde ediyorsun. Aziz Baş- kan kendi derdine düşmüş. Yargıtay kararından kesin aklanmayı bekliyor. Umarım gerçekleşir. Sonrasında da daha önceki söylemlerine göre “görevi başkasına teslim ederim” demiş- ti. Ben buna asla inanmıyorum.
Aziz Yıldırım sağ olduğu süre içinde kulüp başkanlığını bırakmaz diyorum. Her ne karar verirse versin ama Dick Advocaat’ın bu şekilde tutarsız görüntülerine de artık bir son vermesini bekliyoruz. Takım içindeki bu çarpık düzen Fenerbahçe taraftarlarını bıktırdı artık. Eğer düzlüğe çıkılacaksa “Bu sezon bitti, önümüzdeki sezona bakalım” diyeceğiz.
Kayserispor kupa maçı ise Fenerbahçe’nin son ümit ışığı olacak. Ligde bu kadar kötü giderken bir de kupada tökezlenirse işte o zaman vay Fenerbahçe’nin haline derim.
