Çekimler bitti ama hala korkudan uyuyamýyorum

Korku Seansý filminde geceleri hayalet avcýsýna dönüþen bir ev kadýnýný canlandýran Vera Farmiga, çekimler bitince travma yaþadýðýný söylüyor. Farmiga ile çok özel...

Oyuncular profesyoneldir, oynadýklarý rollerden kolay kolay etkilenmezler. Zaten böyle olmasa korku filmlerinde oynayan oyuncularýn vay haline! Fakat bu hafta gösterime giren Korku Seansý biraz farklý. Gerçek bir öyküden yola çýkan filmin baþrolünde Vera Farmiga oynuyor. Farmiga, Türkiye’de sadece STAR pazar’a  verdiði röportajda, canlandýrdýðý karakterle de tanýþtýðýný ve çekimler bittiðinden beri gece yarýsý korkuyla uyandýðýný söylüyor. Buyurun, röportajý okuyun ve sonra cesaretiniz varsa filmi gidip seyredin...

-Sizi bu projede yer almaya, Lorraine Warren rolünü oynamaya çeken þey neydi?

Oyuncular süper kahramanlarý oynamayý sever çünkü kendilerini önemli hissettirir ve egolarýný tatmin eder. Bu rol de beni böyle çekti. ‘Tüm  tarikatlarýn dini otoritelerinin þeytani fenomenleri kontrol altýna almak için çaðýrdýklarý, kahinliði UCLA onaylý, karanlýk çaðlarýn bilgeliði konusunda gerçek bir uzman olan, trans medyum kadýný mý oynamamý istiyorsunuz?’ dedim ve ‘Evet’ cevabýný alýnca ‘Tamam’ yanýtý verdim. Lorraine Warren gerçekten var olmuþ bir süper kahraman. Tanrý hakkýnda sarsýlmaz fikirleri olan insanlara hayraným. Onun da deðiþmez bir inancý vardý. Hiçbir þey onu rahatsýz edemez ve korkutamazdý. Sabýr, inanç ve merhametin þeytansý ve þeytanla ilgili her þeyin üstesinden geleceðine inanýrdý. Karý kocalýðýn dýþýnda ayný zamanda birbirlerinin en iyi arkadaþlarý olmalarý de beni etkiledi. Duyarlýlýðýný, merak ve cesaretini beðeniyorum. Neþesine ve çekiciliðine bayýlýyorum. O kadar karanlýk ve gölgelere þahit olup onlarla mücadele ettikten sonra bile hala mizah gücü, nezaket ve zerafetini koruyabilmesi çok etkileyici. Kocasý Ed’i sevme tarzýn ve birbirlerine olan saygýlarýna hayranlýk duydum. Birbirlerini tamamlýyorlardý. Lorraine manevi, Ed maddi olan.

HAYALET AVCISI BÝR DOMESTÝK KADIN

-Onu oynarken en büyük zorluk neydi?

Lorraine Warren’ýn Aralýk 1970’teki halini oynuyorum. Ben 80 küsur yaþýndaki Lorraine ile tanýþtým. Sanýrým en büyük zorluk onun 30 yaþýndayken nasýl biri olduðunu çözebilmekti. Ona mesleðini, anneliðini, korkularýný ve hayalkýrýklýklarýný sordum. Geceleri bir hayalet avcýsýyken gündüzleri nasýl domestik bir kadýna dönüþtüðünü bilmek istiyordum. Ýnternette onunla ilgili o kadar çok bilgi var ki... Ama ben en özel hayatý ile ilgili detaylý bilgi istiyordum. Lorraine rastladýðým en ileri görüþlü kadýndý. 

-Gerçek Lorraine ile tanýþmak nasýl bir histi? Üzerinizde nasýl bir etki býraktý?

Ýnsanlar baþkalarýnýn üzerinde kategorik izlenimler býrakýr. Zengin insan, güçlü insan, eðlenceli insan, güvenilmez insan... Lorraine’i dünyanýn manevi iyiliði için en fazla uðraþanlarýn ‘kutsal’ listesine koyardým. 50 yýl boyunca psiþik araþtýrmalara konu olmuþ, medyumluk eðitiminde ilk akla gelen kiþilerden biriydi. Onun karþýsýnda olmak bir þamanýn, papazýn, rahibenin huzurunda olmak gibi. Ýnsanlar üzerinde inkar edilemez bir etki býrakýyor. Gözleri içinize iþliyor, sevgi ve iyilikle dolu gözler... Sanki aynada gözlerinizi dikip kendinize bakýyormuþsunuz gibi. O anda auranýzý ve içinizdeki gerçek sizi gördüðünü biliyorsunuz. Onun  zaten bildiði, kendiniz hakkýndaki herþeyi anlatmak istiyorsunuz ona.

-Sette bazýlarýnýn baþýna geldiði gibi, siz de garip þeyler yaþadýnýz mý?

Dürüst olmam gerekirse araþtýrmam hiç de eðlenceli deðildi. The Demonologist isimli kitaba dayanýyordu bu araþtýrma, çok popüler olmasýna karþýn ulaþmak çok zor oldu. Þu ana kadar okuduðum kitaplardan çok farklý. Mistik teoloji hakkýnda bir kitap. Mistik fenomenlerin nasýl ve neden ortaya çýktýðýný anlatýyor. Beni gerçekten çok korkuttu. Önsözünde okumanýn bir tehlikesinin olmadýðý söyleniyor ve ‘Bilgi güçtür’ vurgusu yapýlýyordu. Ama ne zaman kitabý açsam bir dehþet hissi doðuyordu içime. Kitabý kendi evimde hiç okumadým. Sadece uçakta okuyabildim, komik bir þekilde uçaðýn içindeyken kendimi güvende hissediyordum. Sete ayak bastýðýmda ilk baþlarda rahatlamýþ hissettim fakat çekimler yapýldýkça daha travmatik ve korkutucu bir hal aldý. Þu anda bile genelde sabaha karþý 03.07’de uyanýyorum!

Meydan okumaya hazýr olun

-Yönetmen James Wan, hayaletli ev hikayeleri çekmiþ ve seyircileri nasýl korkutacaðýný bilen bir isim. Onunla çalýþmak nasýldý?

Onun gibi eðlenceli, anlayýþlý biri olmasaydý konunun korkunçluðu yüzünden daha filmin baþýnda çekip giderdim. Onun iyiliði, nezaketi ve bu türe hakimiyeti sayesinde devam edebildim.

-Ýzleyiciler filmden ne beklemeli?

Ýzleyiciler, filmi seyrederken spritüel, duygusal, mental ve fiziksel bir meydan okumaya hazýr olmalý. Filmi seyredenlerin yerinden zýplayacaklarý bir meydan okumadan çok hayat, ölüm, Tanrý, þeytan, iyi, kötü, pozitif mistisizm, negatif mistizm ve bu gezegendeki yerlerine iliþkin tasavvurlarýna karþý bir meydan okuma.