Cumhurbaþkaný Erdoðan, bir sözü ile yeni gündem oluþturdu. Þunu söyledi: “Birilerinin sosyal medya üzerinden, bazý yazarlar üzerinden benim adýma racon kestiðini dikkatle izliyorum. Racon kesilecekse ben keserim.”
Beklediðim gibi iki kesim ayný tepkiyi verdi. Ýkisi de Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn arkasýna saklanarak efelendiler. Hani mahallede dayak yiyen çocuklar olur da, sýðýnacaklarý biri ortaya çýkar, onlar da koþarak arkasýna saklanýr ve iþaret ederler; bu dövdü, bu dövdü…
Ýki kesim de Türkiye Gazetesi yazarý Cem Küçük’ü iþaret etti. Küfür ve hakaret ile saldýrýya geçtiler.
Ýki kesimden biri, AK Parti iktidara geldiði günden beri 16 yýl boyunca Erdoðan’a savaþ açmýþ, toplumun bir kesimini Erdoðan aleyhine kin ve nefretle doldurmuþ olan, FETÖ operasyonlarýnda bu örgütün yanýnda olan ve henüz 28 Þubat darbesindeki rolünün hesabýný vermemiþ olan gazeteci ve yazarlar…
Ýkinci kesim de, “Erdoðan’la meselesi olanlar…” Gezi olaylarýndan itibaren millet sahip çýktýkça bunlar Erdoðan’ý yalnýz býraktýlar, AK Parti içinde Batý’nýn Erdoðan’a alternatif olarak düþündüðü kadroya yatýrým yaptýlar… Erdoðan, bunlarýn bitmeyen beklentilerini mi karþýlamadý, bunlar kendilerini çok önemsiyor, çok önemli görüyorlar da Erdoðan bunlara iltifat mý etmedi, öylesine savruldular ki; 16 Nisan’da sinsi ‘Hayýr’cýlýk yaptýlar. ‘Evet’in istikbalimiz ve istiklalimiz için önemini millet çoðunluðu anladýðý halde, bunlar bir türlü ‘Evet’ diyemediler. ‘Evet’ çýkmasýna öyle bozuldular ki, Kýlýçdaroðlu’nun yürüyüþü için güzelleme yapmaktan da çekinmediler…
Tekrar þu birinci kesime dönelim.
Cem Küçük bunlarýn ipliðini pazara çýkardýkça, FETÖ goygoyculuklarýný yüzlerine vurdukça öylesine bunaldýlar ki, Cumhurbaþkaný racon deyince, “hadi bakalým Cem Küçük þimdi ne yapacaksýn” diye ayaða kalktýlar.
Dün sabah Cem Küçük ile Fuat Uður’u TGRT’de dinledim. Cem Küçük “görün iþte racon kesiyorum” dedi. Ama haklý olarak “kendi adýma racon kesiyorum” diye de ekledi.
Çok da güzel söyledi: “Ben isim isim eleþtiriyorum, siz de onlarý atýyorsunuz, eh ben de o zaman racon kesiyorum, derim. Þimdi de diyorum; þunlar þunlar da o attýðýnýz falanlar gibi olacak…”
Evet, Cem’in istediðini yapmayýn, telaffuz ettiði adamlarý atmayýn, Cem Küçük de racon kesmemiþ olsun. Siz onun dediklerini attýkça, o da “sizi serçe parmaðýmda oynatýyorum” der tabii.
Cumhurbaþkanýnýn çýkýþýna bu malum medya neden dört elle sarýldý? Mesele Cem Küçük ismi deðil. Ben de Cem’in bazý çýkýþlarýný tasvip etmiyorum -sonradan kendisi de yanlýþ bulduðunu söylüyor zaten- ama mesele þahýs meselesi deðil.
Cem ve bizler gibi FETÖ ile mücadelede FETÖ goygoycularýna rahatsýzlýk veren isimler, ýsrarla hedefe konuyoruz. Evvelsi hafta 5 gazeteden 8 yazar üstüme geldi.
Cem Küçük’e saldýranlar, FETÖ ile mücadelede surda gedik açmak istiyorlar. “FETÖ davalarýný sulandýrmaya, özünden koparmaya ve “kontrollü darbe” stratejisinin inisiyatif almasýna çalýþýyorlar.
AK Parti yönetimi, bu medyanýn Erdoðan düþmanlýðýný unutup oyuna gelmemeli. Ýlk fýrsatta neler yapacaklarýný asla unutmamalý…
Sadece þunu hatýrlatayým. 7 Haziran seçimlerinden üç hafta önce, Mýsýr’da Mursi’nin idam kararýný, Hürriyet gazetesi þöyle verdi (16 Mayýs 2015):
“Dünya þokta. Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaþkanýna ÝDAM”
Bunun üzerine Erdoðan tepkisini þöyle dile getirdi:
''Mýsýr'da yüzde 52 ile iþ baþýna gelen Mursi ve arkadaþlarýný idama mahkûm kararý aldýlar. Türkiye'de de bu haberi Doðan Medya Grubu nasýl verdi? 'Þok karar, yüzde 52 ile idam'. Ey Doðan Grubu, seni muhatap almam, ama þunu bilmen lazým, siz affedersin hayatýnýzý korkuyla geçiriyorsunuz. Þunu bil, biz bu yola çýkarken kefenimizi giyerek çýktýk. Türkiye'de Gezi olaylarýnda bize saldýrdýnýz. Doðan Grubu, sen avucunu daha çok yalarsýn. Beraber hareket eden paralel örgüt siz de avucunuzu çok yalarsýnýz.''
28 Þubat utancýna raðmen insan içine çýkmalarýna hayret ettiðimiz, hiç piþmanlýk duymamýþ bir cephe var karþýda.
Bütün ömürleri vesayetçiler ve cuntacýlar adýna racon kesmekle geçmiþ adamlardaki piþkinliðe bakýn, kalkmýþlar racona karþý çýkýyorlar, ayýptýr ayýp…