Önce cemaatti. Ýyi konuþan bir vaizin öncülüðünde oluþmuþ bir cemaat.
Devletin dindar toplum kesimlerine – ki bu çok çok geniþ bir nüfusu oluþturuyordu- karþý ceberut uygulamalar yaptýðý dönemlerde “Devlette iyi adamlar olsun” düþüncesiyle “Adam yetiþtirme” motivasyonunun tüm dini hizmet yapýlarýný etkilediði dönemde, bu yapý da, “insana yatýrým” yaptý. Yapý, daha sonra uluslararasý alana açýldýðýnda yetiþmiþ insan ihtiyacý daha da büyümüþ olmalý ki, “insana yatýrým” belki diðer tüm dini hizmet yapýlarýndan farklý olarak çok büyük hacme ulaþtý.
Ak Parti iktidar olduðunda devlette yetiþmiþ insan ihtiyacýný bu yapý ile telafi etmek istedi. Aslýnda Ak Parti kadrolarý ile bu yapý arasýnda geçmiþte çok dirsek temasý da bulunmuyordu.
Cemaat bir süre sonra kendisine “Cemaat” denmesini yeterli bulmamaya baþladý. Kendi içlerinde “Camia” vs gibi isim arayýþlarý oldu.
Ak Parti'nin ilk iktidar yýllarýnda TSK'da cuntalaþma giriþimleri olduðunda Yapý'nýn Yargý ve Emniyet'teki elemanlarý “Savaþçý” rolünde devreye girdiler.
Sonra bir þey oldu. Acaba o þeyin baþlangýcý MÝT'in baþýna Hakan Fidan'ýn getirilmesi midir, baþka bir þey midir, Yapý'nýn iktidarla iliþkileri sarpa sarmaya baþladý. Bu kýrýlma noktasý dikkat çekiyor, çünkü “Ýrancý” diye suçlanan Hakan Fidan'a bu yapý yanýnda Ýsrail karþý çýkacak, sonraki dönemde de Yapý adýna iktidarýn sembol isimlerinin Ýrancýlýk yaptýðý, Mut'a nikahý kýydýrdýklarý kampanyasý yürütülecekti.
Bu Yapý ile Tayyip Erdoðan'ýn kamuoyu gündemine çýkan ilk gerilimi, Hakan Fidan'ýn “Þüpheli” sýfatýyla savcýlýða çaðýrýlmasýdýr. Baþbakan olarak Tayyip Bey “Bu bana karþý yapýlmýþ bir harekettir” diyecektir. Olay çarpýcýdýr: Bir savcý, Baþbakan'a ulaþmak için MÝT müsteþarýndan yola çýkmaktadýr. Sonradan “PDY” diye devlet hafýzasýna girecek olan “Paralel devlet yapýlanmasý”nýn meþru siyasi iktidarla boðuþmaya talip olmasýdýr bu.
Arkasý gelecektir. 17-25 Aralýk hamlesi. TIR operasyonu. Devletin bütün mahrem alanlarýnýn dinlenmesi. Ergenekon – Balyoz davalarýnýn “Delil üretme” yöntemlerine sahne olmasý vs.
Evet, “Cemaat” diye yola çýkan hareket “Devlette iyi adamlar olsun” yürüyüþünü “Paralel devlet yapýlanmasý” haline getirmiþ ve meþru devlete karþý kullanmaya baþlamýþtýr.
17-25 Aralýk hamlesi, PDY'nin Emniyet – yargý ayaðýnýn baþlattýðý savaþýn iþaretidir.
Devlet - Siyasi iktidar, savaþý görmüþtür. Ve savunmaya ya da karþý mücadeleye geçmiþtir.
Evet savaþ:Bu dönem Yapý'nýn bütün unsurlarýný savaþa sürdüðü, Devletin - Siyasi iktidarýn da hem Devlet içindeki “Paralel yapý”yý görmeye, hem de Yapý'nýn iltisaklý alanlarýný tasfiye etmeye çalýþtýðý dönemdir.
Bu hiç þüphesiz kolay deðildir. Ne devletteki paralel unsurlarý görmek kolaydýr ne de onun iltisaklý alanlarýný çözmek.
Yapý, baðlýlar açýsýndan “dini bir hüviyet” niteliðinde, bu, insanlarý sorgulamaksýzýn kimi davranýþlara itiyor, sivil alandaki yaygýn müesseseleþmelerle de, dokunduðunuzda pek çok yerden tepkinin yükseldiði bir durum ortaya çýkarýyor. Savaþý halka yansýtma boyutu.
Devletteki paralel unsurlar ise Yapý'nýn kullandýðý “Tedbir” yöntemi ile olaðanüstü bir gizlenme imkanýný elde ediyor, bu da kimin nerede yer saldýðýna dair bir körlük oluþturuyor. Cumhurbaþkaný'nýn Yaveri, Genelkurmay Baþkaný'nýn emir subayý kadar yakýnlýklarda yer edinildiði görüldüðüne göre daha ötesini söylemeye gerek yok. Bir de devletin gözü - kulaðý denecek stratejik alanlarýn kontrol edildiðini düþündüðümüzde “Paralellik” akýl almaz boyutlara çýkýyor.
Cemaat diye yola çýkan bir yapý “Devletle savaþ” noktasýna geliyor.
Ve nihayet 15 Temmuz. Cinnetin, cinayetin, pörsümenin, baþkalaþýmýn, tefessühün zirve noktasý.
17 Aralýk'ýn hemen peþinden o yapýnýn, yazdýðým, konuþtuðum tüm organlarýndan ayrýldým.
“Bu savaþ sürdürülemez. Bu intihardýr” diye diye dilimde tüy bitti. Sonunda çaðýmýzda “Cemaat intiharý”nýn en çarpýcý olaný gerçekleþti. Cemaat FETÖ oldu. Kendi insanýna kurþun sýktý. Milletle vuruþtu. Þimdi milletle vuruþanlarýn akýbetini yaþýyor.