Hayýr. Dün sabah Dolmabahçe’deki Baþbakanlýk ofisinde gerçekleþtirilen ‘o toplantý’ asla kafalardaki karýþýklýðý gidermeye yönelik bir toplantý deðildi.
Kim böyle söylerse haksýzlýk yapmýþ olur.
Ayýp etmiþ olur.
Eðer bir tanýmlama yapýlacaksa o toplantýya iliþkin olarak...
Deyim yerindeyse 17 Aralýk operasyonuyla ilgili olarak bilgilendirici bir toplantý yaptý. Kendisine sorulan tüm sorularý yanýtlarken hiçbir detayý atlamamaya özen gösterip, tüm ayrýntýlarýyla anlatýp, hatta mükerrer sorularý bile sabýrla, özenle tekrar tekrar cevapladý.
Toplantý soru-cevap formatýnda düþünülmüþ olsa da yer yer hasbihale dönüþtü diyebilirim.
Oldukça sakindi. Kararlýydý. Öfkeli deðildi. Hatta kýrgýn bile deðildi. Ayný zamanda iyi bir hitabet uzmaný olan Erdoðan’ýn ifadeleri güçlüydü. Kendisini oldukça güzel ifade etti. Bunda sanýrým, günlerdir meydanlardan aldýðý desteðin etkisi oldukça büyük.
Atacaðý her adýmý hesaplamýþ, ayaðýný bastýðý zaman yerin sertliðinin ne olduðunu bilen, elinde yol haritasý ve adým adým izleyeceði stratejiyi belirlemiþ vicdaný rahat, gönlü müsterih bir Erdoðan vardý karþýmýzda...
Uzun lafýn kýsasý ‘resti gördüm’ diyen bir adam vardý karþýmýzda.
Dört saat aralýksýz süren ‘o toplantýda’ kimler yoktu ki?
Ali Bulaç’tan Etyen Mahçupyan’a, Gülay Göktürk’ten, Fuat Keyman’a, Fikret Bila’dan Mehmet Barlas’a kadar herkes oradaydý...
Bütün isimleri teker teker yazamam ancak Can Paker, Vedat Bilgin ve Doðu Ergil de oradaydý.
Baþbakan Erdoðan toplantý süresince, hem Türkiye’de pek çok cemaat olduðuna dikkat çekerek, hem de cemaate mensup samimi ve masum kiþilere karþý hassasiyeti sebebiyle “cemaat” tanýmýný kullanmaktan ýsrarla kaçýndý ve ‘paralel yapýlanma’ demeyi tercih etti.
Baþbakan Erdoðan, çok kýsa bir süre önce ‘uzlaþma’ konusunda kendisine pazarlýk teklifleri geldiðini, hatta dershaneler ve atamalar konusunda öneriler içeren ‘ýslak imzalý’ bir mektup gönderildiðini ancak ‘paralel devlet yapýlanmasýndan’ kurtulmak ve temizlenmek konusunda kararlý olduðunu ifade etti.
CHP lideri Kemal Kýlýçdaroðlu’nun adýný altý aydýr kullanmadýðýný dile getirdi.
Baþbakan Erdoðan özetle þunlarý söyledi:
“Yolsuzluk kisvesi altýnda yapýlan bu operasyon asla masum ve bilindik rutin bir hukuk iþlemi deðildir. En büyük rüþvet-yolsuzluk operasyonu denildi. Sabah operasyon yapýldý, akþama kararý verildi. Adeta infaz kararý verilerek tüm þüpheliler suçlu ilan edildi”
“Devlet içerisindeki ‘paralel örgüt’ yapýlanmasýna iliþkin olarak belgeler tamamlanmaya baþladý. Bir haftaya kalmaz elimizdeki belgeleri açýklamaya baþlarýz.”
“Adýna yolsuzluk denilen bu operasyonun arkasýnda ülkemin geleceðine kasýt vardýr. Hedefin yolsuzluk olmadýðý millete operasyon yapýldýðý aþikardýr. Ülkemin büyümesine yönelik suikast düzenlendi... Büyük yatýrýmlara girmiþ olan bu giriþimciler haklarýnda dosya açmak suretiyle bu insanlar lekelenmiþlerdir. Adý yolsuzluk olarak konulan bu operasyonun arkasýndan ülkemin geleceði vardý.”
‘Bir savcýnýn bir yýl içerisinde 22 kez yurtdýþýna gitmesi tuhaf deðil mi? Görevlendirme yok, görevli olarak gitmiyor tatile gidiyor, gezmeye gidiyor. Peki ama nasýl? Önümüzdeki günlerde açýklayacaðýz.”
“Ýstihbarat zaafý olduðunu ben de kabul ediyorum. Ancak bilmeniz gereken bir þey var ki, bu istihbaratý biz oluþturmadýk. Zaten kurulu bir istihbarat vardý. Zaten örgütlenmiþlerdi orada. Bütün bunlardan ders almak suretiyle ve ileride bu þekilde paralel örgütlenmeler olmamasý için çalýþmalarýmýzý tamamlýyoruz.”
Balyoz, Ergenekon ya da baþka hangi davada hukuksuzluk olmuþsa yeniden yargýlama yapýlabileceðinden bahsetti.
Velhasýl kelam...
Geriye dönüþ yok dedi...
Kimseyle pazarlýða oturmuyoruz dedi.
Türkiye’de hükümetler sadece sandýkla göreve gelirler, hiçbir gücün sandýk dýþýnda hükümet deðiþtirmesine izin vermeyeceðiz dedi.
30 Mart seçimlerinde sonucun ne olacaðýný bildiðini ve seçim sonuçlarýna iliþkin olarak tereddütlerinin olmadýðýný, “açýk ara ipi göðüsleyeceklerini” söyledi.
Meydanlar dedi ve toplantý boyunca meydanlara vurgu yaptý.
‘Ben’ dedi ‘meydanlarý da meydanlarýn verdiði mesajlarý da iyi bilirim.’
Evet...
Tablo da istenen þey de çok açýk: Erdoðansýz bir Türkiye.
Býrakýn ama ‘yolsuzluk’ ama ‘dershaneler’ diyerek meþru gerekçeleri kendilerine kalkan yapýp, ‘Erdoðansýz Türkiye’ ihalesine tetikçilik yapanlar ‘Biz AK Partiye karþý deðiliz’ diyedursunlar...
Bakalým sandýk ne diyecek...