Ben diyorum ki:
Cemaat 10 yýl, yirmi yýl evvelki cemaat deðil. Bir format deðiþimi var. Cemaat adýna oturulmalý ve þu sorularýn cevabý aranmalý?
- Bu 20 yýl içinde ne deðiþti ki biz kamuoyunda “paralel yapý” gibi algýlanmaya baþladýk?
- Eski yapýmýz mý doðruydu, bugünkü durum mu?
- Bugünkü durum, giriþtiðimiz savaþla bu iktidarý devirsek bile sürdürülebilir mi?
- Biz mi iktidar olacaðýz, yoksa baþka siyasi yapýlanýn iktidarýnýn yolunu mu açacaðýz?
- Biz iktidar olabilir miyiz, bunu istiyor muyuz, bunun siyasi kadrolaþmasýna sahip miyiz, önümüzde bir “Türkiye projesi” var mý, halkta karþýlýðýmýz var mý?
- Baþka bir siyasi iktidar formülünün yolunu açacak isek, onlarýn yolunu açmýþ olmanýn getirdiði mes’uliyet taþýnabilir bir mes’uliyet midir?
Bu sorular mevcut deðil mi bugün? Cemaat bu sorularý görmezden gelebilir mi?
Bakýn, dün, Bugün gazetesinde Gülay Göktürk imzalý bir yazý çýktý. Gülay Haným’la Bugün TV’de birçok programda birlikte olduk. Farklý dünya görüþlerimizin bulunduðu belli. Ama ben, Gülay Haným’ýn olaylara bakarken saðlam bir muhakeme ile hareket ettiðini, bu yüzden de birçok olayýn tahlilinde paralel durduðumuzu düþünmüþümdür.
Dünkü yazýdan geniþ bir alýntý yapmak istiyorum. Toplumdaki “paralel yapý” algýsýnýn Camianýn bugünü ve yarýnlarý için nasýl bir risk oluþturduðunu bundan daha iyi anlatmak mümkün olmaz. Gelin önce o yazýyý okuyalým:
“Mademki ortada bir paralel devlet iddiasý var; mademki bir yapý devletin bütün organlarý içinde kendi iç hiyerarþisi, iç disiplini olan “özerk alanlar” oluþturmuþ; bu yapý içinde yer alan insanlarýn ait olduklarý gruba karþý duyduklarý sadakat-itaat duygusu her þeyin üstünde yer alýyor; o zaman bu özerk alanlarýn tasfiyesi, bu paralel yapýnýn ortadan kaldýrýlmasý sadece AK Parti’nin deðil, hatta ondan daha çok, toplumun meselesidir.
Dolayýsýyla, yarýn öbür gün -hani olacak gibi görünmüyor da- barýþma kararý alsalar, “Biz aramýzda yaþananlarý unuttuk. Siz de unutun” deseler, buna bütün toplumun itiraz etmesi ve þunu sormasý gerekir: Siz barýþtýnýz da paralel yapýya ne oldu?
Öyle ya; AK Parti bugün var, yarýn yok. AK Parti bir gün seçim kaybedip gittiðinde devlet içindeki o yapý yine bizim baþýmýzda kalmayacak mý? O yapý iktidara gelen yeni hükümetin de baþýna musallat olmayacak mý?
O yapý tasfiye edilmedikçe...
Þunu bilelim ki, o yapý tasfiye edilmeden kaldýkça, “hakem devlet” mümkün olamaz. Ýnsanlar devlet içindeki o yapýnýn her konuda “kendi baðlýlarýný” kayýracaðýný düþünmekten kendilerini alamazlar.
Yarýn öbür gün mahkemeye iþleri düþtüðünde adaletin yerini bulacaðýndan emin olamaz, Ýzmir Casusluk Davasý sanýklarýnýn baþýna gelen komplolarýn benzerlerinin kendi baþlarýna da geleceði korkusunu içlerinden atamazlar.
Polisle her karþý karþýya geliþlerinde “Acaba hangi taraftan” sorusunu kafalarýndan atamazlar.
Mesela; eðer Sabah Gazetesi’nin haberi doðruysa ve komiser yardýmcýlýðý sýnavýnda cevaplar bazýlarýna önceden verilmiþse bunu öðrenen vatandaþlar, ayný kayýrmanýn üniversite giriþ sýnavlarýnda ya da KPSS’de, doktora jürilerinde, iþe alýmýn mülakatla yapýldýðý her yerde tekrarlandýðý kuþkusu içinde yaþarlar.
O görünmez yapýnýn ne zaman hangi kurumda önlerine barikat ördüðünü, o yapý yüzünden hangi fýrsatlarý kaçýrdýklarýný, hangi konularda maðdur edildiklerini bilemez ve hep haksýzlýða uðrama tedirginliði içinde yaþarlar.
Demokratik bir devlet içinde böyle yapýlara, kotalara, parselasyona izin verilmesinin bir sonucu, seçilmiþlerin yönetme yetkisi üzerinde vesayet kurulmasý ise, bir diðer sonucu da vatandaþýn devlet kapýsýnda eþit muamele görmemesidir.
Sonuçta her ikisi de demokratik rejimin çanýna ot týkayacak kadar vahimdir ve mutlaka engellenmelidir.”
Alýn iþte manzara bu.
Toplumda “Acaba ben poliste, yargýda, þu veya bu devlet biriminde bir odakla baðlantýlý insanla karþý karþýya mýyým?” kuþkusu oluþmuþ ve bu kuþku doðrudan “Camia”ya yönelik.
Camianýn kamuoyuna yansýyan boyutlarý adýna, böyle algýlanma sonucunu doðurmak için ne mümkünse yapýlýyor bugün.
Yani diyorum ki, hiç olmazsa Camianýn samimi insanlarýnýn üzerine bu kuþkunun yapýþmamasý hassasiyetiyle hareket edilemez mi?
Camianýn görünen yüzleri, bu kadar mý duyarlýlýk kaybý içine düþtü?