Cemaat’in gücü

Acaba Hükümet, “Cemaat’in Gücü” denen þeyi, 17-25 aralýk uyanýþýndan sonra bile yeterince okuyabilmiþ midir? 

Ben sanmýyorum.

Hani Bülent Arýnç’ýn “Safmýþýz” sözü var ya, aslýnda o ifadenin bile gerçeði yeterince yansýttýðý kanaattinde deðilim yani “saflýðýn boyutlarý” noktasýnda yeniden yeniden idrakin söz konusu olduðunu düþünüyorum.

“Polis”teki yapýlanmanýn kýsmen farkýna varýlmýþ olmalýdýr, Yargý’dakinin ise daha da “kýsmen.”

Çaðlayan’da yaþananlar, Cemaat’in mesela “Savunma” alanýnda apayrý bir güç biriktirdiðini ortaya koymadý mý? Bu da Hükümet açýsýndan yeni bir aydýnlanma sayýlamaz mý? 

Hukuk camiasýný bilen bir dostum, “Cemaat’in  Ýstanbul’da en az 100 avukatý bulunduðu”nu söyledi bana.

HSYK’nýn geleceði, Hükümeti kara kara düþündürüyor olmalýdýr.

Hani bir YARSAV vardý, Emine Ülker Tarhan’lý ya da Eminaðaoðlu’lu... Rivayet o ki, Cemaat’in derin çalýþmasý, YARSAV’ý bile dönüþtürüp, “Cemaat kuruluþu” haline getirmiþ. 

Henüz Bugün’de yazarken ve Ergenekon - Balyoz davalarý gündemde iken bir gün GYV Baþkaný Mustafa Yeþil’e “Cemaatin böyle gözü kara hakimler - savcýlar yetiþtirdiðini bilmiyordum” demiþtim. O da gözüme bakýp “Ya öyle mi?” diye cevaplamýþtý. Bilmem belki de “Çok safmýþsýnýz Ahmet Abi” demek istemiþti. Doðrusu ben, Cemaat’in TSK bünyesine yoðunlaþtýðýný, “insana yatýrým” konusunda duyarlý olduðunu bilmeme raðmen, eðitim kurumlarýnda öðrencileri sosyal alanlardan daha çok temel bilimler alanýna yönlendirdiðini düþünüyordum.

Doðrusu her gün yeni bir “Cemaat olgusu” ile karþý karþýya geldiðimi itiraf etmeliyim. 

Bunun sadece bana has bir durum olmadýðýný da, Hükümetin ve kamuoyunun yaþadýðý sýkýntýlara baktýðýmda daha iyi anlýyorum.

Sanýyorum ki, en büyük hayal kýrýklýðýný Baþbakan Erdoðan yaþýyor ve onun için de en sert duruþu o sergiliyor.

Belli ki Türkiye, bu sancýyý daha uzun süre yaþayacak.

Görüldüðü kadarýyla Cemaat, nerede varlýðýna iþaret edilse orada en sert biçimde ayaða kalkmayý tercih edecek.

Emniyet’e yönelik operasyonda ortaya konan Cemaat tavrý, gerçekten çarpýcýdýr. Bir yargý süreci baþlamýþtýr ve belli ki bu süreç, “Yargý bünyesindeki Cemaat varlýðý”nýn etkin biçimde devreye girmesi sonucunu doðuracaktýr. Hükümetin, seçilirse Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn ciddi zorluklar yaþayacaðý kesin gibi gözüküyor.

Sabah gazetesinde Abdurrahman Þimþek’in “Cemaat bünyesinden” olduðunu iddia ettiði bir hakimle yaptýðý görüþmeler yayýnlanýyor.  Bakýn þu iddialar ismi verilmeyen o hakime ait:

“Son dönemlerdeki tasfiyelerle gücünü biraz kaybetse de hâla Yargýda ve askeriyede inanýlmaz güçlüler. Sayýn Baþbakan bunlarý tespit etmeli ve derhal temizlemeli. Yoksa Baþbakan Erdoðan’ýn iþi gerçekten zorlaþacak.

“Ýki birim de çok koordineli çalýþýrlar. Adeta paslaþýrlar. Bu iki çatý en üst düzeyde cemaat imamlarýnca koordine edilir. Stratejiler en üst seviyede yapýlan görüþmelerde belirlenir. Bu birimlerin temsilcileri düzenli olarak Pensilvanya’ya rapor iletir, oranýn talimatýný alýrlar. Bu birim oldukça kozmiktir. Cemaatin yargý yapýlanmasýnda bulunan birçok meslektaþ bu birimi bilmezler. Ergenekon, Balyoz gibi davalarýn planlamalarý cemaatin bu emniyet ve yargý çatýsýnda bulunan cemaat elemanlarý tarafýndan yapýldý. Mesela Ulusal Yargý Aðý Biliþim Sistemi (UYAP) sayýn Hikmet Sami Türk Adalet Bakaný iken cemaat mensubu bakanlýk bürokratlarýnca kuruldu. Cemaat için önem arz eden dava dosyalarýnýn hangi mahkemeye düþeceði bu sistem tarafýndan belirlenir. Yani bu sistemi kuran cemaat dava dosyalarýndaki bilgilere her zaman ulaþabilmekte. Sistem cemaat tarafýndan öyle kuruldu ki baþýnda kim olursa olsun cemaat bu sistemden davalar ile ilgili her zaman bilgi çekebilmekte bundan da kendilerinden baþka kimsenin haberi olmamaktýr. Bu planlamalar yapýlýrken hükümetin bundan hiç haberi olmadý.

“Cemaat Yargýçlar ve Savcýlar Birliði (YARSAV) ve Yargý Sendikasý denilen dernekleri ele geçirmiþ durumda. Cemaat muhtemelen bu dernekler vasýtasýyla seçime girecek. Cemaat mensubu arkadaþlar cemaatten olmayan, ortada bulunan yargý mensuplarýný aðabeylerinden gelen talimatlarla uzun zamandan beri yemek, gezi davetleri gibi yöntemlerle HSYK seçimlerine yönelik olarak markaja almaya çalýþýyor. HSYK seçimlerinde cemaat, etkinliðini kaybetmemek için her türlü oyunu oynayacaktýr.”

Son zamanlarýn genel söylemi þu: Her þey hukuk dahilinde olsun! Ýyi de hukuk ne dahilinde olsun?