Pazar günü, yeni FETÖ’lerle karþýlaþmamak için cemaat ve tarikatlarýn denetime tabi tutulmalarý gerektiðini yazmýþtým.
Tarikatlar ve cemaatler yasaklanýnca kaybolmadýlar. Yer altýna indiler. Gizliden gizliye faaliyetlerini sürdürdüler. Denetim dýþýnda kaldýklarý için de ezoterik bir yapýya kavuþtular ve hangisinin sahih Ýslam’a uygun hangisinin zararlý hale geldiði bilinmez oldu.
Ancak kendi aralarýnda ihtilaf çýkýp kamuoyuna yansýyýnca yahut da þeyh kýlýklý sahtekarlarýn ahlaksýzlýklarý gün yüzüne çýkýnca ya da birileri zarar dide olduðunda þikayet üzere dinin nasýl istismar edildiði ortaya çýktý.
Hele kimi hurafelere inandýrýlmýþ masum insanlarýn birer suç makinesine dönüþtürülmesi gerçeðini ise FETÖ ile bütün dünya gördü.
***
Yasaklar bu cemaatleri bitirmediðine aksine güçlendirdiðine, siyasete ekonomiye bile yön verecek güce kavuþturduðuna göre, önümüzde çok ciddi bir sorun var demektir.
‘Kamuda görevli bir memur ya da idarecinin görevini ifa ederken amirinin mi yoksa baðlý olduðu cemaat liderinin mi emrini yerine getirecek?’ sorusu çok manidar ve yerinde bir sorudur.
Kamuda kimi görevlilerin iþ yerindeki amirini deðil cemaat liderini dinlediði iddiasý maalesef FETÖ yapýlanmasýnýn getirdiði bir kaotik durumdur.
Bu durum kamuda görev yapan tarikat ve cemaat mensuplarýnýn kamuda görev yapmamasýný savunan dine mesafeli kimi çevreleri haklý çýkaran bir durumdur.
Elbette ki kamuda çalýþan iþinde amirinin emrini yerine getirecektir. Cemaatinin emrini yerine getirirse kamu iþlemez hale gelir.
Doðrudur.
***
Tamam da bir cemaate mensup olmak veya bir tarikata baðlanmak kiþiyi suçlu yapmaz ki. Aksine eðer o cemaat ve tarikat, mensubunu sahih Ýslam ilkeleriyle donatýyorsa tam tersine iþini en iyi yapan ve güvenilir bir kamu çalýþaný olur.
Sahih Ýslam’ý benimsemiþ ve öðretmeye çalýþan cemaatler ülkeye zararlý deðil aksine faydalý olmuþlardýr.
Tamam da hangisinin sahih Ýslam olduðuna kim karar verecek?
Ýþte geçen yazýda temas ettiðim gibi devletin bu konuya ciddi biçimde eðilip cemaat ve tarikatlarýn fikri ve fiziki yapýlarýný denetleyecek bir mekanizma kurmasý gerekir.
Bu cemaatlerin denetime tabi tutulmasý gereken en önemli yönleri fikri yapýlarýdýr. Sahih Ýslam’a uygun mu deðil mi bunun kontrol edilmesi gerekir.
***
Ben bunun için týpký Anayasa Mahkemesi gibi dini cemaat ve tarikatlarý denetleyecek anayasal bir kuruluþa ihtiyaç var diye düþünüyorum.
Önce butarikat ve cemaatler üzerindeki kanuni yasak kaldýrýlmalý ve birer sivil toplum örgütü olduklarý resmen kabul edilmelidir.
Gizli yapýlanmalara izin verilmemelidir.
Sonra da bunlarý kontrol edecek bir dini otorite olarak siyaset üstü baðýmsýz yetkin ilahiyatçýlardan bir anayasal kurul oluþturulmalýdýr.
Bu kurul cemaat liderliði tarikat þeyhliði ve idaresi gibi konularda denetim yapmalý, îtikâdî konulardaki sapmalarý ikaz etmelidir.
***
Bunlarý okuyan kimilerinin laik ülkede böyle kurul olmaz dediklerini duyar gibiyim.
Doðrudur ama Diyanet Ýþleri Baþkaný’ný siyasiidarenin atadýðý ve din iþlerinin devlet kontrolünde olduðu bir ülke laik midir!
Laiklik maalesef dindarlarý sindirmek için bir silah olarak kullanýlmýþtýr.
Müslüman toplumun anayasasý toplumun ihtiyaçlarýný karþýlamalýdýr.
Aslýnda yeni bir anayasaya ihtiyacýmýz var. Lakin mecliste mutabakat saðlanamadýðý için yeniden yazýlamadý.
Hiç deðilse, darbecilerin dayattýðý anayasanýn önsözü yeniden yazýlmalý,174. Madde gözden geçirilmeli, 2. madde ýslah edilmeli ve dini cemaatleri kontrol edecek bir kurula anayasal statü kazandýrýlmalýdýr!
Nasýl mý?
Tartýþýlsýn!