Tutuklu HDP Eþ Genel Baþkan Yardýmcýsý Aysel Tuðluk’un annesi Hatun Tuðluk’un, Ankara’da defnedildiði mezardan çýkarýlmasýna neden olan çirkin saldýrý, görülmemiþ bu gözü dönmüþlüktü. Bizim inanç, medeniyet, kültür/gelenek ve öz deðerlerimize de bir saldýrýydý. Bir baþka yönü ile de dehþetengiz bir provokasyondu.
Hak ettiði tepkiyi de hemen gördü. Cumhurbaþkaný Sözcüsü Ýbrahim Kalýn, Baþbakan Binali Yýldýrým, Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdað, Ýçiþleri Baþkaný Süleyman Soylu, CHP adýna Levent Gök ve Diyanet Ýþleri Baþkan Vekili Ekrem Keleþ’ten sert tepkiler geldi.
Tam “saðduyu devreye girdi” diye düþünürken, en az bu çirkin saldýrý kadar provokasyonu çaðrýþtýran bir þeyler oldu.
HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ, tutuklu bulunduðuEdirne Cezaevi’nden bir mesajgönderdi. Ve saldýrýnýn adresi olarak AK Parti’yi gösterdi: “…sürekli olarak bizleri hedef haline getiren AKP yöneticileri ve yandaþ medyanýn ürünü olduðunu özellikle belirtmek istiyoruz."
Ýçiþleri Bakaný Soylu anýnda olay mahalline gitmiþ, karakolda 3.5 saat inceleme yapmýþ, gözaltýlar baþlamýþ, Cumhurbaþkaný, Baþbakan çirkin saldýrýyý hemen sert þekilde kýnamýþ ama HDP olayý baþka tarafa çekiveriyor…
Daha tehlikeli bir provokasyonu ise HDP Aðrý Milletvekili Dirayet Taþdemir yapýyor. HDP milletvekili, olay yerinden Özgürüz.org'un Periscope (canlý) yayýnýnda; "Grup, 'Burasý Sünni mezarlýðý, Aleviler buraya defnedilemez' dediler. Sonra da 'Burasý Türk topraðýdýr, Ermeni topraðý deðil, burada Ermenileri istemiyoruz' dediler" diye konuþuyor.
AK Parti’nin hedef gösterilmesinden sonra Sünnilik-Alevilik ayrýmý üzerinden Alevi vatandaþlarýmýz açýkça tahrik ediliyor, Ermeni vatandaþlarýmýz tedirgin ediliyordu.
Demirtaþ ve Taþdemir’in insafsýz yaklaþýmý, tam da saldýrýyý yapanlarýn hedeflediði bir provokasyondu. Açýkçasý yurt sathýnda Alevi vatandaþlarýmýza sokaða dökülme çaðrýsý yapýldý.
Nitekim sosyal medyada ve yabancý medyada HDP provokasyonu hýzla yayýldý.
Ýçiþleri Bakaný Soylu, meselenin vahametini anlayarak, iki gazetenin köþe yazarý üzerinden hemen bir açýklama yaptý:
“Bu vahim olay yaþanýrken... “Burasý Sünni mezarlýðýdýr, Aleviler buraya defnedilemez. Burasý Türk topraðýdýr, Ermeni topraðý deðildir, burada Ermenileri istemiyoruz” sloganlarý atýlmamýþtýr. Görüntülerin tümünü izledim. Hiçbirinde bu yönde bir slogana rastlamadým. Bu söylediklerim cenaze olayýnda yaþananlarýn vahametini tabii ki ortadan kaldýrmaz. Olmayan bir mezhep ayrýmýnýn ya da olmayan bir etnik ayrýmýn varmýþ gibi yansýtýlmamasý gerekir…”
Bir HDP milletvekilinin hem de olay mahallinden canlý yayýnda, söylenmeyen sözleri söylenmiþ gibi yaymasý, provokasyon deðil de nedir? Demirtaþ’ýn AK Parti’yi hedef göstermesi provokasyon deðil de nedir?
Benzer bir provokasyonu CHP milletvekili Sezgin Tanrýkulu yaptý. Silahlý Ýnsansýz Hava Araçlarý (SÝHA) ile sivillerin öldürüldüðünü iddia etti. “Eskiden JÝTEM vardý, þimdi ayný görevi SÝHA’lar yapýyor” dedi. JÝTEM cinayetleri, karanlýk bir dönemde asker içindeki cuntacýlarýn kanlý ve kirli iþleriydi. Bugün terörle en etkili mücadeleyi yapan SÝHA’larý JÝTEM’le bir tutmak tam bir provokasyondur.
Hele CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu’nun, FOX TV’de Ýsmail Küçükkaya’nýn provokatif, “terörist bile olsalar” lafýna sarýlýp “terörist bile olsalar, ellerinde silah yoksa öldüremezsiniz” çýkýþý, tam bir PKK savunuculuðudur. Sayýn Soylu’nun dediði gibi Türkiye’de bir parti genel baþkaný ilk defa “teröristi vurmayýn” demiþtir.
Sanki CHP ve HDP’nin muhtemel demokrasi dýþý geliþmelerle ilgili bir beklentisi var gibi…
Ortalýkta peþ peþe pimi çekilmiþ provokasyonlarýn dolaþmasý neyin nesi?