Cenevre Masasý

Savaþýn her türü, bir düzeni, sistemi ya da rejimi deðiþtirme amacý taþýr. Çatýþmalar, eski sistemin yýkýlmasýný saðlarken yeni olan ancak masada kurulur. Dolayýsýyla savaþ, aslýnda masada kimin olacaðýný ya da kimlerin olmayacaðýný belirleyen bir süreç olarak da tarif edilebilir.

Suriye savaþýnda da bugün masa aþamasýna gelindi. Madem sonunda görüþmelerle yeni bir sistem kurulacaktý, neden bunca insan öldü, milyonlar yerinden edildi diye sormak mümkün. Anlaþýldýðý kadarýyla savaþýn bu denli uzun sürmesinin en önemli nedeni, önce Suriye krizinin oyuncularýnýn deðiþmesi, sonra da bunlardan hangilerinin masada yer alacaðýnýn belirsiz kalmasý.

Krizin en baþýnda, savaþýn doðrudan oyuncularý Esad rejimi ve muhalifler; dolaylý oyuncularý ise Türkiye ve Ýran idi. Ardýndan DAEÞ sayesinde oyuncu sayýsý arttý. Doðrudan savaþanlara DAEÞ, PYD gibi kuruluþlar dahil oldu; sonra bölge dýþýndan olaya katýlan DAEÞ’le mücadele ittifaký ile sayý daha da çoðaldý. Son aþamada ise oyuna Rusya girdi.

Sonunda adeta Suriye’yi iþgal eden Rusya, masanýn bir ucuna oturacak ABD’nin tam karþýsýnda, diðer uçta, kendisi için bir sandalye konulmasýný saðlamýþ oldu.

‘Ýstenmeyenler’ farklý

Rusya’nýn Suriye’de söz sahibi olmayý baþarmasýndan sonra, BM çerçevesinde bu ülkenin geleceðine dair bir yol haritasý saptandý; buna göre Esad ile muhaliflerin öncelikle ayný masaya oturup bir sonraki evrede iktidarý nasýl paylaþacaklarýný görüþmeleri gerekiyordu.

Bir tür ateþkes anlamýna da gelecek bu ilk adýmda bile bir dizi sorun çýkacaðý önceden belliydi; ki öyle oldu. Sorun, Suriye oyununa dahil olan her oyuncunun “dost” ve “düþman” tanýmlarýnýn birbirini tutmamasýnda.

Rusya öncelikli düþman olarak ÖSO’yu, ABD ise DAEÞ’i görüyor. Esad için düþman ÖSO ile DAEÞ ve muhtemelen Türkiye; Türkiye için DAEÞ, PYD ve Esad rejimi. Ýran için ise DAEÞ ve ÖSO öncelikli düþman gibi gözükse de muhtemelen listesinde Türkiye de bulunuyor.

Rusya ve ABD, meselenin Esad ile çözüleceðini düþünüyor; Esad’ýn akýbeti konusunda da “bakarýz” siyaseti uyguluyorlar. Ýran Esad’ýn kalýcý olmasýný, Türkiye ise gidici olmasýný tercih ediyor. Rusya ve ABD, PYD’nin masada olmasýnda ýsrar ediyor, Türkiye ise masada PYD’nin deðil Türkmenlerin olmasýný istiyor.

‘Ýstenenler’ farklý

Görüþmelere katýlacak oyuncular, Suriye’nin geleceðinde az ya da çok rol üstlenecek kesimler anlamýna geliyor. Bir anlamda bundan sonraki siyasi kompozisyonda söz sahibi olabilecek gruplar seçiliyor. Esad’lý ya da deðil, rejimin kolladýðý kesimler yeni Suriye’de de olacaklar; ABD ve Rusya bu konuda anlaþmýþ. DAEÞ olmayacak; bu konuda da anlaþmaya varýlmýþ. Sorun diðerlerinde.

Rejim yanlýlarý olarak kimlerin gruba dahil edileceði konusunda Ýran’ýn çabalarý sürerken, muhalif gruplar arasýna PYD’nin dahil edilmesi konusunda da bir koalisyon faaliyeti söz konusu. Ancak bu aþamada da bir dizi sorun var, örneðin PYD’nin Esad rejiminin muhalifi olup olmadýðýndan emin olmak kolay deðil. Her faaliyeti Esad’ýn iþine yaradý; DAEÞ ve Türkmenler karþýsýnda ortak iþlev gördüler ve Rusya’nýn Doðu Akdeniz’e ulaþmasýna da dolaylý katký saðladý.

PYD muhalif ama daha çok Türkiye’ye muhalif; Türkiye’nin buna itirazý var. Bununla birlikte, Kürtlerin temsil edilmediði bir masanýn da kalýcý bir sisteme iþaret etmeyeceði açýk. Türkiye, Yeni Suriye’de diyalog sürdüreceði en az iki kesim olmasýný saðlamaya çalýþýyor. Türkiye’deki terörle baðýný kesen, kesecek olan ya da zaten hiç bað kurmamýþ Kürt gruplar Türkiye’nin muhatabý olabilir; yeter ki bu gruplar “Esad’ýn muhalifi” olup olmadýklarýný açýkça ortaya koysunlar.