Cennete yolculuk

Ya Rab! Ne kahırdır bu! Ne yana baksam bir gönül yarası bir acı, hangi yüreğe sorsam bir derin sızı var... Günlerdir içimiz kan ağlıyor. Milletçe el ele tutuştuk kömürün kara iz bıraktığı Soma’ya aktı yolumuz.

Karanın da karası zifiri bir karanlıkta kaldı üç yüz bir can...

Can ki ne can...

Can ki ne canlar...

Bin dua ile yolladık onları cennete... Bir daha asla yaşanmaya...

Spor dünyamız Soma’nın kalbine oturdu. Her rengin temsilcisi oradaydı. Sevgi seli, yardım eli, hayır duaları, birbirinden güzel vaatler, yetimlerin geleceği hepsi ama hepsi kömürün kararttığı gönüllere ak umutlar serpti... Bu milletin yüce duyguları yine yara sardı Soma’da... Meğerki verilen sözler unutulmaya...

Bir an takımlarımızın lig maçları geldi gözümün önüne. Sonuca yönelik acımasız rekabetin tribünlere sarkan o akıl almaz haşin ve bir o kadar da gaddar hali... Sokaklara taşan taraftar kavgaları... Yöneticilerimizin taraftarı kamçılamak için ezeli dostluğa ve de futbolun asaletine gölge düşüren ağız dalaşları... Rekabettin amacını aşan diken gibi laflarının gazete manşetlerine taşınması... Bir anda bütün bunları hatırladım! Bir de Soma’daki; efendi, beyefendi, yüreği sevgi dolu ve de kara talihe kurban gidenlerin ardından destek veren yöneticileri, göz yaşlarını tutamayan futbolcuları,  imkanlarını seferber etmeye hazır TFF Başkan’ını gördüm.

Bir tarafta yanan kömür ocakları, kayıp canlar...

Öte yanda şimdiye kadar yaşanan ayıpları örten babacan tavırlı adamlar vardı.

Hüznün sevgiyle kucaklaştığını gördüm. İçimden bir ses şöyle haykırdı; Bundan sonra ne madencilerin evlerinde bir koltuk boş kalsın ne de futbol boş tribünlere oynansın! Demek ki, istenirse acımasız rekabete çanak tutanlar bir anda sevecen ve asil yüreklerin de sahibi olabiliyormuş. Umarım bu günler unutulmaz!

Bir başka acı da Şen Ailesi’nden geldi... Büyük Başkan Ali Şen’in torunu, sevgili Adnan Şen’in büyük oğlu Alp de feci bir kaza sonucu aramızdan ayrıldı. Tam o sırada Ali Şen de kardeş Kosova ile yapılacak milli maç için memleketi Kosova’nın başkenti Priştine’deydi. Millileri karşılamak üzereydi ki acı haberi aldı. Apar topar yurda döndü. Yüreğine torun acısı çökmüş Ali Şen’i cenazede yine her türlü rengin mensubu teselli etmeye çalışıyordu.

Başın sağ olsun Türkiye... Başın sağ olsun Ali Şen ve ailesi... Milletçe başımız sağ olsun.

Ne mayısmış bu mayıs!

Yağmur yağmadı derken gözyaşlarımız sel oldu aktı bu mevsim...