Cesur bir yaklaþým

Sayýn Baþbakan sözde Ermeni soykýrýmýnýn yýldönümü münasebetiyle bir taziye “mesajý yayýnladý”. Bu güne kadar hiçbir hükümetin yapmadýðý bir þey bu.

Birinci Dünya Savaþýnda Kafkaslarda Ruslarla çarpýþan Osmanlý ordusunun lojistiðini kesen, gençleri askere gitmiþ köylerdeki kadýn, çocuk ve yaþlýlarý en acýmasýz bir biçimde öldüren Ermeni çetelerini etkisiz hale getirmek için onlarý yaþadýklarý bölgelerden alýp genelde Suriye ve Lübnan’a götürülmelerini ön gören “tehcir kararnamesi” uygulanmasýnda trajik olaylarýn yaþandýðý malum. Ruslar Osmanlý topraklarýnda beraberce yaþayan iki toplumu bir birine düþürmüþ, Ermenilere baðýmsýz bir devlet kurma (ki tarihte hiçbir zaman baðýmsýz bir devlet kuramamýþlardýr) vaadi ile nifak tohumlarýný yeþertmiþtir. Osmanlý ordusunun gerisindeki çete savaþlarý Kafkas müdafaasýný imkansýz hale getirmiþtir. Tarafsýz kiþilerin deðerlendirmesi: Doðu Anadolu’da Türk, Kürt ve Ermeni halklarý arasýnda bir sivil harp yaþandýðý yolundadýr. Týpký ABD’deki, Ýspanya’daki gibi yaþanmýþ sivil harpler. Bu harbin o günkü koþullarda medeni ve uluslar arasý hukuk kurallarý çerçevesinde olmasýný beklemek safdillik olur. Baþta Ýslam Halifesi bulunan Osmanlý Devleti, Ermeni baþkaldýrmasýný, Ermenilerin Müslümanlarý öldürmesini uluslararasý arenaya taþýma yerine küçük gösterme eðilimi taþýdý. Öyle ya, Osmanlý Halifesinin Müslüman tebaasý Hýristiyan tebaasýndan olan Ermeniler tarafýndan öldürülüyordu. Bu durum dünyada bulunan Müslümanlar nezdinde onur kýrýcý olurdu. Padiþah bir ferman ile Ermenilerin tehcirinin (göç ettirilmesi) can güvenliðinin saðlanarak yapýlmasýný istemiþ, Ermeniler Doðu’nun iklim ve coðrafi zor þartlarýnda bin kilometre yol kat etme durumunda kalmýþtýr. Yolculuk yayan olmuþtur, konvoylar Ermeniler tarafýndan yakýlmýþ yerleþim yerlerinden geçerken o yöre ahalisi tarafýndan þiddete maruz kalmýþlardýr. Ýstenmeyen ölümler olmuþ nitekim olaylar sonrasý sorumlu gösterilen general ve subaylar idam edilmiþlerdir. Suçlarý ise tehciri yol emniyeti saðlayamadan yapmalarýydý.

Olaylarýn taze tutulmasýnýn ana sebebi Ermenilerin baðýmsýz bir devlet kurma istemlerini zulüm görmüþ maðdur bir toplum imajýný destekleyeceði içindir. Bunu da Batýlý ülkeler nezdinde baþardýlar. Her yýl Nisan ayýnda Ermeni soykýrýmý adý altýnda siyasi ve kültürel hucumlar yapmaktadýrlar.

Birçok üniversitemiz var. Bir araþtýrma yapýlarak üç beþ sayfayý geçmeyen özeti ile bütün batýlý ülkelerin her evine ulaþmalýyýz. Bu özette ölen ve kaybolan insanlarýmýzýn envanterini yapsak bir çoðumuzun konu ile ilgili bilgi eksikliði ortadan kalkar diye düþünüyorum.

Baþbakanýn mesajý Ermenilerce “iþte gördünüz mü, en sonunda Türklere yapmýþ olduklarý soykýrýmý kabul ettirdik” þeklinde anlaþýlabilir. Böyle bir anlayýþ o dönemde öldürülen “Türk, Kürt” Osmanlý tebaasýna büyük haksýzlýk olur ve hem de Türk Hükümetine ileride külfetler getirebilir. Yapacaðýmýz iþ, o günkü olaylardan “evet, üzüntü duyduk ama bu bir iç harpti, iki taraf da acý çekti” demektir. Bu acýyý, bu bölgede birlikte yaþamanýn bir ders öncüsü yapalým. Týpký asýrlar süren Fransýz Ýngiliz savaþlarýndan sonra her iki ülke halklarýnýn Avrupa Birliðinde beraber yaþamalarý gibi.