Kulübünden ihraç edilen Hakan Þükür, “aidat formülü”nü boþa çýkarmak için firari bulunduðu Amerika’dan arýyor, bugüne kadar yatýrmadýðý aidatlarý “toptan” ödeyeceðini söylüyor.
Kurnaz ya...
Galatasaray Yönetim Kurulu’nun kurnazlýðýna, “kontra kurnazlýkla” cevap veriyor.
Çünkü aidat engelinin aþýlmasý durumunda, ihraç edilmiþ üye tekrar kulübüne dönebiliyor.
Galatasaray yönetiminin bu teklifi ciddiye alýp almadýðýný bilmiyorum.
Dilerim, “Yasa böyle, elimiz kolumuz baðlý” demezler ve neredeyse her adýmýyla, her hareketiyle, her davranýþýyla “Ben takýyyecinin þahýyým, dibine kadar Fetullahçýyým” diyen bu futbolcu eskisini, aidatýný ödemediði için deðil, terörist baþýnýn yardakçýsý ve destekçisi olduðu için kesin olarak ihraç ederler, kulüplerini bir büyük utançtan kurtarýrlar.
Hakan Þükür’e destek veren gevþek aðýzlý yöneticiye bir iyilik düþünürler elbette.
Düþünmeliler.
En az Hakan Þükür meselesi kadar, önemli bir meseledir bu...
Zira o yönetici kendini ele vermiþtir.
Bir bakýma, suçüstü yakalanmýþtýr.
Biliyorsunuz, Galatasaray Yönetim Kurulu’nu “aidat formülü”ne, o gevþek aðýzlý yöneticinin yaptýðý Hakan Þükür savunusu icbar etti...
Ýhraçlarýn görüþüldüðü toplantýda kürsüye çýktý ve aynen þöyle dedi: “On beþ yýldýr bu ülkeyi yönetenler hatalarýný affettirdiler. Onlarýn yanýlma hakký var da, bizim Torinolu Þaban’ýmýzýn niye olmasýn? Bu tarihi lekeye izin vermeyelim Sayýn Galatasaraylýlar.”
Konuþmasý alkýþlarla ve “10. Yýl Marþý”yla karþýlandý.
Sonra oylamaya geçildi.
Hakan Þükür’ün ihracý oy çokluðuyla reddedildi.
Böylece, kripto Fetullahçý kendini ele vermiþ oldu.
Görünüþte Atatürkçü... Okulunun geleneðinden göreneðinden söz ediyor, araya “Tevfik Fikret” gibi isimler sýkýþtýrýyor ve bir tür meþruiyet saðlýyor, sonra da, terör örgütüne üye olmak suçlamasýyla hakkýnda yakalama kararý çýkarýlmýþ bir firariyi savunuyor, onun ihracýný engelliyor... “Tarihi bir lekeye izin vermeyelim” diyor ama kulübü adýna tarihi bir lekeye imza atýyor.
Ýsmini daha önce bir-iki kez duyduðumu hatýrlýyorum.
Spor muhabiriymiþ.
Doðan Medya Grubu’nda çalýþmýþ...
Hâlâ çalýþýyor mu, bilmiyorum. Yakýþýr Aydýn Bey’e.
Meðer “gizlenerek” yaþayanlardanmýþ.
Kripto Fetullahçýlarýn en önemli özelliðidir: Kolayca teþhis edilebilecekleri mahallerde boy göstermezler. Farklý zeminlerde kendilerini gerçekleþtirirler. Solcu olurlar, Atatürkçü olurlar, sosyal demokrat olurlar, Kürtçü ya da Türkçü olurlar, raký severler... Ama mütemadiyen iz býrakýrlar. Gevþekliklerinin kurbaný olurlar.
Gevþek aðýzlý yönetici de rakýyý çok seviyor.
Fakat bu tutkusu onu gizlemeye yetmiyor.
Dün, internet mecralarýnda, bu kardeþimizin marifetlerini okudum. 17/25 Aralýk’ta Fetullahçý tavýrlar sergilemiþ. “Sýra Bilal’de...” filan gibi laflar etmiþ... Ýçinde “ayakkabý kutusu” geçen tanýdýk cümleler kurmuþ. Fetullah Gülen’in bedduasýný sahiplenmiþ... Zaman gazetesiyle dayanýþmaya “müþteri” toplamýþ ve FETÖ’cülerden bol alkýþ almýþ... Cumhurbaþkaný Erdoðan’a küfretmiþ... Arada “Fetullahçý deðilim” gibilerden laflar da etmiþ ama bunlar daha çok yabancýlaþtýrma efekti gibi duruyor. Adam dibine kadar FETÖ’cü.
Meselenin “adli” boyutunu bilmiyorum...
Eylemleri suç oluþturuyorsa, zamanýnda fark edilememesi ve gözden kaçmýþ olmasý onu bir soruþturmanýn konusu olmaktan kurtaramayacaktýr.
Burada asýl iþ Galatasaray Yönetim Kurulu’na düþüyor.
Kurnazlýkla, “aidat” oyunlarýyla, göz boyayarak iþi sürüncemede býrakmasýnlar... Terör zanlýlarýna uygulanacak tek muamele kesin ihraçtýr. Terör zanlýlarýna destek veren gevþek aðýzlýlarý bekleyen akýbet de bu olmalýdýr.