‘Çevikgiller’ dizisinin ilk gösterim tarihi 28 Şubat!

Demokrasi düşmanları için 28 Şubat uğurlu bir tarihtir. Örneğin Naziler, Alman Parlamentosu Reichstag’ı 28 Şubat 1933’de yakarlar, ertesi gün de olağanüstü hal ilan edip partilerin siyaset yapmalarını yasaklarlar. Öncesinde, ta 28 Şubat 1917’de Bolşevikler iktidara oturur, şiddetin kapıları açılır ardına değin. Dahası da var; 28 Şubat 1978 tarihinde Kenan Evren efendimiz, Genelkurmay Başkanı olur! İsveç’te Olaf Palme, 28 Şubat 1986’da öldürülür...

Ve tabi 28 Şubat 1997, soğuk savaşın bittiğini unutan, yıldırımlar yaratan bir ırkın torunları (ahfadı), kanla bilgiyle (irfanla) bu cumhuriyeti kurdukları’nı savunanlardan üçü beşi, iktidarı alaşağı ederler; Cumhuriyeti ve Demokratik düzeni savunmak için yemin etmiş Cumhurbaşkanının da büyük yardımıyla...

Salt aba altından silah göstererek değil, kimi yandaş ki, ne akıllara ziyan yandaş basın, akademisyenler, çevikgiller yan baktı mı korkusundan donuna edenler, dayağın hala cennetten çıkma olduğunu savunanlar, yüksek faizle yaşamak varken niye çalışalım diyenler, uyduruk haber üretip bunu fısıltı gazetesiyle yayınlayıp illa da her darbede tuzum bulunsun isteyenler ve daha kimler kimler bir araya geldi. Amaç Refahyol İktidarını tarihe gömmekti. Aksiyon Dergisi’nde Tansu Çiller’in basın danışmanlığını o dönem yürüten, Mehmet Bican’ın anlattıklarını lütfen okuyun. Kimi gazetelerin Ankara temsilcilerinin çevikgilleri arayıp ardından nasıl manşet attıklarından tutun da kalem zoruyla istifa ettirilen DYP’li bakanlara, 13 Haziran’da Amerika engel olmasa topla tüfekle iktidara oturacaklara kadar uzanan bir korku filmi senaryosu ki, Drakula kaç para!!

Herneyse, bu ittifak başarıya ulaştı, Refahyol tarihe gömüldü. Ardından ilk iş ne oldu? Faiz tavan yaptı tabi! Bunu bekleyen ve 28 Şubat’a omuz veren avantacılar derin bir oh çekti. Bütçe açığı 14 kat arttı, kamu borcunun gelire oranı yüzde 92’ye tırmandı... Ve tabi kamu bankalarının talanı başladı. Özel bankalar mantar mantar bitiverdi çorak topraklarda ve yağma Hasan’ın böreğinin başına çöktü malum kişiler.

Kısaca 28 Şubat 1992-21 Şubat 2001 tarihleri arası, Cumhuriyet kuruldu kurulalı pek de güzel ısıtılıp ısıtılıp önümüze sürülen berbat yemek, o dehşetengiz  irtica geliyor, hepinizi sallandıracak” korkusu, öylesine şeytani bir zekayla kullanıldı ki, Türk ekonomisi, ve maliyesi çöktü! Basit bir hesapla 28 Şubat öcüsünün büyük Türk milletine maliyeti, bütün tahminlere göre 300 milyar dolardır. Sizi rakamlara boğmak istemiyorum ama bu uğursuzluk Türkiye’den bir Türkiye aldı götürdü! Ve ülke 28 Şubat 1997 sonrası, yüzde 99.1’e fırlayan enflasyonu ancak 2003’ten sonra tek haneli rakamlara indirebildi.

Son olarak gene Mehmet Bican’a göre, Tansu Hanım, o dönemde Amerika’yla uzun uzun konuşmasa ve de Amerikalılar televizyonlardan parlamenter düzenin sürmesi gerektiğini açıklamasa çevikgiller geliyor koltukları gasp etmeye. Tansu Hanım öylesine kararlı ve de öfkeli ki “Gerekirse tankların önüne yatarım, darbe marbe olmaz kardeşim!” diye kestirip atıyor ve 13 Haziran sabahının manşetlerini hazırlamış nice gazete çöpe atılıyor...

Peki ya 28 Şubat’ın rövanşı ne olacak, diyenlerinizi duyuyorum. Yani 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat onbiri yirmi gece, çevikgillerin yayınladığı e-muhtırayı ne yapacağız? Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığını engelleme girişiminden söz etmeyecek miyiz? Söz edeceğiz elbette. Hele bir o tarih gelsin...