Baþarýsýz askeri operasyon örneklerine bir de Cezayir’deki rehine krizi eklendi. Amenas doðal gaz tesislerinde çalýþan Cezayirli ve yabancý çok sayýda kiþi, El Kaide’nin Kuzey Afrika kolu olarak bilinen bir örgüt olan Kanla Ýmza Atanlar Tugay tarafýndan rehin alýndý. Örgütün adý bile kan dondurmaya yetiyor.
Örgüt, Mali’de Fransa’nýn baþlattýðý ve birçok Afrika ülkesinin de fiilen askeri yardým yaptýðý operasyonun bitirilmesini talep etmiþ, askeri müdahale sonlandýrýlmazsa, hem rehinelerin öldürüleceði hem de tesisin havaya uçurulacaðý duyurulmuþtu.
Fransa’nýn bu tür bir çaðrýyla operasyonu bitirmeyeceðini gayet iyi bilen Cezayir hükümeti, týpký Mali ya da Nijer gibi mücadele halinde olduklarý radikal gruplarý bertaraf etme kararý aldý. Yapýlan askeri müdahale, rehinelerin çoðunun ölmesine ya da öldürülmesine yol açtý.
Bu týpký 2002 yýlýnda Moskova’daki tiyatroyu basan Çeçen militanlarýn aldýklarý rehineleri kurtarýrken Rus askeri birliklerinin 130 rehineyi de öldürmesine benziyor. Bina kurtarýlmýþtý, burasý doðru. Ama insanlar kurtarýlamamýþtý. Benzer biçimde Kuzey Osetya’daki okul baskýný sýrasýnda da çoðu çocuk 331 rehine hayatýný kaybetmiþ, ama okul kurtarýlmýþtý.
Baþarýsýz operasyonlar
Bu tür askeri baþarýsýzlýklar, halklarýn ordularýna olan güvenlerini sarsar, buna kuþku yok; birçok ülkede rehine krizi durumlarýnda askeri müdahale yapýlýp kurtarýlacaðýný düþünen kalmaz.
Ancak bundan önemlisi, bu tür olaylar söz konusu ülkelerde güvenlik konusuna nasýl yaklaþýldýðýný ortaya koyar. Amaç teröristleri bertaraf etmekse, masum vatandaþlarýn ölmesi bir ayrýntý olarak görülür. Ýnsan yaþamýnýn bir deðer olarak görülmediði yerlerde bilanço, ölen rehineler deðil öldürülen teröristler üzerinden yapýlýr. Dolayýsýyla askeri baþarýsýzlýk, ayný zamanda son derece derin bir siyasal baþarýsýzlýðýn da dýþa vurumu haline gelir. Cezayir ya da Rusya örneklerindeki gibi müdahaleler, büyük olasýlýkla teröristlerle pazarlýk yapmaya yol açacak bir neden býrakmamak üzerine kurgulanýyor. Herkes ölünce, ne pazarlýk yapýlacak birileri kalýyor ne de pazarlýða konu olacak rehineler. Ancak sorun þu ki, ortada kazanýlan bir þey olmuyor. Kurtarma operasyonu kimseyi kurtaramadýðý için askeri baþarýsýzlýk olarak kayda geçiyor, halk güvensizlik ve korku yaþamaya devam ediyor, uluslararasý prestij kaybý ortaya çýkýyor ve her þeyden önemlisi teröristler bertaraf olmuyor.
Afrika El-Kaide’si
Cezayir ordusunun müdahalesi, Fransa’nýn Mali operasyonuna verilen desteðin de bir ifadesi durumunda. Afrika ülkeleri ile kýta dýþý bazý Avrupa ülkelerinin bu tür müdahalelerinin El-Kaide’nin Afrika’daki varlýðýna son vereceðini düþünmek mümkün deðil. Üstelik tam tersine, bu tür örgütlerin taraftar toplamasýna, yardým alabileceði ülke sayýsýný artýrmasýna ve yaygýnlaþmasýna yol açýlýyor.
Afganistan’a yapýlan uluslararasý müdahale sonrasýnda, bazý birimlerini Afrika’ya taþýyan El-Kaide’nin bu kýtada kýsa zamanda fazlasýyla yerleþtiðini söylemek gerek. Özellikle fakir, iktidarlarda temsil edilmeyen kesimler arasýnda kendisine alan açtýðý, örgütlendiði ve güçlendiði uzun zamandýr biliniyor. Anlaþýldýðý kadarýyla artýk ‘Batý’ ile mücadele edecek olgunluða ulaþtýklarýný düþünüyorlar. Afganistan’da baþarý kaydedemeyenler, Pakistan’ýn da Afganistanlaþmasýna yol açmýþlardý; El-Kaide þimdi ayný taktiði Afrika’da uyguluyor.
Afrika’daki yönetimler, sorunlarý ancak konuþarak çözebileceklerini görecekler mutlaka. Ancak, bu sürecin zaman aldýðýný düþünen ve kaynaklarý bir an önce ekonomilerine katmak isteyenler olduðu sürece, daha çok terör eylemi, rehine krizi ve askeri operasyon olacak gibi.