Kimilerinin Arap Baharý, kimilerinin Arap Hüsraný dediði dönüþüm sancýlarýnýn uðramadýðý ülkelerden biri Cezayir. Bu durumu açýklayanlarýn bir kýsmý, Cezayir’in Mýsýr’da yaþanan sürecin çok benzerini 1990-2002 arasýnda, hem de çok daha kanlý biçimde yaþadýðýný; dolayýsýyla Arap Baharý’nýn geride býrakýldýðýný ileri sürüyor. Bazýlarý ise Cezayir’de kalkýþma ya da isyan hareketlerinin meydanlarda toplanma biçiminde geliþmediðini, böyle bir gelenek bulunmadýðýný iddia ediyorlar.
Bu haliyle Cezayir’de daha çok Suriye geleneði olduðu mu iddia ediliyor bilinmez ama, bu iki iddianýn da açýklamakta zorlanabileceði bazý geliþmeler yaþanýyor.
Ýlk kez 1999’da devlet baþkaný seçilen Abdülaziz Buteflika, geçen hafta yapýlan devlet baþkanlýðý seçimlerini % 81,5 oy alarak dördüncü kez kazandý. Diðer adaylarýn fazla güçlü olmamasý ve yakýn geçmiþte yaþanan iç savaþýn etkilerinin silinmemiþ olmasý, seçim sonuçlarýnda etkili oldu. Ancak hatýrlatmak gerekir ki, ülkedeki iki seçmenden biri, seçim sandýðýna gitmedi. Bu durum, ülkedeki hal ve gidiþten çok memnun olunduðu ve kim gelirse gelsin sistemin iþlemeye devam edeceðinin düþünüldüðünün mü, yoksa umutsuzluðun göstergesi mi emin olmak kolay deðil.
Var olan durum
Buteflika 77 yaþýnda, felçli ve ortaklýkta hiç görünmeyen bir devlet baþkaný. Bazýlarý aslýnda yaþamayan birine hile yoluyla seçim kazandýrýldýðýný iddia ediyor. Bu bazýlarý denen kesimleri de kabaca ikiye ayýrmak mümkün. Kesimlerden biri, gençler. Dünyanýn birçok ülkesindeki benzerleri gibi bunlar daha çok üniversite öðrencisi olan, orta sýnýf denebilecek kesimden gelen, kentli ve dünya ile þu ya da bu yolla daha fazla entegre olan kesim.
Bu gençler ‘yeni’ devlet istekleriyle meydanlarda epeydir gösteriler yapýyorlar. Mýsýr ya da baþka yerlerden farký, seçtikleri ya da seçmek zorunda kaldýklarý meydanlarýn baþkent dýþý kentlerde olmasý. Parça parça olan bu gösteriler, henüz dünya kamuoyunun dikkatini çekmemiþ durumda, ancak bu kesim daha fazla demokrasi, özgürlük ve yenilik talep ediyor, þeffaf olmayan bir sistem olduðunu ileri sürüyor; hatta bazýlarý yeni Anayasa diye kampanyalar yapýyor. Bu taleplerini karþýlayacak bir siyasal parti olmadýðýný da ileri sürüp kendilerini sokaklara atýyorlar.
Ýkinci kesim ise daha geleneksel bir eðilimi ifade ediyor ve daha çok radikal Ýslami örgütlerle eþ tutuluyor. Hemen hatýrlatalým, bu kesimler adýna eylem gerçekleþtirdiði ileri sürülen örgütler de faaliyetlerini baþkentte yapmýyorlar.
Deðiþim iþaretleri
Þubat ayýnda bir askeri uçaðýn düþmesi-düþürülmesi ve 102 kiþinin ölmesi, eþ zamanlý olarak Fas ile Suriyeli mülteciler konusunda epeyce derin bir kriz yaþanmasý, ayrýca güney bölgelerde radikal gruplarla asker arasýnda yaþanan çatýþma sayýsýnýn artmasý, bazý yeni durumlara iþaret ediyor denebilir.
Magrep El-Kaidesi olarak bilinen gruplarla Cezayir ordusu 2012 yýlýndan beri savaþ halinde. Tunus’la da El-Kaide ile mücadeleyi öngören bir anlaþma imzalanmýþ durumda. Çatýþmalarýn baþlangýçta daha çok güneyde ve kuzey doðuda gerçekleþtiðini, ancak giderek baþkente yaklaþtýðýný belirtmek gerekir. Son olarak Berberilerin yoðunlukta olduðu Kabyle bölgesinde, El-Kaide’nin kalesi denen yerlerin hemen yanýnda, baþkente doðru bir yerde on dört asker öldürüldü.
Tüm bu geliþmeler Cezayir yönetiminin El-Kaide ile mücadelede baþarýlý olmasý halinde hayatta kalabileceðine, aksi taktirde meydanlardaki gençlerin de evlerine dönmesini saðlayacak genç bir terörle-mücadele kahramanýnýn ‘görünmez’ Buteflika’nýn yerini alabileceðine iþaret ediyor.