CHP, 23 Haziran’ýn sonucunu kabullenecek mi?

YSK’nýn açýklanan gerekçeli kararýný, CHP kumpanyasý ile tartýþmanýn bir anlamý/faydasý yok. Onlar hükümlerini verdiler: “YSK’daki çete Ýmamoðlu’nu maðdur etti.” 

Bizler istediðimiz kadar “çünkü çaldýlar” diyelim, onlar bildiðini okuyorlar. 

Þimdi önümüze bakalým. 

31 Mart’ta Ýstanbul’da Cumhur Ýttifaký üzerindeki atalet bu defa yok. AK Parti ve MHP yönetimleri, heyecan ve dinamizm ile kazanmak için ayaktalar. 

Ýmamoðlu ve CHP’deki tedirginlik, gerginlik, tehditlere varan absürt çýkýþlar, kazanacaðýný hesaplayanlarýn üslubu, tavrý olamaz. 

CHP’yi ve þürekâsýný gerçekten kaybetme endiþesi sardý.  

*** 

Ýstanbul’da 23 Haziran’daki seçimin, kimin kazanacaðý ötesinde daha önemli bir sonucu olacak. 

Kabaran sosyal ve siyasî bir hesap var. Bu hesap FETÖ’nün 7 Þubat 2012 MÝT müsteþarýný tutuklama hamlesinden beri bir türlü kapanmadý. Tam tersine, yeni hesaplaþmalar, siyaseti ve toplumu yüzde 52-yüzde 48 gibi bir kamplaþmaya/bloklaþmaya savurdu. 

CHP, 23 Haziran’daki seçimin sonucunu kabullenebilirse, hesaplaþma yumuþayabilir. 

Neydi bu hesaplaþmalar? 

Tarih sýrasý ile 2013 Mayýs/Haziran Gezi kalkýþmasý, 17/25 Aralýk 2103 yargý/emniyet kumpaslarý, Ocak 2014 MÝT týrlarýnýn durdurulmasý ihaneti ve 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe giriþimi alçaklýðý… 

16 Nisan 2017’deki Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi ile ilgili Anayasa referandumunda hesaplaþma devam etti. 24 Haziran 2018’deki seçimlerde ittifaklar kuruldu. (Cumhur Ýttifaký, Millet Ýttifaký) Cumhurbaþkanlýðý ve milletvekili seçiminde bloklar yüzde 52 ile yüzde 48 oranlarýný muhafaza ettiler. 

Hesaplaþmanýn mesela en çarpýcý olanýný söyleyelim. Yüzde 52’lik blok, 15 Temmuz darbe giriþimine FETÖ ihaneti derken, baþýný CHP’nin çektiði yüzde 48’lik blok “kontrollü darbe” diyor.   

*** 

Ýki blok arasýndaki hesaplaþmada bir de çok ayýrýcý psikososyal bir zemin var. 

Cumhur Ýttifaký; yerli ve milli duruþla Türkiye’nin kalkýnmasý ve istikrar adýna umut taþýyor/aþýlýyor. 2023 hedeflerinden bahsediyor. 

Millet Ýttifaký ise sürekli karamsarlýk, yýlgýnlýk, tükenmiþlik ve kaos beklentisi algýsý oluþturmaya uðraþýyor. 

Cumhur Ýttifaký, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn ve MHP lideri Bahçeli’nin yükselttikleri sesle, ABD’nin, Avrupa Birliði’nin hasmane tutumlarýna, düþmanca politikalarýna, müttefikliðe sýðmayan terör destekçiliðine meydan okuyorlar. 

CHP-HDP-Ýyi Parti ve Saadet partisi yöneticileri ise ABD’nin Suriye’de PKK’ya 30 bin týr ile silah desteði vermesine ses çýkarmýyorlar. ABD ve Avrupa’nýn FETÖ’cüleri baðrýna basmalarýna tek laf etmiyorlar. 

Erdoðan ve Bahçeli, ABD Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn Ýmamoðlu’nun mazbatasýnýn verilmesi için yaptýðý baskýya karþý dururken, baþta Ýmamoðlu, CHP kumpanyasý, “bu bizim yerel seçimimiz, siz ne karýþýyorsunuz, iþinize baksanýza…” diyemiyor! 

HDP’nin, “Kürdistan’da biz kazanacaðýz, Türkiye tarafýnda da AK Parti-MHP bloðuna kaybettireceðiz” bölücülüðü, Cumhur Ýttifaký’ný ayaða kaldýrýrken, Kýlýçdaroðlu, Akþener ve Karamollaoðlu kös dinliyorlar… 

Bu halimiz, ülkemizi yabancý hesaplarýna açýk hale getiriyor. 

Türkiye, bu hesaplaþmanýn getirdiði yüksek tansiyonu, kutuplaþmayý uzun süre kaldýramaz. 

Önceki gün, CHP’nin 23 Haziran sonucuna boyun eðmeyeceðinin Cumhuriyet gazetesinde dillendirildiðini hatýrlattým. 

CHP yöneticilerinin telaþlý, yargý mensuplarýný ihanetle suçlamaya varan tehditleri, YSK kararýna karþý feveranlarý elbette endiþe kaynaðýdýr. 

CHP, þimdiden 23 Haziran’ýn sonucunu kabul edeceklerine dair mesajlar vermelidir…