Yerel seçimler yaklaþtý; adaylar belli oldu; fakat adaylar arasýnda kadýnlarýn seyrek bulunmasý, yine dikkat çekici… Ama yeni de deðil; yapay önlemlerle de üstesinden gelinebilecek bir mesele deðil…
Elbette, kadýnlarýn siyasette oynamalarý gereken rolün önemi, çok uzun yýllar önce anlaþýlmýþtý. Lâkin, bir meselenin anlaþýlmasý baþka bir þeydir; meselenin üstesinden gelinmesi bambaþka bir þey. Hele kadýnlarýn kamusal alandaki, özellikle de siyasetteki yerinin derinleþtirilmesi, geniþletilmesi gibi, emirlerle, genelgelerle, kontenjanlarla üstesinden gelinmesine imkân olmayan bir konuda. Ýþ, toplumun kültürüne vardýðýnda, meselenin boyutu o derece karmaþýklaþýr. ‘Gel de çýk iþin içinden’ demeye kadar varýr.
Ha kuruldu, ha kurulacak…
CHP de, zamanýnda kadýnlar kolu kurmak üzere giriþimde bulunmuþtu. Herhalde ilk sorunuz þu olacak; ‘peki, ama ne zaman?’ Ben yanýtý yazmadan önce, tahmin etmeye çalýþýnýz bakalým; ne zaman olabilir? Bir anlýk düþünme sürenizden sonra, yanýtý vermeye hazýrým artýk… 14 Mayýs 1950 seçiminin hemen öncesinde…
CHP, seçim öncesinde partinin kadýn kollarýnýn kurulmasýna karar vermiþti. Ýlginç olan yön, çok uzun yýllar boyunca bu konuda hiçbir giriþimde bulunulmamýþ olmasýdýr. CHP Genel Sekreterliði’nden 1 Haziran 1949 tarihinde partinin il yönetimlerine iletilen yazýda; CHP’nin kadýn kollarý kurmak üzere yeni bir yönetmelik hazýrladýðý belirtiyordu. Kollar henüz kurulmamýþtý; daha kurulacaktý.
CHP de, meselenin öneminin ve nedeninin farkýndaydý. Yazýda þöyle denilmiþti: “Türk kadýnýnýn yüksek vasýflarýndan biri olan, yuvasýna ve âilesine derin baðlýlýðý yönünden bir kýsým kadýnlarýmýzýn birçok zamanlarý evlerinde geçmekte ve bu sebeple sosyal ve siyasî cemiyet hayatý içinde çalýþma zamanlarý ve þekilleri ayrý bir hususiyet arz etmektedir. Bu cihetten de parti teþkilâtýmýz içinde erkek arkadaþlarýmýzla ayný zamanda çalýþmalarý bâzý güçlükler doðurmaktadýr.”
Ýþin esasýna bir bakalým
Þimdi bu metnin müsveddesine de bir göz atalým; çünkü, meselenin boyutu bu müsveddede çok daha açýk bir þekilde ifade edilmiþ; ama sonradan özgün yazýda deðiþtirilmiþti: “Aile topluluðumuzun çeþitli hususiyetler arz eden durumlarýnýn tesiri ve bunun zarurî [zorunlu] bir neticesi olarak, kadýn vatandaþlarýn devamlý olmasa bile erkeklerle bir arada çalýþmak istemedikleri malûmdur. Hele þehir ve kasaba merkezinden uzak bulunan yerlerde bu isteksizliðin çekinme derecesine kadar vardýðý bilinen bir hakikattir. Bundan baþka, içinde çalýþma arzusu olan kültürlü ve hevesli kadýnlarýmýzýn mahalli hususiyetlerin zorladýðý türlü mani sebeplerden ötürü, erkeklerle birlikte çalýþmaktan kendilerini istemeye istemeye men ettikleri de bir vâkýadýr.” Yazýnýn devamýnda da; “bir takým ailevî düþünce ve geleneklerin ârýzî [geçici] zorluklarý yüzünden, parti çalýþmalarýnda ve memleket hizmetinde kadýn vatandaþlardan geniþ ölçüde istifade edilememektedir.” deniliyordu.
Özlemler ve beklentiler
CHP de, toplumsal ve kültürel engellerin elbette farkýndaydý. Amaç, bunlarýn bir þekilde aþýlmasýný saðlamaktý zaten. CHP kadýn kollarýnýn kurulmasýna yönelik karar, partinin yeni kabul edilen tüzüðünün elli sekizinci maddesi gereðiydi. Bu alanda bir de yönetmelik hazýrlanmýþtý. Yönetmelik, 5 Mayýs 1949 tarihinde CHP Genel Ýdare Kurulu’nca da onaylanmýþtý. Yönetmelik hükümlerine göre; “sýrf kadýnlardan toplanmýþ kollar” kurulacaktý. Kadýn kollarý, yalnýz il ve ilçelerle, þartlarý uygun bucaklarda kurulacaktý. Kadýn kollarý, partinin il veya ilçe idare kuruluna baðlý olacaktý.
Fakat CHP üyesi olmayan kadýnlar da kadýn kollarýna katýlabileceklerdi. “Bu gibiler, parti kayýtlarý tamam oluncaya kadar, partinin kýymetli yardýmcýlarý” sayýlacaklardý. Fakat, “kadýn kollarýnýn kurulmasýnda sosyal þartlarýn elveriþli olmasý ve kuruluþun sosyal rahatsýzlýklara ve cemiyet topluluðuna temel saydýðýmýz aile birliklerinin ve düzenin bozulmasýna veya sarsýlmasýna yol açmamasý esastý.” Eðer böyle bir durum ortaya çýkarsa, bu takdirde, “mahalli idare kurulu, bu yönetmeliðin o mahalde tatbiki muvafýk [uygulanmasýnýn uygun] olmayacaðý hakkýndaki mütâlaasýný [görüþünü] Genel Sekreterliðe” bildirecekti. Bu konuda kesin karar verme yetkisi, Genel Ýdâre Kurulu’na aitti. Genel Ýdâre Kurulu, bu konuda karar almadan önce, parti müfettiþlerinden görüþ alacaktý; ayrýca, “baþka yoldan edineceði bilgilerle sosyal ve politik icablara göre faydalý sonuçlar vermeyen kadýn kollarýný” kaldýrabilecekti.
“Kadýn kollarýnýn baþlýca vazifesi” parti programýnýn yayýlmasýna ve sevilmesine çalýþmaktý. Bir baþka amacý da, “durmadan partiye kadýn üye kaydetmekti.” Diðer yandan; “bu maksatla yapýlacak propagandalarýn çok özlü ve yumuþak bir dille yapýlmasýna önemle dikkat edilmeli”ydi. Bu arada, kollar, “aile durumlarý yönünden kola kaydolmayan veya koldan çýkan kadýnlarýn kendilerini kýrmadan partiye olan meyillerini artýrmaya çalýþmalý”ydý.
Hayýr iþleri ön planda
Yönetmelikte; kadýn kollarýndan beklenen çalýþmalara da yer verilmiþti. Þöyle deniliyordu; “kadýn kollarýnýn sosyal alandaki çalýþmalarý, deðerli kadýnlarýmýzýn tertipli ve düzenli bir himaye ve þefkat þuuru ile yapacaklarý her türlü hizmet, partimizin prensiplerinin yayýlmasýna, zihinlerde ve þuurlarda yer etmesine en çok yarayacak vasýtalardýr. Sosyal çalýþmalarda, kadýnlara ev idaresi kursu açmak, açýlmýþ olanlardan faydalanmak, imkânlarýný artýrmak, kimsesizlere yardým etmek, fakirleri himaye tedbirleri almak, okuma çaðýndaki kýz çocuklarýndan fakir olanlarýn okul ihtiyaçlarýný gidermeye çalýþmak gibi hizmetlerde elde edilen baþarý nisbetinde, partimizin sosyal alandaki prensiplerinin anlaþýlmasýna yardým edilmiþ ve gönüller partimize çekilmiþ olur.”
“Kadýn kolu olmayan civar bucak ve köylerde Halkevleri ve Halk Odalarý ile iþbirliði yaparak, buralara yetkili ziyaretçiler göndererek, saðlýk ve çocuk bakýmý öðütleri verdirmek de, ayný gayenin istihsalini temin ederdi [amacýnýn gerçekleþmesini saðlardý].” Görüldüðü gibi, kadýnlardan beklenen, hayýr iþleri ile uðraþmaktan pek de öteye geçmeyen faaliyetlerdi. Demek kadýn çalýþmalarý bundan ibaret olacaktý. Bu alýþkanlýk, çok uzun yýllar boyunca devam edecektir. Ve hatta günümüzde de yer yer sürmektedir. Maalesef elimizde kadýn kollarýnýn örgütlenmesine, üye sayýsýna ve faaliyetlerine yönelik herhangi bir bilgi bulunmamaktadýr.
PEKÝ, KURULDU MU?
Ben de bu soruya yanýt verebilecek durumda deðilim; 1950 seçimi sonrasýnda CHP kadýnlar kolunun faaliyetine iliþkin hiçbir bilgim yok. Zaten “genelgeyle inkýlâp yapan” bir partinin, yine bir genelge ve yönetmelikle kadýnlar kolu kurup, bunu hakkýyla çalýþtýrabileceðine iliþkin iyimser bir beklenti içinde olmak da, olsa olsa naif bir yaklaþým olabilir ancak. Nitekim, elimde baþkaca yazýþmalar da bulunmaktadýr. Yönetmelik partinin il yönetimlerine iletildikten sonra, merkeze gelen bir yazýdan, en azýndan bazý illere yeteri kadar gönderilmemiþ olmasýndan þikâyetle, yönetmelikten daha çok miktarda talep ediliyordu.
Çünkü, partinin ilçe yönetimlerine iletilecek kadar elde yönetmelik yoktu! Aradan biraz daha zaman geçtikten sonra, seçime adeta beþ kala, 4 Mart 1950 tarihinde bile, Kocaeli gibi önemli bir il örgütü hâlâ yönetmelik talep ediyordu! CHP merkezi, il ve ilçe örgütlerine zamanýnda bir yönetmelik bile daðýtmakta sorun yaþarken; il ve ilçe örgütlerinin gerçekten de yörelerinde bulunan kadýnlarý, partinin kadýn kollarýnda örgütleyebileceðini mi hayal ediyordu acaba? Sorulmaya ve yanýtlanmaya deðer bir soru sanýrým.
PARTÝ ‘KUR’ DEDÝ
Elbette CHP’nin bu kadar zaman sonra bu yönde adým atmasýnýn önemli bir nedeni olmalýydý; bu neden de basitti: Seçimler gelmiþ kapýya dayanmýþtý. Söz konusu yazýda, bu cihet þöyle açýklanmýþtý “Bugünkü demokratik hayatta ve millî hâkimiyetin baþlýca ve en önemli tecellisi olan genel seçimlerde, kemmiyetin [sayýnýn] büyük ehemmiyeti [önemi] olduðu þüphesizdir.” Seçim öncesinde CHP, birkaç yönlü bir çalýþma içindeydi: Öncelikle hedef, kadýn üye sayýsýna artýrarak, oylarýný yükseltmekti. Dahasý, bu þekilde toplum içinde daha geniþ bir propaganda yapma imkâný elde edecekti. Her ne kadar yazýda “kadýn haklarý”na da atýfta bulunuluyorsa da, bu adýmýn aradan geçen bunca yýl sonra akla gelmiþ olmasý, son gerekçenin olsa olsa bu listenin sonuna alýnmasý gerektiðini bize gösterir.
1930’da gündeme geldi
Ayrýca, unutulmasýn ki, kadýnlarýn siyasî partilere üye olabilmeleri 1930’da da SCF’nin kurulmasýyla birlikte gündeme gelmiþti. Pek çok kadýn CHP’ye üye olarak kabul edilmiþti. Bu tarihten itibaren kadýnlarýn belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakký elde edebilmesi, ardýndan hiç olmazsa 1935 yýlýndaki genel seçimde ayný hakký kullanabilmeleri, CHP’nin yeni bir örgütlenmeye kucak açmasýný saðlamak için yeterli olmamýþ, olamamýþtý. Baþbakanlýk arþivinde elime geçen bu yazýda da görüleceði üzere; bu alanda daha önce bir giriþimde bulunulduðuna yönelik hiçbir bilgi bulunmadýðýna göre, böyle bir giriþime ilk kez rastlanýyordu. Nereden bakýlýrsa bakýlsýn, yirmi yýllýk bir gecikme söz konusuydu.