Dün yayýnlanan ve Pazar gecesi yapýlan ortak yayýný yorumlayan köþe yazýlarý içinde en doðru baþlýk Ahmet Kekeç’e aitti. “Pislik yapacak demiþtim…” diyordu Ahmet Abi.
Hakikaten yayýndan birkaç gün önce de “Pislik yapacaktýr… Demedi demeyin!” diye uyarmýþtý çünkü.
Doðrusu ben de CHP adayýna siyaseten hiç itimat etmedim. Siyasi bir kimliði, geçmiþi, duygusu, duruþu yoktu. Hem her þey, hem hiçbir þey gibi… Eskiler “kaypak” derdi, teflonun icadýndan sonra “teflon tava” benzetmesi yapýlýyor. Ayný öyle.
Ordu Valisine ettiði hakaretten dolayý piþman olmadýðýný, iddialarýnýn yalan çýkmasýndan dolayý utanmadýðýný görünce ahlaken de itimat edilemeyeceðine kanaat getirdim.
Ki kamuoyunda giderek pekiþen bu görüþü kendi elleriyle pekiþtiriyor Ekrem Ýmamoðlu.
Önceki gece gündeme gelen “Ýmamoðlu ile Küçükkaya yayýndan önce gizlice görüþtü” iddiasý görüntülerin ortaya çýkmasý, taraflarýn kabul etmesiyle doðrulandý. CHP’nin Ýstanbul’a baþkan diye aday gösterdiði, Ýyi Parti ve HDP’nin desteklediði Ýmamoðlu yeni bir skandala daha imza attý!
***
Skandalýn biraz daha büyüme potansiyeli var ama þimdilik bilinen þu: CHP adayý Ýmamoðlu ile moderatör Küçükkaya 13 Haziran Perþembe günü Taksim’deki The Marmara Hotel’de görüþüyorlar. Görüþmeye Ýmamoðlu’nu omzundan tutup istediði yere çeken danýþman Murat Ongun, kampanyayý yürüten Necati Özkan ve CHP adayýnýn siyasi danýþmanlýðýný yaptýðý halde televizyon yayýnlarýna “gazeteci” sýfatýyla çýkan Þükrü Küçükþahin de katýlýyor.
Ýsmail Küçükkaya “sanki rastlaþýp ayaküstü konuþmuþlar gibi” aktarmýþtý ama Murat Ongun “oturup konuþtuk” dedi.
Kendini tarafsýz, baðýmsýz diye tanýtan, yayýný adil yönettiðini iddia eden Küçükkaya bu durumu “çerçeveyi konuþtuk” diyerek geçiþtiriyor ama ayný çerçeve için neden diðer aday Binali Yýldýrým ve danýþmanlarýyla buluþmadýðýný izah edemiyor.
Sabah yayýnýnda sanki ikisiyle de telefonda nezaketen konuþmuþ ve olay çarpýtýlýyormuþ gibi algý çalýþmasýna giriþti Küçükkaya. Ama her þey o kadar somut ve net ki algýnýn altýnda çoktan kaldý.
Yýldýrým’ýn danýþmaný Ömer Sertbaþ da kendisi bu görüþmeden haberdar olup Küçükkaya’yý arayana kadar moderatörden herhangi bir talep gelmediðini, kendilerine “Ýmamoðlu ile oturup yüz yüze görüþtük, Yýldýrým ile de çerçeveyi ve içeriði görüþmek istiyorum” demediði bilgisini kamuoyu ile paylaþtý.
Üstelik bu bilgiye sahip olmasýna raðmen AK Parti’nin adayý Binali Yýldýrým o yayýna çýktý.
“Rakibim ve tarafsýz olmasý gereken sunucu yüz yüze konuþmuþ, sorular ve taktik üzerine çalýþmýþ” demedi. Yayýný iptal etmedi, büyüklük gösterdi. Her þey açýða çýkýnca sadece arkadan iþ çevrilmesini “gayri ahlaki”, gizlemesini “felaket” olarak yorumladý.
Ama rakipte hile hurdasý bitmiyor. Baksanýza aylardýr Ýmamoðlu, yýllardýr CHP “ille de bizi muhatap alýp canlý yayýna çýkýn” diye talep etmesine raðmen meðerse bu karþýlaþmadan korkuyor ve gayri ahlaki ve gayri adil iþlere tevessül ediyorlarmýþ.
Ýstanbul böyle bir zihniyeti hak etmiyor!
***
Üstelik CHP adayýnýn Türk milliyetçisi ÝP’li seçmen için ayrý, Kürt milliyetçisi HDP’li seçmen için ayrý, laik Kemalist seçmen için ayrý, dindar muhafazakar seçmen için ayrý bir illüzyonu var ama takiyyesinin baþýna geçtiði de oluyor.
Nitekim “belediye tesislerinde içki satýlmayacaðýný, havuzlarýn kadýn erkek ayrý olacaðýný” söylemek zorunda kaldýðýndan beridir CHP tabaný isyanda. “Sana niye oy vereceðiz o zaman” diyenler belki de fire verecek.
Üstelik –Allah korusun- eðer CHP adayý seçilirse asýl kýyamet 24 Haziran sonrasý kopacak. Kandil’den ve Pensilvanya’dan destek veren “kâr ortaklarý” belediyeye pay almaya gelecek.
Ýstanbullular evet þehirlerine baþkan seçecek ama anlaþýlan bu seçim isimler ve partiler arasýnda deðil "ahlak-erdem-adalet" ile "yalan-iftira-takiye" arasýnda olacak.