Almanya Cumhurbaþkaný Joachim Gauck, eski Doðu Almanya’da doðmuþ; STASI tarafýndan ‘antikomünist’ olarak fiþlenmiþ bir Protestan papaz. 2010’daki cumhurbaþkanlýðý seçiminde Christian Wulff’a karþý aday olduysa da kaybetti. Ancak Müslümanlara ve Türkiye’ye yakýnlýðý nedeniyle ‘Müslüman Wulff’ diye tanýnan Christian Wulff’un -sonradan aklandýðý- ‘yolsuzluk’ iddiasý üzerine istifa etmesinin ardýndan Cumhurbaþkaný seçildi.
Türkiye’ye gelmeden önce, neler söyleyeceðini, Alman yayýn grubunun ortaðý olduðu Hürriyet’ten öðrendik. Hürriyet, “Doðu Almanya Protestan Kilisesi’nin önde gelen liderlerinden biri olarak” Baþbakan Erdoðan’a ciddi eleþtiriler yapacaðýný; medyaya baskýlar, Twitter yasaðýndan duyduðu rahatsýzlýðý dile getireceðini; bunlarý söylemek için “ODTÜ’yü özellikle seçtiðini” yazdý.
Konuk Cumhurbaþkaný, dün tam da böyle yaptý.
CHP’nin ‘ortak cumhurbaþkaný adayý’ olmak isteyen bir ‘siyaset dýþý aday’ gibi konuþtu:
Twitter ve Youtube’a eriþimin engellenmesine, Anayasa Mahkemesi Baþkaný Haþim Kýlýç’ýn konuþmasýna girmesi; ‘yargýya müdahale’ iddiasý ‘normal’ sayýlmalý bu yüzden!
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün “Hiçbir ülke mükemmel olduðunu iddia etmemeli. Alman ya’da da aþýrý saðcýlarýn katlettiði insanlarý uzun süre ailelerin öldürdüðünü iddia etmeleri ve ortaya çýktýðýnda utanýldýðýný biliyoruz. Bunlar AB deðerlerine yakýþmýyor” sözleri canýný sýkmýþ olmalý.
Araya ‘Almanya bakýþý’ný da sýkýþtýrdý elbette; Türkiye’nin baþka ülkeler için ‘rol model’ olmayý deðil, ancak ve ancak AB ile ‘iþbirliðini’ -tam üyeliði deðil-, örneðin Norveç modelini hedef almasý gerektiðini söyledi. Mýsýr’daki askeri diktanýn ‘idam’ kararlarýna da gayet sert (!) bir yorum yaptý: “Çok endiþeliyiz!”
‘Turbun büyüðü’nü beklendiði gibi ODTÜ’ye sakladý konuk Cumhurbaþkaný; ‘Yaþam tarzý’ tartýþmasýna girdi. Ancak anlaþýlan, sözü “MÝT’in yetkilerine” getirebilmek için kullandý bunu. Þöyle dedi: “Ýnsanlarýn yaþam tarzýna bir müdahale söz konusu olduðunda, hayatlarý üzerinde daha güçlü bir gizli servis kontrolü amaçlandýðýnda, sokak protestolarý zorla bastýrýldýðýnda hatta bu yüzden insanlar öldüðünde... Ýtiraf ediyorum; bu geliþmeler beni korkutuyor.”
Elbette, yaþam tarzýna müdahaleden sözederken, -en basiti- Türk çocuklarýnýn ‘iþçi kalmalarý’ için ‘embesil okullarý’na gitmeye zorlanmasýndan bahsetmeyecekti!
Ya da, Hamburg olaylarýnda gazetecileri “Bir adým daha atarsanýz vururum” diye tehdit eden, gaz ve basýnçlý suyla gençlerin gözünü çýkaran, bir gencin de ölümüne neden olan ‘polizei’yi veya bunlarý yazmayan ‘yaygýn medya’yý eleþtirmeyecekti!
Veya ülke içinde faþist gruplara Türkleri öldürtecek kadar ileri gidebilen Avrupa’nýn en güçlü ikinci gizli servisine ‘rakip istemediðini’ söylemeyecekti!
Elbette, ‘hükümete muhalif en uygun kitle’yi bulacaðýný düþündüðü ODTÜ’de, daha önce geçmiþini anlatýrken kullandýðý “Sosyalizmin adaletsiz bir sistem olduðunu 9 yaþýmdayken biliyordum” ifadesini de tekrarlamayacaktý!
Yazýyý yazarken, Baþbakan Erdoðan’la görüþüyordu konuk Cumhurbaþkaný. Görüþmenin nasýl geçtiðini henüz bilmiyorum, sadece tahminim var!
‘Gauck profili’nin ve ‘Almanya bakýþý’nýn anlaþýlmasý için, önceki gün Kahramanmaraþ’ta 22 bin Suriyelinin kaldýðý çadýr kentteki konuþmasý ipuçlarý veriyor:
“Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusundaki büyük çabasýna hayran kaldým. Biz zengin bir ülke olarak elimizden gelini yapýp yapmadýðýmýz konusunda kendimizi sorgulamalýyýz. Oradaki savaþý sone erdirmek için bir þey yapamýyoruz. Fakat bu insanlara yardým etmek için neler yapabileceðimize dair daha yoðun þekilde düþünmemiz gerekir.”
Düþünecekler mi bilmiyoruz, sadece ‘düþünmeleri gerektiðini’ düþünüyorlar!
Düþününce ne olacaðýna dair de ipucu vermiþ konuk Cumhurbaþkaný: “Türk Kýzýlay’ý iþbirliðinde kýsa süre içerisinde 2,5 milyon liralýk katkýmýz olacaktýr.”
Euro da deðil, ‘lira’...
Türkiye tek baþýna 2 milyar dolara yakýn yardým yapmýþken...
Suriyeli mülteciler için en büyük katkýsýný (!) da eklemiþ: “Bu ziyaret Türkiye’nin katký ve çabalarýný takdir etmek açýsýndan önemli bir mesajdý benim için.”
Çok mütehassis olduk!..