Bu satýrlarýn yazýldýðý saatlerde henüz Ak Parti ile MHP arasýndaki son görüþme neticelenmemiþti. Lakin görüþme öncesi yaptýðý açýklamalar ile MHP tarafýnýn siyaseti hangi tarafa evirmeye çalýþtýðýnýn ipuçlarýný görmüþ olduk.
Erken seçim sözünü ilk telaffuz eden ismin Devlet Bahçeli olduðu gerçeðini bilmemize raðmen, “Seçim ihanet olur” cümlesi de kendisinden sadýr oldu.
“Ak Parti-CHP koalisyonu için az bir ümit kýrýntýsý”ndan da söz eden Bahçeli’ydi. En son görüþme öncesi 4 maddelik ön þart ise “Bizimle olmaz gidin CHP ile anlaþýn” demenin bir baþka yoluydu.
Geçen yazýmýzdan mülhem regülatörlük görevini bihakkýn yerine getiren Devlet Bahçeli ve partisi MHP, dar oligark bir yapýnýn ülkenin yönetiminde yeniden aktif söz sahibi olmasý için büyük çaba sarf ediyor.
Geldiðimiz aþamada köþe baþlarýndaki kalemþorlarýn marifetleri Ak Parti-CHP koalisyonunun kurulmasýný baþaramadý. Elde bir tek MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “bugün þöyle, yarýn böyle” diyen ifadelerle siyasete istikamet vermesi kaldý.
Bir yönü ile takdir edilmesi lazým...
Kolay deðil, zaman zaman kendini de yalanlayan ifadelerle siyasete istikamet vermeye çalýþmak öyle az uz bir baþarý deðil!
MHP’nin “Bugün artýk seçime hangi hükümet ile gideceðiz” sorusuna vereceði cevap öne çýkmýþtýr. Öncesinde ise, Ankara’da CHP azýnlýk hükümeti ile ilgili senaryolar konuþuluyor.
Baþbakan Ahmet Davutoðlu’nun hükümet kurma görevini iade etmesi için baský artýrýldý. Ýade ederse, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn CHP lideri Kýlýçdaroðlu’na hükümeti kurma görevi vereceði düþünülüyor. (Kýlýçdaroðlu’nun Beþtepe’ye gitmem demesini hiç hesaba katmýyoruz)
CHP’nin kuracaðý azýnlýk hükümetine HDP’nin koþulsuz destek vereceði tahmin ediliyor. MHP’nin ise güven oylamasýna katýlmayarak destek verme ihtimali yükseliyor.
“Adýmýzý HDP ile bir arada bile anmayýn” diyen Bahçeli’nin nasýl bir formül geliþtireceði ise merak konusu.
Sonuçta, yüzde 41 ile seçimden birinci parti çýkan Ak Parti’yi iktidardan alaþaðý etmek için her türlü formülün regülatörü olarak Devlet Bahçeli görevini bihakkýn yürütmeye devam ediyor.
Bence, “Erken seçime hangi hükümet ile gideceðiz” sorusunun sorulduðu bugünlerde MHP’nin Ak Parti azýnlýk hükümetine destek vermesi kadar olumlu bir adým olamaz. Zira HDP’nin PKK terör örgütü ile, CHP’nin DHKP-C ile zihniyet örtüþmesini en çok MHP kadrolarý biliyor. Biliyor bilmesine ama bugünlerde Devlet Bahçeli’nin üstlendiði rol MHP liderliðinin çok ötesinde görünüyor.
MHP destekli CHP azýnlýk hükümeti bu memleketin hayrýna deðil..!
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Baþkentleri Ankara olmayanlar
Suriye, Irak baðlamýnda etrafýmýzdaki ateþin bir þekliyle içimize yöneldiðini biliyoruz.
Sadece PKK, DAEÞ veya kýsmen DHKP-C terör örgütlerinin eylemleriyle deðil bu kez parlamento çatýsý altýnda, belediye binalarý içinde, Ýstanbul’un plazalarýndaki terör unsurlarýyla da karþý karþýyayýz.
Etnik ve dini kimlikleri 7 Haziran seçimleri ile parlamentoya taþýyanlar...
Bu kimlikler üzerinden kýrýlgan fay hatlarýný harekete geçirmek isteyenler...
Bugünlerde hangi davranýþ kalýbý içinde fark ettiniz mi?
Örneðin bir tanesi, Ýran ile bir krizde Ýran tarafýnda yer alacaðýný ilan eden sözde vekil! Bir tanesi ya da bir kesim, Türkiye karþýtý ne kadar devlet, örgüt, organizasyon varsa onlarla kol kola. Örneðin, HDP’ye doðrudan destek verdiler ki Ak Parti tek baþýna iktidar olmasýn. Ayný kesim bugünlerde Milli Birlik ve Kardeþlik Projesi kapsamýnda yürütülen çalýþmalar üzerinden Cumhurbaþkaný Erdoðan ve Ak Parti’yi vuruyor.
Hadi söyleyeyim Hasan Cemal ile Ekrem Dumanlý’yý bir araya getiren motivasyon nedir?
“Türkiye’nin tek bir sorunu var Erdoðan” diyen Hasan Cemal’in PKK terör örgütüne açýktan destek vermesi ile, Ekrem Dumanlý ve temsil ettiði kesimin HDP’ye amansýz destek vermesinin altýndaki motivasyon ayný!
Erdoðan’ý ona yakýn siyasetçi ve bürokratlarý Ýrancýlýkla suçlayan. Bu memleketin ruhunda hiç olmadýðý halde “Muta nikahý üzerine sempozyum düzenleyen”, Ýran düþmanlýðýný siyasetin ötesine taþýyanlarýn bugünlerde nasýl Ýran sevdalýsý olduklarýný da unutmayýn.
Görünürde Ak Parti ve Erdoðan’a vuruyorlar. Görünürde siyaseten alaþaðý etmek istedikleri kadrolara vuruyorlar. Oysa vurduklarý gerçekte Türkiye ve bu millet. Bunu da biliyorlar.
Lakin müstemleke kafasýndan sýyrýlamadýklarý için ya da daha açýk ifade ile baþkentleri Ankara olmadýðý için ayný safta yer alýyorlar.
100 yýllýk parantezi kapatmak isteyen Türkiye’ye bedel ödetiyorlar.
Anadolu’dan taþmak isteyen Türkiye’yi içeriden fethedip küçültmek ve teslim almak istiyorlar.
Bu memleketin geçmiþini unutarak bunu yapýyorlar.
Oysa biz, nice sýrat köprülerini Allah’ýn inayetiyle aþan bir milletiz.
Yine öyle olacaðýndan kuþkunuz mu var?