CHP bir türlü ‘Anadolu kararý’ný tutturamýyor

Beþiktaþ’ta gerçekleþtirilen iki bombalý saldýrýda 44 kiþi hayatýný kaybetti. Meclis’in tepkisi hýzlý oldu. Üç parti hemen ortak bir kýnama bildirisi yayýmladý. HDP bu fýrsatý da kaçýrdý ve yine bir bahane uydurup bildiriye imza atmadý. PKK’nýn bunca alçak saldýrýsýna raðmen terörü kýnayan bir bildiriye dahi imza atamayan HDP’nin tavrý, açýk konuþalým, Beþiktaþ’taki saldýrýyý üstlenmekten farksýzdýr.

Bu kadar vahim bir olay karþýsýnda bile teröre laf edememenin baþka izahý yoktur yani.

HDP açýsýndan köprüden önceki son çýkýþ da kaçýrýlmýþ, bütün tevil imkanlarý tüketilmiþtir.

Ne hazindir ki Cumhuriyet tarihinin en reformcu dönemini, kendisine açýlan alaný PKK’ya terk ederek heba etmiþtir. Siyasi vasfýný çoktan kaybetmiþ olmasýna raðmen içerideki ve dýþarýdaki hamileri sayesinde hala siyasi parti muamelesi görmektedir.

***

Ýspanya Yüksek Mahkemesi’nin Batasuna hakkýnda verdiði kararý AÝHM’in onaylamýþ olduðu herkesin malumudur. Bir milletvekilinin, Ýspanya dýþýnda, Venezuela’da ETA terör örgütünü destekleyen bir mitinge, bir milletvekilinin de terörist cenazesine katýlmasý ve ETA propagandasý yapmasý Batasuna’nýn kapatýlmasýna yetmiþtir. HDP örneðinde ise iþ çoktan þirazeden çýkmýþtýr.

Demokrasi, insan haklarý ve hukukun üstünlüðü dediðimiz temel kriterler ancak þiddeti dýþlayan bir ortamda muhafaza edilebilir. Ne yazýk ki terör ile siyasetin alanýnýn bulanýklaþtýrýldýðý, ana akým medya organlarýnda bile terör örgütünü meþrulaþtýracak yayýnlarýn yapýldýðý bir dönem geçirdik.

Batý’nýn PKK’ya verdiði desteðin içerideki yansýmasý ise terörle irtibatlý isimleri kayýrmak, hukuk, demokrasi, barýþ, özgürlük gibi tüm evrensel kavram ve ilkeleri terör örgütlerini mutlu edecek yer ve zamanlarda kullanmak oldu.

15 Temmuz’da ise Türkiye toplumu, sadece terör örgütlerine ve teröristlere deðil bu yapý ve isimlere alan açan hiçbir þeye tahammülü olmadýðýný net olarak gösterdi. Dolayýsýyla herkes kendine biraz çekidüzen verdi.

CHP de vermiþ gibiydi, ancak kýsa sürdü. 15 Temmuz’da darbecilerin baþarýsýz olmasý CHP’de bir süre kafa karýþýklýðý yarattý ve o kýsa süre içinde “Yenikapý Ruhu” dediðimiz fotoðrafýn içinde buldu kendini.

Sonra tekrar “Kemal Kýlýçdaroðlu ayarlarýna” dönüldü ve CHP, FETÖ tutuklularýnýn avukatlýðýna soyundu. FETÖ ile mücadelenin darbe giriþimiyle, Fýrat Kalkaný Operasyonu’nun da DAEÞ’le sýnýrlý tutulmasýný istedi.

Son zamanlardaki görevi ise HDP’li tutuklu vekillerin avukatlýðýný yapmak. 44 polis ve sivil vatandaþýmýzý hain bir saldýrýyla katleden PKK’ya karþý terörü telin bildirisine imza atamamýþ bir partinin yine terör örgütüne yardým etmekten ve terör propagandasý yapmaktan tutuklu vekillerinin fotoðraflarýnýn her gün Meclis sýralarýnda tutulmasý için gayret içinde.

***

CHP artýk ne Tek Parti döneminin CHP’si ne de SHP ile birleþtikten sonra genel baþkanlýðýný Deniz Baykal’ýn yürüttüðü CHP.

Ýkisi de Türkiye sosyolojisine, Anadolu insanýnýn haline, tavrýna yabancýydý. Etnik ve dini kimlik görünürlüklerine amansýz düþmanlýk eden bir partiyken bugün etnik ve mezhebi gruplara dayanan terör örgütleriyle yakýnlaþmýþ bir görüntü veriyor. CHP bir türlü ‘Anadolu kararý’ný tutturamýyor.

Terör belasýndan kurtulmak içinse topyekûn mücadele gerekiyor. Burada CHP’nin tavrý çok önemli hale geliyor. Türkiye er geç bu mücadeleyi kazanacak ancak terör örgütleriyle beraber CHP’nin de kaybedenlerden olmamasý önemli.

Eskinin SHP, DSP ve Birlik Partisi’ni içine almýþ ve Baykal CHP’sini de taþýmaya devam ediyorken bile yüzde 25’e kazýk çakmanýn ötesine gidememiþ bir parti, bu konulara umarýz kafa yoruyordur. Yoksa Erdoðan düþmanlýðýný konsolide etmek siyasi bir baþarý deðildir. Ancak kifayetsizliðin tescili olabilir.