CHP Genel Baþkaný ile CHP Genel Baþkanýnýn önerdiði Cumhurbaþkaný adayý seçimden 9 gün sonra ancak bir araya gelebildi.
Nezaket ziyareti olarak tanýmlanan görüþme yine kendi ifadeleriyle ‘siyasi nezaketsizlik’ suçlamasýyla bitti.
Muharrem Ýnce’nin seçimden sonra yaptýðý ‘kurultay lafýný benden duymayacaksýnýz’ sözleri bir nevi teslimiyet veya birbüyükþehir adaylýðýna tav olma þeklinde yorumlanmýþtý.
Oysa kazýn ayaðý öyle deðilmiþ, dananýn kuyruðu erken koptu.
Ýnce, kurultay istemeyecekmiþ ama Kýlýçdaroðlu’nun kurultay toplayýp genel baþkanlýk koltuðunu altýn tepside kendisine vermesini istiyormuþ.
Ýnce’nin ‘kendisi ile yarýþ içinde olmak istemiyorum’, ‘kendisi hayýr yanýtý verirse parti örgütü çözer’ þeklindeki sözleri ‘güç bende’ anlamýnda bir rest olarak da okunabilir.
Böylece CHP abilerinin Ýnce ile Kýlýçdaroðlu arasýnda gerçekleþtirdiði mekik diplomasisinin Ýnce’nin çýkýþlarýný kesmeyeceði de anlaþýlmýþ oldu. Ýnce parti içi mücadele ile þansýný denemek istiyor.
Her ne kadar karþýsýnda her seçimi kaybetmiþ bir genel baþkan olsa da, kendisi de ona karþý tüm yarýþlarý kaybetmiþ bir isim.
Her kongreyi kaybeden Ýnce, her seçimi kaybeden Kýlýçdaroðlu’nun karþýsýna bir kez daha çýkabilir mi?
Anlaþýlan bir kez daha kongre kaybedip 24 Haziran süksesinin bozulmasýný istemiyor. Bunun için Kýlýçdaroðlu’na ‘kendi ipini kendin çek’ çaðrýsý yapýyor.
Kýlýçdaroðlu’nun bu tür çýkýþlara eyvallah etmesi güçlü bir ihtimal deðil.
Delege gücüne güvenen Kýlýçdaroðlu koltuðu býrakmak istemeyecektir.
Seçimden bir hafta bile geçmeden CHP’de kýlýçlarýn çekilmesi ise sürpriz olmadý.
Hep dediðimiz gibi Kýlýçdaroðlu, Ýnce’yi aday gösterirken bir hesap yapýyordu. O hesap, Ýnce’nin CHP’den daha düþük oy almasýydý.
Ýnce’nin hesabý ise CHP’den fazla oy almak veya ikinci tura kalýp CHP oylarýnýn çok üzerinde bir siyasi temsil görüntüsü vermekti.
Kýlýçdaroðlu’nun hesabý tutmadýðý gibi Ýnce’nin hesabý da tam tutmadý.
Peki, þimdi ne olacak?
Ýnce, CHP içinde bayrak açýp sonuna kadar mücadeleyi zorlar mý, yoksa gemileri yakýp yeni bir parti kurmaya mý soyunur?
CHP kitlesinin genel baþkanýn baþarýlý veya baþarýsýz olduðuna bakmadan parti taassubuyla hareket ettiði görülüyor. Ancak seçim hezimetleri de CHP’li seçmenin sabrýný taþýrmýþ durumda. Ýnce’nin biraz rüzgâr yapmasý bile CHP’lileri havaya sokmaya yetti.
Anketlere göre CHP kitlesinin bir kýsmý Cumhurbaþkanlýðý adaylýðýnda Ýnce ortaya çýkana kadar Akþener’e yönelmiþti. Ýnce aday olunca bu kitle geri döndü.
Erdoðan karþýtý güçler ortak aday konusunda baþarý saðlayamayýnca Ýnce ile Akþener arasýnda bölünme yaþanmasýný engelleyemediler. Þimdi ise CHP’de bir bölünme veya kriz yaþanmasýný arzu etmeyeceklerdir.
Kýlýçdaroðlu hem kendi yaptýðý delege listesine güveniyor, hem de kaset kumpasýyla CHP’yi tanzim etmeye çalýþan iradeden medet umuyor.
CHP’li seçmen ile CHP kurultay delegeleri arasýndaki algý ve tavýr farklýlýðý olduðu düþünülebilir.
Kýlýçdaroðlu’nun en iyi baþardýðý þey, kongre kaybetmemek için kendi arkasýnda sorgusuz sualsiz duracak bir liste oluþturmaktý. Ýnce ne yaptýysa bu duvarý aþamadý.
Þimdi CHP seçmeninin psikolojik baskýsýyla CHP delegelerinin direncini kýrmaya çalýþýyor.
Bu mücadele parti içi hesaplaþmayla mý biter, yoksa CHP’nin bölünmesi ve yeni siyasi arayýþlarla mý biter göreceðiz.