Devlet Bahçeli, 2019 yol haritasını ilan ettiğinde ilginçtir en yüksek ses CHP’den çıktı..
Yani MHP tabanından tepki gelseydi bu anlaşılabilirdi.. Ya da AK Parti tabanından.. Her iki partinin yetkilileri bu ittifaka gönülsüz olsaydı bu da anlaşılabilirdi.. Ama tamamen bir başka partinin çıkıp da ortalığa MHP siyaseti üzerine bol keseden sallamasını anlamak mümkün değil.. CHP yetkilileri ayağa kaldırdılar ortalığı..‘Partiyi tasfiye ediyor’ dediler..‘Patron çıldırdı’ falan dediler.. Neden dediler bunu?..MHP iktidar iddiasını kaybetmiş.. Neden dediler?.. Bir başka siyasi parti lehine sahadan çekilmişler.. Politik gerçeklik bakımından böyle değil. Yani MHP ‘teslim olmuş’ bir halde ittifaka girmedi.. Bir ara yazarım uzun uzun.. Ama böyle olduğunu varsayalım.. Neden bunca eleştiriye hedef oldu Bahçeli?.. ‘Aday çıkarmıyoruz, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekliyoruz’ dediği için mi? E 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde de CHP aynını yapmıştı.. Kendisi aday çıkarmamış, MHP Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu için çalışmıştı.. İktidar hedefinden mi vazgeçmiş?.. E 2015 Haziran seçimlerinde CHP de aynını yapmıştı.. Kapısını çaldığı MHP’ye, ‘Biz Başbakanlık da istemiyoruz, sizin şartlarınızla hükümet kuralım, yeter ki AK Parti’den kurtulalım’ demişti.. Mazi kalbimde bir yaradır, anlarım da bu olanlar daha ‘mazi’ sayılabilecek kadar eskide bile değil.. CHP hem 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de 2015 Haziran seçimlerinde kendi parti logosunu vestiyere bırakıp salona geçtiğinde MHP dedi mi ki; ‘Patron çıldırmış’ diye.. Ha Bahçeli o vakit şöyle demişti, hatırlıyorum; “Ne zaman sen Başbakanlık dağıtan bir konuma geldin?” O söz noktayı koymaya yetmişti..
Benim dinlemekten büyük keyif aldığım muazzam bir ses Evrencan Gündüz.. Daha Ayşe Arman varlığından habersizken ben katıldığı yarışma programında tanıdım onu.. Sonra da Youtube’dan sokak performanslarını, farklı partnerlerle yaptığı düet cover’ları falan çaldım.. Tanışmak kısmet olmadı.. Bir radyo programı için sözleştiğimiz gün 15 Temmuz kalkışması yaşandı. İptal ettik, bir daha da buluşamadık. Ama yakından takip ediyorum çalışmalarını.. Önceki gün Ayşe Arman’a verdiği mülakatı okudum. Babası (hayranı olduğum) rahmetli Asım Can Gündüz ile ilgili sözlerini hayretler içinde okudum. Bir mülakatta olmayacak kadar özel şeyler söylemiş.. İçimden‘bu adama bu konularda kendisini yönlendirecek bir arkadaş şart’ diye geçirmiştim.. Tam o sırada sosyal medyadan yaptığı açıklama düştü önüme. Tam tahmin ettiğim gibi. Özel sohbette anlattıklarıyla mülakatı birbirine karıştırıp yayınlamış Ayşe Arman. Hiiiç şaşırmadım. ‘Yapmamıştır’ diyemedim.. Söz sırası Arman’a gelince o da bir açıklama yaptı. Özetle,“Bana söylenmemiş bir sözü yazmam” dedi.. Taraflardan biri gerçeği olduğu gibi yansıtmıyor anlaşılan. O zaman sabıka kayıtlarına bakmamız lazım. Daha Evrencan’ı çok tanımıyoruz. Ama Ayşe Arman bu konuda güvenilirliğini yitirmiş bir isimdir.. “Bana söylenmemiş bir sözü yazmam..” diyor. Fakat ‘Rhonda Byrne’ın basın bültenini, köşesine ‘röportaj’ diye taşımışlığı bile vardır.. Kime inansak sizce...
Eşim Didem’in telefonuna gelen o mesajı tanıyorum. Her ay farklı kargo şirketlerinden bir kaç kez geliyor..“Evde bulunamadığınızdan kargonuz iade edilmiştir/şubemize bırakılmıştır..” gibi bir mesaj. Firmanın adını yazmaya gerek yok zira anlaşılıyor ki aynı numarayı hepsi yapıyor. Bizim evde birinin bulunmama ihtimali yok. Deseler ki, ‘yoğunluk nedeniyle gününde yetiştiremedik, yarın getireceğiz’ belki anlaşılabilir.. Ama ‘geldik, bulamadık’ nasıl bir palavradır?.. Bütün kargo şirketlerine sözüm. Yemiyoruz bu numarayı tamam da, artık biraz ayıp oluyor..
