Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Tüm Yazıları

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ‘Trump zorbalığı’yla nanik yapıyor

Referandumda halk yüzde 98 ile kabul etse bile, biz kabul etmeyeceğiz’ demiş, CHP Gen. Başk. KK., 9 Aralık akşamı, NTV kanalında..

O, gerçekte, başında bulunduğu partinin yüzyıla yakın ömrünü dolduran bir zorbalığı dile getiriyor ve o zorbalığın ‘gölge oyunları’nın hâlâ da korkunç çağrışımlar yaptıracağını umarak, halkın iradesine karşı nanik yapmaya kalkışıyor. Aslında kendisi, o zorbalığın en büyük darbesini yemiş bir çevreden ve fakir, yoksul bir çevreden geldiği halde, cellâdına âşık idâm mahkûmu çelişkisini yansıtıyor.

***

USA emperyalizminin yeni başkanı seçilen Trump da, 40 gün öncelerde, ‘seçilmediği takdirde, seçim neticelerini tanımayacağı’nı açıkça dile getirmiş ve ‘Seçim sonuçlarını kabul edecek misiniz?’ şeklindeki soruları da ısrarla karşılıksız bırakmıştı. Seçim sonuçları istediği şekilde çıkınca, o iddialarını unuttu. Bilindiği üzere, rakibi Hillary kendisinden 2.5 milyon oy fazla aldığı halde, Amerikan seçim sisteminin azizliğine uğramış ve kaybetmişti. Şimdi, Trump, oluşturmakta olduğu ‘kabine’sinde 4 emekli generali vazifelendirmiş bulunuyor. Yani, siyasette ve diplomaside nispeten mantıkî bir zemini olanmanevraların yerini,sermaye ve silahın, ‘zer ve zor’un ‘bodoslama entrikaları alacak demektir. CHP Gn. Başk. ‘KK’ da ona özeniyor olmalı..

***

‘Trump zorbalığı’ bir moda halinde başka coğrafyaları da etkiliyor. İtalya, Fransa, İngiltere ve hattâ Almanya’da bile, siyasî atmosfer, bütün partilerde ırkçı, faşist eğilimler giderek güçleniyor. Fransa Başbakanı M. Wals’in, cumhurbaşkanlığı adaylığı için istifa etmeden önce, bir kararname ile, -teröre karşı ilan edilen OHAL’den faydalanarak-, Yargıtay’ı Başbakanlığa bağlayıverdiği açıklandı, geçen hafta..

Afrika da etkileniyor, bu modadan.. Bir Batı Afrika ülkesi olan Gambia’da, 22 yıl önce bir darbe ile iktidarı ele geçiren Devlet Başkanı Yahya Câmi, evvelki gün yapılan seçimde, beklenmedik şekilde yenik düşünce, seçim sonuçlarını kabul etmediğini, seçimlerin yenileceğini açıkladı. Daha önce, Abdullfettah Sisî de, kanlı bir darbeyle Mısır’da iktidarı ele geçirirken, emperyalist dünya, bunu demokrasinin yerleşme sancısı olarak nitelemekle yetinmişti.

1992 başında da Cezayir’de yapılan ilk serbest seçimlerde Parlamento’nun yüzde 85’inin, İslamî Selâmet Cephesi’nin eline geçtiği açıklanır açıklanmaz, laik generaller darbe yapmışlar ve yüzbinlerce insan öldürülerek laik rejim pekiştirilmişti. Ve demokrasi dünyası o darbeyi de alkışlamıştı.

Aynı oyun, 2006’larda, Filistin’de yapılan seçimlerde, HAMAS’ın El’Feth’e yüzde 65’lik bir üstünlük sağladığı görülünce, Amerikan yönetimi hemen, HAMAS’ı ‘terör örgütü’ ilan edip seçim neticelerinin kabul etmediğini açıklayarak, Mahmûd Abbas’ı yerinde tutmuştu.

***

Yani, CHP Gn. Başk. KK., ‘yüzde 98 kabul etse bile kabul etmeyeceğini’ söylerken, yalnız değil..

K.K., ayrıca, ‘Dünyanın neresinde OHAL şartlarında anayasa yapılıyor?’ da demiş, kendi partisinin 90 yıllık bütün geçmişini hatırlamadan.. Hattâ 1924 AnayasasıTeşkilat-ı Esasiye Kanunu’  bile, CHP’nin ilk iki Gen. Başkanı olan ‘tek adam’ların iki dudağından çıkan kararlara göre şekillenmiyor muydu ve onların ilkeleri, hâlâ da millete giydirilen bir ‘deli gömleği’ değil mi?

***

KK, Başbakan Yıldırım’ın ısrarlı çağrılarına, ‘partisinin anayasa çalışmalarına kesinlikle katılmayacağını’  açıklamışken, şimdi, ‘İki partiyle anayasa mı yapılır? 140 yıllık parlamento geleneğimiz var, Osmanlı’dan kalan..’ diyor ve öyle bir uyumluluk gösteriyor ki, sormayın.. ‘Sistemimizde bir aksaklık var mı, var.. Düzeltilebilir. Oturup insan gibi bir arada tartışırız konuşuruz’ diyor.

Peki, işbirliği yaptınız mı? Hattâ bütün partilerin üzerinde anlaştığı 60 anayasa maddesini bile yürürlüğe koymaya gelince, imzadan kaçınmadınız mı?

Ahh, siyaseti hokkabazlık sanan bu zihniyetten...