Bu kez! Cumhuriyet ‘Halk’ Partisi’nin Ýzmir örgütü, partilerinin ‘halktan kopuk’ imajýný düzeltebilmek için ‘örneklendirerek’ de (keþke resimli uygulama da koysalardý) parti çalýþanlarýna tavsiye niteliðinde 35 sayfalýk bir kitapçýk hazýrlamýþ.
Bu kez diyorum. Bu uðurda 9 lider 5 geçici genel baþkan eskittiyse de Cumhuriyet ‘Halk’ Partisi kurulduðu tarihten bu yana ‘halktan kopuk’ imajýný azimle düzeltmeye çalýþýyor.
Ben, tam doksan yýldýr istikrarlý bir þekilde ‘her seçim öncesi’ halktan kopuk imajýný düzeltmeye iliþkin çalýþmalarýný hem sevimli buluyorum hem de takdir ediyorum.
Nasýl takdir etmeyeyim!
Muhteþem Yüzyýl’ýn Hürrem’i bile ‘tükenmiþlik sendromu’na girdi, CHP pedal çevirmekten vazgeçmedi.
***
CHP Ýzmir il baþkanlýðýnýn hazýrladýðý kitapçýða ‘seçime yönelik sandýk çevresi örgütlenmesi’ adýný vermiþler.
Þimdi bu kitapçýða göre, parti görevlileri seçmeni ikna etmek için ziyarete giderken ‘abartýsýz, temiz ve özenli’ giyinecekler sonra yine kitapçýða göre, ev ve iþyeri ziyaretlerine ‘selamünaleyküm, hayýrlý günler’ diyerek baþlayacaklar, ayrýlýrken de ‘Allaha ýsmarladýk, Allaha emanet olun’ diyeceklermiþ. (Selam verilip alýnýrken sað ellerini ‘eyvallah’ kabilinden nasýl göðüslerine koyacaklarýný ve baþlarýný hafiften ‘derviþane’ bir þekilde nasýl eðmeleri gerektiðini uygulamalý bir þekilde anlatýlmasý gerekiyor.)
Alaa!
Hatta muhataplarýný dinlediklerini belli edebilmek için ‘baþlarýný sallayacaklar, arada bir hý hý’ sesleri çýkartacaklarmýþ!
Sempatik görünüp, gülümseyeceklermiþ!
Benim bu önerilerde en favori maddem ise ‘ziyaret öncesi heyecanýnýzý yatýþtýrýn’ tavsiyesi oldu. Ancak ‘heyecan yatýþtýrýcý egzersiz önerileri ve ilaç’ önerisinde bulunmamalarý büyük eksiklik olmuþ, naçizane tavsiyem ‘iki þiþe kapaðý pasiflora’ ancak ölçüyü fazla kaçýrmamak gerek!
Pardon, bir de ‘evlere ayakkabý ile girmeyin’ maddesi var!
Ancak bunu Ýsmet Ýnönü’nün torunu olan Gülsün Bilgehan, 2007 yýlýnda verdiði bir röportajda ‘CHP’nin halktan kopuk imajýndan’ rahatsýzlýðýný dile getirirken, bu olumsuz imajýn düzelmesine yönelik olarak da ‘Ayakkabýlarýmýzý çýkarýp evlere girmeliyiz. Ýnsanlarýmýzla sofraya oturup ayný kâseden çorba içmeliyiz. Çocukluðumdaki gibi piknikler yapmalýyýz. Halkla bütünleþmeliyiz’ gibi dâhiyane formüller söylüyordu!
***
Doðrusunu söylemek gerekirse...
Bir yandan CHP’nin Muharrem Ýnce’den Birgül Ayman Güler’e, Süheyl Batum’dan Ýsa Gök’e, Ali Özgündüz’den Bihlun Tamayligil’e kadar 135 milletvekilinin tek tek ‘Selamün aleykum Ahmet amca, Ayþe teyze’ demelerini gözümün önüne getirmeye çalýþýyorum...
Ama asýl...
Bu halkýn dini deðerleriyle alay etmeyi partilerinin politikasý haline getiren eski CHP’li ‘büyük’lerin hafýzalardan bir türlü silinmeyen hakaretvari söylemleri geliyor aklýma...
Mesela ‘Ýslamiyet denilince benim aklýma çorap kokusu gelir’ diyen Falih Rýfký Atay...
Mesela ‘Ýslam 14 asýrlýk sakat bir inançtýr’ diyen hatta ‘Türk soyundan olmayanlarýn bu memlekette tek haklarý vardýr, o da hizmetçi olmak’ diyen Mahmut Esat Bozkurt...
Mesela ‘Açýn baþlarýnýzý özgürleþin. Baþörtüsünü Sümerlerde fahiþeler takardý’ diyen Canan Arýtman...
Mesela (hacca gitmek isteyen yaþlý bir amcaya) ‘Boþver paraný Araplara kaptýrma’ diye tavsiyede bulunan Önder Sav...
Say say bitmez!
Elbette ‘halktan kopuk’ imajýn düzelmesi gerekiyor. Cumhuriyet ‘Halk’ Partisi de ‘her seçim zamaný’ mevsimlik olarak bu imajý düzeltmeye yönelik giriþimlerde bulunuyor.
Hadi geçmiþi unutalým. Geçmiþ geçmiþte kalmýþtýr diyeceðim de... Þimdikiler de eskileri aratmýyor.
Diyeceðim odur ki.. CHP cephesinde yeni bir þey yok...
Ancak yine de... Olan bitene bakýnca...
Ah be CHP ne çektin sen bu ‘halktan kopuk’ imaj yüzünden ‘doksan yýldýr bu halktan ne çektin sen’ diyesi geliyor insanýn!
Ne Musa’ya (halk) ne de Ýsa’ya (AP Sosyalist enternasyonel) yaranabildin?
Halk bir yandan vuruyor, Swoboda diðer yandan!
Aleyküm selam ve iyi pazarlar CHP... Ve cümleten Ýyi PR’lar...
