CHP, hangi ‘millet’in sînesine dönecek?

2011 seçimlerinin mottosu “Yeni Anayasa” idi. Bütün partiler millete “Darbe anayasasýndan kurtulma” sözü verdi.

Ama Kýlýçdaroðlu, “Onlar yoksa ben de yokum” diyerek ipe un serdi.

1 Kasým’dan sonra ise, “Anayasa deðiþikliði için elimizden geleni yaparýz ama sistem meselesi de gündeme gelecekse kapýmýzýn önünden bile geçmeyin” dediler.

Türkçesi, “Biz, Türkiye’nin en büyük krizden çýkmasý konusunda hiçbir katký vermeyeceðiz” demektir.

Çünkü…

CHP ve vesayetçi yandaþlarý, 2007’de; sýrf “Çankaya’ya baþörtüsü çýkmasýn” diye yaptýklarý zorlama müdahalelerle, zaten ite kaka giden hormonlu parlamenter sistemi tamamen iþlemez hale getirmiþti.

Kendi eserleri olan bu krize çözüm getirmeyen bir anayasa deðiþikliði “yok” demekti.

Baþbakan Binali Yýldýrým, “Bizim teklifimize katký saðlamayacaksanýz siz de bir deðiþiklik paketi hazýrlayýn, ikisini de millete sunalým, hangisi onaylanýrsa onu uygulayalým” dedi ama üzerinde bile durmadýlar.

15 Temmuz felaketi bile bu tutumlarýný deðiþtirmedi.

Neyse ki, o iþgal giriþimi, Bahçeli’nin aklýný baþýna getirmiþti de “Getirin çözelim” demiþti ve MHP’nin önceliklerini de dikkate alan bir anayasa deðiþikliði paketi hazýrlandý.

Keþke CHP de bu yönetim krizi konusunda samimi davransaydý ve alternatif teklif sunsaydý.

Ama, býrakýn katkýyý, “Kan dökmeden yapamazsýnýz” dediler.

Hani 'Millet en büyük hakem' idi?

Teklif Genel Kurulda yoluna devam ederken eski alýþkanlýklarýný hatýrlayarak AYM’ye gitmeyi düþündüler.

CHP’li vekiller hafiyeliðe soyundu, oylama kabinleri önüne kamplar kuruldu, “Evet” oylarýnýn geçersiz sayýlmasý için deliller uyduruldu.

Ama AYM’ye güvenemediler.

Kýlýçdaroðlu, CHP milletvekillerine, “Anayasa Mahkemesi siyasallaþtý, götürsek de sonuç alamayýz” dedi.

Ama 2007’de “Toplantý yeter sayýsý 367’dir” gibi bir cinneti, Baykal’ýn “AYM bizim talebimize uygun karar vermezse Türkiye’yi tehlikeli bir çatýþmaya sürükler” tehdidi eþliðinde götürmüþlerdi. Ayný gece gelen sipariþ e-muhtýranýn da desteðiyle AYM hemen ertesi gün CHP’nin talebini kabul etmiþti ve o zaman Anayasa Mahkemesi “çok demokratik bir karara imza atmýþtý!”

HDP’lilerin dokunulmazlýðýnýn kaldýrýlmamasý ve KHK’larýn iptal edilmesi gibi baþvurularý reddedilince Anayasa Mahkemesi birden siyasallaþtý!...

Ýþte bu yüzden anayasa deðiþikliði paketini AYM’ye götürmekten vazgeçtiler ama Kýlýçdaroðlu kamuoyuna, “AYM’ye niye götürelim ki? Halka gidiyoruz. En büyük hakeme baþvuruyoruz. Halkýn egemenliði yargý kararlarý ile korunamaz. Koruyacak olan halkýn kendisidir. Böylece bir daha bu Türkiye’de tartýþýlmasýn”dedi.

Millet size ne der?..

Halka gidildi…

Kýlýçdaroðlu’nun ifadesiyle, “Millet egemenliðini göstermiþti” ama Kýlýçdaroðlu, “Bir daha bu Türkiye’de tartýþýlmasýn” sözünü unutmuþtu.

Çünkü millet iradesi onlarýn istediði gibi tecelli etmemiþti.

Hemen harekete geçildi ve “þer ittifaký”nýn sürdürmesi için her þey yapýldý.

Zaten YSK da týpký AYM gibi siyasallaþmýþ (!) CHP’nin “iptal” talimatýný yerine getirmemiþti!

O halde Haçlý ve FETÖ suflelerine kulak verilecek; Gezi’ye çýkýlacak, AYM’ye gidilecek, oradan da AÝHM’e geçilecekti…

Hatta “sîne-i millete bile gidilecek”ti…

Pardon… Hangi “millet”e?..

Hani þu, iradesini itibarsýzlaþtýrmak için kapý kapý dolaþtýðýnýz “millet”e mi?

Valla siz bilirsiniz ama bu durumda milletin “sinesine” mi girersiniz yoksa “sillesini” mi yersiniz bilemem.