AK Parti tabanının en az tepki göstereceği koalisyon ortağı MHP’dir. Çünkü bu iki partinin tabanı biri birine yakın iki tabandır.
Fakat MHP koalisyonlara kapıyı kapamış görünmektedir. Hatta HDP ve CHP’ye karşı tutum ve tavrı muhafazakar Anadolu seçmeninin takdirini kazanmaktadır!
Bu durumda AK Parti’nin önünde CHP ile koalisyon ihtimalinden başka alternatif görünmemektedir.
CHP de AK Parti ile koalisyona teşne bir politika izlemektedir.
***
Benim gözlemlerim CHP ile koalisyonun AK Parti’ye faydalı olmayacağı hatta zarar vereceği istikametindedir.
Bana göre CHP ile koalisyon AK Parti için sonun başlangıcı demektir.
İyi işler yapılsa bile CHP ortaklığı AK Parti’yi yıpratır.
Çünkü AK Parti tabanı MHP tabanına ne kadar yakınsa CHP’ye o kadar uzaktır. CHP zihniyeti muhafazakar Anadolu insanının kültürüne, geleneklerine, inançlarına ve yaşam tarzına tepeden bakan dayatmacı bir zihniyettir. Muhafazakar insanımız CHP’ye 65 yıldır mesafelidir ve son seçim sonuçları da göstermiştir ki bu mesafesini hala korumaktadır.
Dolayısıyla CHP ile kurulacak bir hükümetten AK Parti kazançlı çıkmaz aksine tabanından MHP’ye kaymaları artırır.
MHP bunu sezdiği için AK Parti’yi CHP ile koalisyona zorlamaktadır!
***
Hükümetten önce meclis başkanlığı secimi de bu açıdan bakıldığında önem arz etmektedir.
Başkanlık seçimi koalisyon ortaklığı için de bir mesaj taşıma özelliğine sahiptir.
Deniz Baykal lehine bir kamuoyu oluşturulduğunu görüyoruz.
Oysa AK Parti tabanına hem şahsiyeti hem zihniyeti itibariyle en uzak aday sayın Baykal’dır. Taban AK Partiye yaptığı hakaretleri unutmuş değildir.
Hele 25 Aralık 2006 Pazar günü meclis kürsüsünden Tayyip beyin cumhurbaşkanlığına itiraz eden meclisi ve toplumu geren hakaret yüklü o konuşması hatırlardayken AK Parti tabanının Baykal’a sıcak bakması mümkün değildir.
***
Elbette ki meclis başkanlığı normalde en büyük partinin hakkı olmalıdır. Fakat salt çoğunluğa sahip olmadığı için ve bir koalisyon hükümeti kurulacağı için başkanlıktan feragat edilebilir.
AK Parti kendi adayını seçmek için gayret etmeli ve taktik geliştirmelidir ama eğer kurulacak koalisyon hatırına bir feragat düşünülürse bu aday kesinlikle Baykal olmamalıdır. Baykal CHP demektir, CHP ile herhangi bir ortaklık AK Partiye siyaseten zarar verecektir.
Eğer olacaksa bu aday İhsanoğlu olmalıdır. Evet cumhurbaşkanı adayı olarak AK Partinin karşısına çıkmıştır doğrudur ama İhsanoğlu, Baykal’ın AK Partiye yaptığı hakaretlerin binde birini bile yapmamıştır.
Adaylık sürecinde de sonrasında da hatırlanacak bir saygısızlığı görülmemiştir.
Şahsiyet olarak da Baykal ve İhsanoğlu mukayese edildiğinde İhsanoğlu AK parti tabanının tercih edeceği etmesi gereken bir isimdir.
***
Üçüncü turda HDP adayına 60 vekilin oy verip son tura AK Parti ve HDP adayının kalmasını sağlayarak AK Parti adayının seçilmesini öngören bir formül basına yansıdı biliyorsunuz.
Ben bunu pek sağlıklı bir yöntem olarak görmüyorum. O takdirde çoğunluğu elinde bulunduran muhalefet AK Parti’ye karşı yine ittifak edip HDP adayını bile seçebilir ve AK Parti kendi kalesine gol atmış olabilir.
Eğer öyle bir formül uygulanacaksa bence son tura MHP adayının kalmasını temin edecek bir yol izlenmeli ki hem tabana hem de MHP’ye mesaj olsun.
Hükümet kurmaktan kaçan AK Parti değil MHP olsun.
Hülasa, CHP ile birliktelik AK Parti’yi bozar HDP ile birliktelik ise bitirir.
İlla hükümet kurmak gerekiyorsa AK Parti ya MHP ile kurmalı ya da seçimi zorlamalıdır.
Bence memleket ve millet için de AK Parti için de hayırlı olan budur.
