Yarın AK Parti ve CHP genel başkanları bir araya geliyor.
Başbaşa olmayacaklar! Heyet başkanları Ömer Çelik ve Haluk Koç da genel başkanlarına refakat edecekler.
Ve görüşmeden büyük bir ihtimalle uzlaşma çıkmayacak!
Çıkmaması da lazım!
***
CHP ile koalisyona başından beri muhalefet ediyorum.
Sebebi çok basit.
Öncelikle AK Parti bir kitle ve hizmet partisi, başlattığı bir yığın proje ve politika var
CHP ise katı ve tutucu bir ideoloji partisi. Birçok proje ve politikaya ideolojik olarak muhalefet ediyor. Hizmet CHP için ikinci planda kalan bir husus!
***
Aslında CHP’nin en büyük handikapı bu katı ideolojik yapısıdır.
Bu yapı özünde makul ve toplumla barışık müsbet şahsiyetleri bile halktan koparıyor ve CHP’nin büyümesine de engel oluyor. CHP’de yükselen şahsiyetler kendilerini bu katı ideolojiyi savunma psikolojisine kaptırıyor ve halkın değerleriyle ister istemez ters düşüyor.
***
Mesela Kemal Kılıçdaroğlu özünde kibar nazik bir beyefendidir. Genel Başkan olduktan sonra o katı ideolojinin savaşçısına dönüşmüştür. Aynı tespiti ben Muharrem İnce için de yaptım ve hâlâ aynı kanaatteyim. Kendi deyimiyle ‘Kamyoncu Şerif’in oğlu’ katıksız bir Anadolu insanıdır, Grup başkan vekili olduktan sonra o da bir savaşçıya dönüşmüştür.
Bu savaşçı dil AK Parti tabanının CHP’ye soğuk bakmasının da temel sebebidir.
Çünkü bu savaşçı ve saldırgan dil CHP’yi siyasi rakip olmaktan çıkarmış adeta düşman partiye dönüştürmüştür.
CHP ile koalisyon bu itibarla kurulsa bile hizmet üretemez, ülke için zaman kaybı olur.
***
Ayrıca AK Parti’nin dış politika, eğitim ve ekonomi gibi birçok alanda CHP ile uzlaşması imkansız gibi bir şey.
Basit bir misal, Suriye politikasında iki parti nasıl bir ortak noktada bir araya gelebilecektir? Aynı soruyu Mısır ve İsrail politikası için de sorabiliriz.
Mesela eğitim politikalarında iki parti nasıl anlaşabilecektir?
CHP İmam Hatiplerin önünü kapatan 1+8 formülünde ısrar ediyor, AK Parti ise 4+4+4 sisteminin devam etmesinden yana.
Ve mesela CHP’nin emekliye iki maaş ikramiye ve asgari ücretin bin beşyüz lira olması gibi AK Part’nin şiddetle karşı çıktığı ekonomi politikaları da iki partinin anlaşmasının önünde duran önemli konulardır.
Yeni anayasa, başkanlık sistemi ve seçim barajı gibi iki partinin bir araya gelmesine engel diğer konulara temas etmeye bile gerek yok.
Hulasa iki partinin olmazları olurlarından daha fazla!
***
AK Parti MHP koalisyonu ise MHP’nin kesin ve keskin tavrı sebebiyle
ihtimal harici görünüyor.(Bu itibarla bir hükümet kurulamamasının sorumluluğu MHP’nin omuzlarındadır.)
Lafı uzatmaya gerek yok. Ufukta bir erken seçim görünüyor. Partiler de bunun farkındalar ve teşkilatlarına bu istikamette talimatlar gönderip duruyorlar.
Bu seçimlere ya MHP’nin güvenoyu almasının bir şekilde sağlayacağı azınlık hükümeti ile gidilecek, ya da her partinin temsili oranında bakanlık paylaşacağı seçim hükümeti ile gidilecek.
HDP’nin hükümet ortağı olup olmaması da MHP’nin tavrına bağlı.
Aslında bugünlerde en zor sınavı MHP veriyor desek yeridir.
Herşeye rağmen siyasette sürpriz gelişmeler için 99 gün çok kısa, bir gün çok uzun olabilir!
