Sayýn Cumhurbaþkaný Çarþamba günü muhtarlara hitap ederken þu çaðrýyý yaptý: “PKK’sýyla, DEAÞ’ýyla, FETÖ’süyle, DHKP-C’siyle ve tüm diðerleriyle, adý, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karþý milli bir seferberlik ilan ediyorum.”
Bu açýklamadan birkaç saat sonra CHP Grup Baþkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediði basýn toplantýsýnda; “Sayýn Cumhurbaþkaný, Çankaya’daki liderler zirvesinin üzerine çökmüþtür” dedi. Altay, zihniyetlerini bir daha hatýrlattý ve þunu ekledi: “78 milyon insaný terör örgütlerinin açýk hedefi haline getirdiðiniz bu ülkede, terör üzerinden lütfen siyaset yapmayýn…”
Temeldeki çatlak iþte tam da burada. CHP zihniyetinde olan ve Erdoðan düþmanlýðý ile zehirlenen kesime göre suçlu, o sayýlan terör örgütlerini Türkiye’nin baþýna tebelleþ eden ABD, AB, Ýngiltere, Almanya, Ýsrail, Suriye, Rusya, Ýran deðil Erdoðan…
Tamam, Baþbakan Yýldýrým’ýn, Bahçeli ve Kýlýçdaroðlu ile bir araya gelip, ortak basýn toplantýsý yapýp teröre karþý ortak tavýr sergilenmesini hepimiz önemsiyoruz. Ama ayný saatlerde CHP Grup Baþkanvekili ne diyor?
Ayný garabeti Yenikapý ruhunun ilanýnda da gördük. CHP, kamuoyundan gelen baskýlardan dolayý fotoðraf karesinde yer alýyor. Kýlýçdaroðlu’nun önce hayýr deyip sonra baskýlara dayanamayarak Yenikapý mitingine katýlmasý da öyleydi. Sonra ne oldu? Kýlýçdaroðlu; Artvin’de PKK suikast teþebbüsüne maruz kalýp, ardýndan ABD Büyükelçisi ile konuþunca, Bahçeli’nin ifadesiyle kayýþ attý. “15 Temmuz’un yolunu Erdoðan döþedi” dedi, baþka da bir þey demedi. Pardon dedi, Adana’da FETÖ destekçilerinin adýný anarak CHP’lilere “burada” dedirtti…
Kýlýçdaroðlu, bir yandan FETÖ’ye destek verirken, PKK’nýn Meclis’teki yapýlanmasý HDP’nin milletvekillerini himaye ederken, bir yandan da teröre karþý hükümete nasýl yardýmcý olacak?
Sayýn Cumhurbaþkaný milli seferberlik çaðrýsý yaparken, sözünün öncesinde bu seferberliðin gerekçesini söyledi:
“Bazýlarý sanýyor ki tüm bu saldýrýlarýn hedefi bizim þahsýmýzdýr. Ortada büyük bir oyun var. Saldýrýya uðrayan büyük Türkiye, yeni Türkiye, özgür ve müreffeh Türkiye mücadelesidir. Bugün hem bölgemiz hem de ülkemiz üzerinde çok sinsi, çok alçak, çok kanlý oyunlar oynanýyor. Üst akýl dediðim þey, her gün yeni þeytanlýklarla karþýmýza çýkýyor, bölgemize yeni nifak tohumlarý ekmeye çalýþýyor, iç savaþla, mezhep savaþlarýyla bölgemizin geleceðini karartmaya çalýþýyor. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, daha pek çok yerde bunu yaptýlar ama bize yapamayacaklar. Bugün de adý konulmamýþ Sevr tehdidiyle karþý karþýyayýz. Mademki bize terör örgütleri üzerinden tarihimizin en büyük saldýrýlarýndan biri yapýlýyor; bizim de misliyle cevap vermek hakkýmýzdýr. Türkiye ateþ çemberinden geçiyor. Bu dönem en az Ýstiklal Harbi kadar önemlidir, kritiktir ve hayati sonuçlar doðuracak ehemmiyettedir…”
CHP, millet çoðunluðunun gönülden katýldýðý bu gerekçeye katýlmýyor ki. Bütün mesele; bir tarafta yerli ve milli duruþu savunan AK Parti ile MHP’nin olmasý, bunun karþýsýnda da küreselci Batý politikalarýna teslimiyeti savunanlarýn yer almasýdýr.
AK Parti ve MHP’nin gerekçesi; “Sevr hortlatýlmak isteniyor, vatanýn bütünlüðü tehlikededir, Çanakkale ruhu ile yeni bir Ýstiklal Harbi vermemiz gerekiyor…”
CHP’ye göre ise, “suçlu AK Parti ve Cumhurbaþkaný Erdoðan’dýr. Avrupa aslýnda bizden yanadýr. Onlar Erdoðan’ýn diktatörlüðü gidiþinden rahatsýzlar. Erdoðan gitmeden, AK Parti bitmeden çözüm olmaz…”
Temelde çatlak varken, milli seferberlik tam bir imtihan…