Anayasa Mahkemesi, CHP’nin ihanet kokan baþvurusunu reddetti.
Sakýn yazýyý okumadan “aðýr oldu” demeyiniz.
CHP, 8 Ekim 2016'da çýkarýlan kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne baþvurmuþtu.
Neydi bu kanunla getirilen?
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe giriþimi ve terör eylemleri ile bunlarýn devamý niteliðindeki eylemlerin bastýrýlmasý kapsamýnda hareket edenlerin, bu kapsamdaki fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluðunun doðmayacaðý hükme baðlanýyordu.
Yani darbe giriþimini bastýran millet evlatlarýnýn suçlanamayacaðý, cezalandýrýlamayacaðý belirtiliyordu.
CHP buna itiraz etti.
FETÖ’cüler çok sevinmiþti. Çünkü tekrar geri gelecekler ve 15 Temmuz’un hesabýný soracaklardý. Milletin yiðit evlatlarýndan hesap sormak için ellerine koz geçireceklerdi…
Darbeyi önleyen milletimiz cezalandýrýlýrsa, darbeye karþý koyma iradesi felç edilecekti.
Evet, CHP dolaylý yoldan, darbeyi göðsünde söndüren milletimizin cezalandýrýlmasýný talep ediyordu.
CHP milletvekilleri Özgür Özel, Engin Özkoç ve Engin Altan 127 vekille birlikte iptal istemi için AYM'e giderek iki gerekçe ileri sürülmüþtü:
1. Darbe giriþimine karþý koymak üzere sokaða çýkan siviller için oluþturulan kural, af niteliði taþýmaktadýr. Affýn, TBMM'de kabulü için ise Anayasa'nýn 87. maddesi gereðince üye tam sayýsýnýn beþte üç çoðunluðunun aranmasý þartý gerekmektedir. Ancak bu saðlanmamýþtýr…
2. Kanun hükmü, bu haliyle her türlü muhalefeti þiddet yoluyla susturmanýn aracý olarak kullanýlabilecektir…
Anayasa Mahkemesi bu gerekçeleri oy birliði ile reddetti. Kararda þöyle denildi:
1. Getirilen düzenleme, af niteliði taþýmamaktadýr. Aftan söz edebilmek için öncelikli koþul, bir suçun varlýðýdýr. Dava konusu kural ise herhangi bir suça iliþkin deðildir. 15 Temmuz 2016'daki darbe teþebbüsü ve terör eylemleri ile bunlarýn devamý niteliðindeki eylemlerin bastýrýlmasý kapsamýnda hareket eden kiþilerin cezai sorumluluklarýnýn bulunmadýðý düzenleniyor.
2. Darbe teþebbüsü tüm anayasal organlar tarafýndan reddedilmiþtir. Cumhurbaþkanýnýn çaðrýsý üzerine halk sokaða çýkarak darbe teþebbüsüne tepki göstermiþtir.
Demokratik düzende millete, dolayýsýyla onu oluþturan her bireye ait olan egemenlik, bir grup zorba tarafýndan ele geçirilmek istenmiþtir. Saldýrýlarýn bastýrýlmasýna yönelik ve sadece bununla sýnýrlý eylemlerin hukuka aykýrý fiiller olarak nitelendirilemeyeceði açýktýr.
Düzenlemenin; egemenlik hakkýna sahip çýkan vatandaþlarýn, herhangi bir zarara uðrama ihtimalinin baþtan bertaraf edilmesi amacýyla çýkarýldýðýnýn anlaþýlmýþtýr…
Ey CHP, siz bu tespitlere ne zaman inanacaksýnýz?
Sizin zihniyetinizdeki endiþelendirse de yine bir darbe teþebbüsü olunca halk 15 Temmuz’dan olduðu gibi yine sokaklara çýkar.
Milletimizin darbeyi bastýrma iradesi bugün daha da kuvvetlidir.
CHP’nin bundan rahatsýz olmasý þaþýrtýcý deðildir.
CHP, Kýlýçdaroðlu Genel Baþkan olduðundan beri ihanet hamlelerinin hepsinde FETÖ ile omuz omuzadýr.
25 Aralýk 2015’te Kýlýçdaroðlu, darbe teþebbüsünden 6 ay önce gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldiðinde, kendisine F. Gülen sorulduðunda, “Mazlumu savunmayacaðýz da kimi savunacaðýz? Kimse kusura bakmasýn" demiþti.
15 Temmuz FETÖ darbe teþebbüsü için de Kýlýçdaroðlu sürekli “kontrollü darbe” diyerek hükümetin/devletin FETÖ ile mücadelesini zaafa uðratmaya çalýþmýþtý.
Darbeyi önleyen milletimizin cezalandýrýlmasý için Anayasa Mahkemesine gidecek kadar kendini kaybeden bir CHP yönetimi var.
Maalesef…